Bugün, 28 Nisan 2024 Pazar

TERME İÇİN BİR FIRSAT!

TERME İÇİN BİR FIRSAT!

Amazon Termeliler Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Güler, ?2016 verilerine göre Türkiye´de kişi başına düşen milli gelir 10 bin 870 dolar iken Terme´de ise 4 bin 500 dolar. Bu çok düşük. Amazon efsanesi Terme´ye bahşedilmiş bir fırsattır. Akıl

Samsun Batı Park yerleşkesinde Amazon Köyü içinde yer alan Amazon Heykeli´nin Samsun´dan kaldırılması için imza kampanyası başlatıldı. Yaşanan bu gelişme üzerine, Amazon Termeliler Kültür ve Dayanışma Derneği, 16 Nisan Pazartesi günü Dernek binasında bir toplantı düzenleyerek konuyla ilgili durum değerlendirmesi yaptı.

BAŞKENTLERİ THEMİSKRAYANİ TERME´DİR!
Amazon Termeliler Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Güler, Amazon kavramı, Terme´nin turizmine ne gibi katkılar sağlayacağı ve heykelinin Neden Terme´de yer alması gerektiği gibi konularda
bazı açıklamalar yaptı.
Başkan Gülerle yaptığımız söyleşinin detaylarını sizlerle paylaşıyoruz.
Sayın Güler, derneğinizin kuruluş amacı ve isminin Amazonla başlamasının bir nedeni var mıdır?
Mustafa Güler: Derneğimiz Terme´nin kültürel, sosyolojik ve ekonomik kalkınmasına katkı sağlamak amacıyla 12 Ağustos 2014 tarihinde kurulmuştur. Amazon kelimesi ile başlamasının nedeni, eski çağlarda Terme´de yaşamış olan bu kadın kavminin dünyada tanınmış olması nedeniyle ve derneğimize ilginin çekilmesidir.
Amazonlar hakkında bilgi verir misiniz?
Mustafa Güler: Amazonlar MÖ 800-1200´lü yıllarda yaşamış kadınların yönettiği konar göçer hayatı olan bir kavimdir. Eski tarih yazarlarının belirttiği üzere Thermedon nehri (Terme ırmağı) kenarında kurulu Themiskra (Terme)´yi merkezi yerleşim yeri olarak kullanmışlardır.
Eski cağ Tarihcilerinin anlattıklarını bir efsane olarak kabul etsek de, zamanımızdaki araştırmacıların tespitlerinde Amazon Kadınlarına ait arkeolojik bulgular Amazonları sislerin arasından gün yüzüne çıkartmaktadır.
Eski Yunan kaynaklarında bu savaşcı kadınların şeytan gibi dövüştükleri ve rüzgar gibi at sürdükleri anlatılır.
Bu kaynaktan yola çıkan Amerikalı Arkeolog Dr Jeannıne Davis Kimbell savaşcı Amazon kadınlarının nerede olduğunu ve nereden geldiğini araştırmak için yola koyulur. Onlarca eski kurganı açan Dr Kimbell tahmin ettiği gibi aradığını Karadenizin kuzeyinde bulmuş, kazılarda çıkan eşyaların ve desenlerin bugünkü Altaylı göçebelerle olan benzerliğine dikkat çekmiş ve araştırmalarını daha doğuda Altay dağlarının eteklerinde yapma kararı almıştır. Bugünkü Kazakistan ve Moğolistan sınırları içinde yaşayan savaşcı kadınlar amazonların Orta Asya kökenli olduklarını tüm dünyaya ispat etmiştir. Altay dağları eteklerinde ıssız bir köyde yaşayan mavi gözlü 9 yaşlarındaki bir kızın (Meryemgül) DNA´sı ile 3000 km ötede Karadenizin kuzeyindeki bir kurgan dan çıkartılan Amazon kadın iskeletinden alınan numüneye ait DNA testinin neticesinde her iki kişinin mitokondrial DNA´sı %99.9 oranında benzerdir. Yani Meryemgül 2500 yıl önceki savaşcının torunudur. Troya savaşına kuzeyden gelen dişi savaşcılarında kökeninin orta asya olduğu kanıtlanmıştır.
Amazon kadınları, Yunan kökenli değildir. Amazonlar inanışa göre yalnızca bir mitos, uydurulmuş bir efsane değildir. Amazonlar Karadenize dökülen Thermedon ırmağının kenarında yaşayan savaşcı kadınlardır. Başentleri de Themiskra (Terme)dir.

