Samsun´da Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü, Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesini kurma çalışmalarını tüm hızıyla sürdürürken Fakültenin Dekan Vekilliği´ne Prof. Dr. Arif Gönülol atandı. Bütün planlamaları yapılan fakültenin Samsun´un neresine kurulacağı ise henüz netlik kazanmadı. Bütün bu gelişmeleri yakından takip eden Termeliler, fakültenin ilçemize kurulmasını talep ederek bunun gerekçelerini açıkladı.
İLK ETAPTA 5 BÖLÜM
Fakültenin hedefleri ve açılması için hazırlılarının son aşamaya geldiğini aktaran Prof. Dr. Arif Gönülol bölümle ilgili ?Globalleşen ve teknolojik olarak gelişen dünyamızda deniz taşımacılığı ön plana çıkarken sektöre ait eğitimli personel ihtiyacı da gittikçe artmaktadır. Üniversitemiz, dünyada ve ülkemizde ivme kazanan bu sektöre bilimsel olarak destek olmak için Samsun´un coğrafi yapısı, şehrin denizcilik geçmişi ve üniversitemizin bölge üniversitesi olması kimliğini de göz önünde bulundurarak bu bölümü oldukça önemsemektedir. Bu bölümle, özelde bölgemizin, genelde ise ülkemizin ihtiyaç duyduğu küçük ve büyük çaplı gemilerin tasarımı, yapımı, makinelerin işletilmesi, güncel bilimsel ve teknolojik gelişmelerin denizbilimlerine uyarlanması, deniz ulaştırma ve işletme yanında ulusal ve uluslararası düzeyde araştırma yapan nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi hedeflenmektedir.?bilgisini verdi.
Çok yakında dosyaları Yükseköğretim Kurulu´na sunacaklarını söyleyen Gönülol ?Şu an için Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Mühendisliği, Denizcilik İşletmeleri Yönetimi, Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği, Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği, Gemi makineleri İşletme Mühendisliği olmak üzere 5 bölüm açılması hedefleniyor. Bu fakülte, ülkemiz, ilimiz ve üniversitemiz adına büyük bir sevinç ve gurur kaynağı olacaktır.?dedi.
TERME´YE DEĞER KATAR
Ünivesitelerin kurulduğu bölgede gerek ekonomik, gerek kültürel, gerekse sosyal açıdan büyük avantajlar sağladığına dikkat çeken Termeliler ?İlçemize böyle bir fakültenin kurulması, buraya dışarıdan birçok öğrencinin ve velinin gelmesi, hatta ticari açıdan yeni iş alanlarının da doğması anlamına geliyor. Bu fakülte ilçemize her anlamda canlılık kazandırır. Bazı il ve ilçeler, sanayisi, tarımı vb. hiçbir artısı olmadığı halde bünyesindeki üniversiteleri sayesinde şehirlerine hareket ve değer katıyor. Bu anlamda ilçemizin de kesinlikle bu hareketliliği yakalaması gerekiyor. Üstelik ilçemiz, konumu itibariyle de bu fakültenin kurulması açısından her yönden elverişli ve avantaj sahibi. Bütün bunları göz önüne alırsak bu fırsatı kaçırmamalıyız.?dedi.
NEDEN TERME OLMALI!
Samsun´da ilk ve halen faaliyette olan tek tersanenin Terme´de olduğunu hatırlatan vatandaşlar ?Bu bölümün Terme´de olması halinde okuyacak öğrenciler birçok avantaja sahip olacak. Bilindiği gibi ilçemiz denizi, ırmağı, dereleri açısında sulak alanı oldukça fazla bir bölge. Dolayısıyla öğrenciler burada doğal uygulama alanlarına sahip. Ayrıca Tersane alanı da okul için kullanılabilir. Bunun yanı sıra havaalanına yakınlığı ve okulun karayolu yakınında düşünülmesi sebebi ile de ulaşımı oldukça kolay bir yerde. Yine okulun yapılması planlanan bölgede kapalı spor salonu, yarı olimpik yüzme tesisi, Terme Meslek Yüksek Okulu, Gençlik Merkezi, Devlet yatırım programında olan 300 yataklı öğrenci yurdu yer almaktadır.?dedi.
TARİHİNDE DENİZCİLİK VAR
Terme Gelişim ve değişim platformu üyesi tarihçi Volkan Aydemir ise bu okulun neden Terme´de yer alması gerektiğini tarihi kaynaklardan yaptığı araştırma sonuçlarına dayandırdı.
Araştırmasında, Terme´nin denizcilik faaliyetlerine değinen Aydemir şu bilgileri aktardı: ?XVI. yüzyılın sonrasına doğru Osmanlı devletinde merkez ve taşra teşkilatının idari yapılanmasında meydana gelen değişikler neticesinde tüm Anadolu olduğu gibi Canik sancağına bağlı kazalarda mahalle statüsünde olup, üretiminde adından söz ettiren ´Kendir Hasları´ olarak bilinen yerleşim yerlerinden birisi de Terme´dir. Kendir daha çok tersane işlerinde kullanılan bir bitkidir. Yetişme şartları da Terme´nin iklimine uygun olduğu için arazinin önemli bir kısmında ekimi yapılmıştır.
Bu dönemlerde nahiye mahiyetinde olan Terme, idari yapılanmada yeri küçükte olsa ´Tersane-i Amire´nin (Gemi yapım-bakım ve onarımından sorumlu kurum) büyük orandaki kereste ihtiyacını Terme´den karşılamıştır.
1870 tarihli Trabzon Salnamesinde Terme´de 2-3 köyde kestane ve gürgen cinsinden ağaçların çok olduğu ve bunlardan küçük tekne, tabak, kaşık gibi şeylerin yapıldığı; üretilenin önemli bir kısmının deniz ticaret yoluyla İstanbul´a gönderildiği ifade edilmiştir.
Terme´nin ekonomik faaliyetinin sadece tarım-hayvancılık-balıkçılık-kayık yapımı ve kendirden yapılan iplerin gemicilik ve birçok alanda kullanılması öne çıkarken bunun yanında ağaç işleriyle öne çıktığı görülmektedir. Terme ticaretini içinden geçen nehrin denize bağlanmasıyla gerçekleştirilmiştir. Nehir karakuş Dağlarından gelip Fenk Karyesi civarında ve kasabaya yarım saat mesafede olup, 50 kiloluktan 500 kiloluğa kadar kayık ve sandalın bu nehir üzerinde seyri sefer yapıldığı ifade edilmiştir.
XVI. yüzyıla ait bir Osmanlı belgesinde her sene tersaneye gönderilmesi gerekli kendir. Tel ve urganın yeterli miktarda gönderilmediği ve kendir mukataalarına dair gerekenin yapılması padişah tarafından emredilmiştir.
XIX. yüzyıla ait bir başka belgede ise: Terme kazasında Tersane ve tophanenin kereste ihtiyaçlarını karşılamak üzere tahsis edilen yerlere iskan olunmaması istenmiştir.
