Samsun İHH 5 kişilik ekibiyle, deprem bölgesindeki yardımlarının ardından 22 Ocak Çarşamba günü Suriye-İdlip’e gitmek için Hatay Reyhanlı’daki İHH lojistik merkezine ulaştı. IHH ekipleri burada yaklaşık 250 yetime bakıldığını, okul, eğitim, barınak gibi her türlü desteğin verildiğini ve burada bulunan fırında günde 100 bin ekmek yapılarak Suriye’ye gönderildiğini aktardı.
IHH ekibi, 23 Ocak perşembe günü Suriye’ye giriş yaparak Cenderes, Afrin üzerinden Racu’ya ulaştı. Burada 10 engelliye engelli arabası, hasta bezi ve gıda kolisi yardımında bulundu. Bir kaç ailenin evini de ziyaret eden ekip, evlerin çoğunun virane, yıkık ve hallerinin içler acısı olduğunu belirtti.
40 YILDIR SİZİN YOLUNUZU BEKLİYORUM
Bölgede yaşlı bir teyze ve yatalak eşini ziyaret ederek kendilerine nakdi yardımda bulunduklarını söyleyen IHH ekibi “Teyzemiz bizlere o kadar dua etti ki gözlerimiz yaşardı. O evden dışarı çıktığımızda da bir abla önümüzü kesti. O ablamız ‘Ben Türküm. Kilis’ten buraya geldim. Size kahve yapayım. 40 yıldır sizin yolunuzu bekliyorum” deyince ne kadar önemli bir iş yaptığımızı bir kez daha hatırladık. Daha sonra bölgedeki yetim çocuklara mont, bot, çorap, giyim gibi eşyalar dağıttık. Bir bodrum katı düşünün ve en az 50 kişi orada yaşamaya çalışıyor. Oradan İHH’nın Afrin’deki lojistik merkezine geldik ve buradan Reyhanlı’daki lojistik merkezine geçtik. Gezimiz esnasında korumalar sürekli bize eşlik etti. Korumalar olmasa yardım dağıtmanın imkanı yok.”dedi.
SOĞUK, SEFALET NE ARARSAN VAR
Zeytindalı gümrük kapısından 24 Ocak Cuma sabahı Suriye’ye tekrar giriş yaptıklarını belirten IHH ekibi “Suriye’ye girişimizin ardından Babül Hewa Çadır Kentine geçtik. Burada incelemelerde bulunduk. Oradan Harbanuç Çadır Kenti ve Şam’da bulunan ve Samsun İHH’nın baktığı, 250 yetimin kaldığı Şam yetimhanesine gittik. Burada kıldığımız Cuma namazımızı sonrası Babül Hewa denilen bir camiye gittik. Caminin altında gasilhane ve içeride tabut ile 5 aile burada kalıyor. Şok olduk. Bu ailelere Terme hayırseverlerinin verdiği nakdi yardımları eşit bir şekilde dağıttık.
Son olarak İdlip’te İHH’nın insanları çadırdan kurtarmak için 24 m2 lik biriket evleri yerinde gördük ve inceledik. Çadırlardaki yaşamlar gerçekten berbat. Soğuk, sefalet ne ararsanız var. Burada en çok çocukların ve kadınların hâline üzüldük. Kısaca Suriye’yi görünce anladık ki ne kadar büyük bir nimetin içinde yaşıyoruz. Hâline şükretmeyenlerin oraları görmesi lazım. Açlık, sefalet, fakirlik, acziyet ne ararsanız orada. Ümmetin yetim çocukları aç ve vebal büyük. Rabbim cümlesinin yar ve yardımcısı olsun.” dedi.
Hbr: Murat KILIÇ