HARİTADA YERLEŞİM YERLERİ TERME
Amazonların Terme´de yaşadığını kanıtlayan başka neler vardır?
Mustafa Güler: İngiltere Londra´daki müzede; Bodrum da MÖ 350 yıllarında inşa edilen Mazolenin (Dünyanın yedi harikasından biridir) duvarlarından sökülüp götürülen fresklerde Amazon kadınlarının Yunanlılarla yaptığı savaşlar kabartma rölyeflerle tasvir edilmiştir. Onlarca rölyefin izahatını veren oda girişinde duvardaki tablet, bu savaştaki kadınların Themiskra´daki Amazon kadınları olduğu yazılıdır. Themiskra ise eski çağdaki yerleşim yerlerini gösteren haritada (Missisipi Üniversite kütüphanesinde) Terme´dir.

AMAZON EFSANESİ BİZE
BAHŞEDİLMİŞ BİR FIRSATTIR!
Peki başkanım, tüm anlattıklarınızdan sonra sizin ve derneğinizin Amazon konusundaki düşünceleriniz nedir?
Mustafa Güler: Biz, Türküz ve de halkın çoğunluğu Müslüman olan bir milletiz. Bizim Amazonlarla hiçbir organik ve sosyolojik bağımız yoktur. Bizler sadece Amazonların Terme topraklarında yaşamış efsanesini nemalandırmak istiyoruz.
Terme´de kişi başına düşen milli gelir 2016 verilerine göre 4500 Dolar. Türkiye ortalaması ise 10870 dolardır. Yöremiz fakirdir. Bu topraklarda doğmuş olan bizlerin insanımıza ve bu topraklara vefa borcu vardır. Amazon efsanesi bize bahşedilmiş bir fırsattır, akıllıca kullanılırsa turizm gelirlerimiz artar. Terme´nin refah seviyesi yükselir. Düşünsenize, binlerce kişi Terme´ye Amazon ülkesine ziyarette bulunuyor. Yabancılar dahil. Yeşil dolarları bırakıp gidiyor. Bunun kime zararı olur?
Kadınların hükmettiği bu kavmin Terme coğrafyasında yaşadığının dünyada kabul edilmesi bize zarar değil fayda sağlar. Eski tarihçilerin anlatımına uygun senaryolar bile üretilip filimler çekilebilir, Terme coğrafyasının mekanları kıymetlendirilir. Terme´mizin popüleritesini yükseltir.
Sümela Manastırı´nın Trabzon´da bulunması çevresine ekonomik katkı sağlamıyor mu?
Çanakkale´de yıllar sonra keşfedilen Truva atı sayesinde ekonomisine katkı sağlamıyor mu?
Bu eski eserlerde yaşayan Terme´de efsane olarak görülen Amazonlarında bilimsel ve teknolojinin gelişmesi sonunda gelecekte varlıklarının, kayıtlarının gün yüzüne çıkartılmayacağını kim iddia edebilir.
Terme´de yoğun bitki örtüsü nedeniyle arkeolojik verilerin tespitinde güçlükler yaşanmaktadır. Terme´nin dağ köylerinde Dumantepe köyündeki Demir çağ yerleşmesi bölgenin MÖ 1000´li yıllarına, yine Ambartepe-Konakören köyü sınırını oluşturan Heybelik höyüğü ise bölgenin MÖ 3000´li yıllarına ışık tutmaktadır. Terme-Salıpazarı sınırında olan Amazon/Karpukalesi ve Yeşilköy kaya mezarları bu kavme ait kalıntılar olabilir.