Siyasetten dış politikaya, ekonomiden toplumsal alana kadar her alanda Türkiye´de gerçekleştirdikleri büyük dönüşümün konuşulacak ve değerlendirilecek olmasını çok çok önemsediğini aktaran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasından konu başlıkları şöyle;
"YAPABİLECEĞİMİZ İKİ ŞEY VAR?
Türkiye´ye yönelik açık bir ekonomik saldırı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ? Eskiden bu işler daha örtülü dolaylı yollardan yapılırdı. Şimdi bodoslama şekilde üzerimize geliyorlar. Yapabileceğimiz iki şey var. Bunlardan biri ekonomik, diğeri siyasi tavırdır. Ekonominin gerektirdiği teknik tedbirleri aldık, alıyoruz. Hazine ve maliye bakanlığımız ile tüm ilgili kurumlarımız gece gündüz çalışıyorlar, çalışıyoruz. Biz de tüm süreci yakından takip ediyoruz.
Önemli olan siyasi duruşumuzu sağlam tutmaktır. Madem maruz kaldığımız saldırının ekonominin gerçek durumuyla ilgisi yoktur, işin arkasında başka niyetler vardır. Öyleyse bizim de kendimizi buna göre konumlandırmamız gerekiyor. Bunları söylerken, ekonomi alanında, cari açık faizler enflasyon başta olmak üzere çözmemiz gereken bazı sorunlarımız olduğu gerçeğini gözden ırak tutmuyoruz. Ama aynı zamanda ülkemizin uzun süredir, gerçekten ekonomik gücüyle mütenasip olmayan bir konuma yerleştirmeye çalıştığını da biliyoruz. Türkiye ismini kapatıp ülkemizin ekonomi verilerini, yerli yabancı dost düşman kime gösterirseniz gösterin ortada gariplik olduğunu görecektir.
"EKONOMİMİZ TIKIR TIKIR ÇALIŞIYOR?
Dolar ülkemizin parası karşısında 4,8 seviyesinden nasıl oldu da 7´lere fırladı? 15 Temmuz sabahı 2,8 seviyesinde olan kurun iki yılda 4,8 seviyesine çıkmış olması dahi anlamsızken bu durumu nasıl izah edeceğiz? Ortada bir anormallik var mı diye baktığımızda gördüğümüz manzara şudur. Türkiye´nin 1994 ve 2001 krizinde, ülkemizde veya 10 yıl önceki mortgage krizinde olduğu gibi bankaları mı battı? Hayır. Bugün ülkemiz dünyadaki en sağlam bankacılık sistemlerinden birine sahiptir. Borçlarımızı tıkır tıkır ödediğimiz gibi, kamu borç stokunun ödemesi konusunda Avrupa´nın en iyisiyiz. Türkiye üretemez duruma mı düştü? Hayır. Hamdolsun ekonomimiz tıkır tıkır çalışıyor. Kendi topraklarımızda da bölgede de huzurun güvenin teminatı bir ülke durumundayız.
"ÜLKEMİZE YÖNELİK DAHA
DERİN BİR OPERASYON VAR?
Amerika sadece ülkemizi değil, Çin´den Rusya´ya İran´dan Avrupa´ya kadar pek çok yeri ekonomik bakımdan hedef almış durumda. Hemen yanı başında Kanada´yı hedef almış durumdadır. Ama bu durum tek başına ülkemizde yaşananları izaha yetmiyor. Demek ki ülkemize yönelik daha derin bir operasyon var. Ekonomide geçtiğimiz 16 yılda ülkemizi 3,5 kat büyütmekle sıçrama yaptık. Yine de dünyanın toplamda 17´inci, satın alma paritesine göre 13´üncü büyük ekonomi olmasının bu derece büyük husumete yol açması akla ve mantığa uygun değildir.
Tabi ki kendimize güveniyoruz. Bu noktada kendimize inancımız var. Ama eksiklerimizi de gayet iyi biliyoruz. Biz, devletimizle milletimizi barıştırarak, ülkemizin gücünü ekonomide kat ettiği mesafenin çok ileri bir yere taşımasını sağladık. Sanıyoruz birileri bu durumu kabullenemiyor. Rahatsızlık da burada. Sahada bize istediklerini yaptıramayınca, ekonomiyi de bir silah olarak kullanmaktan çekinmiyorlar. Ekonomiyle ilgili kararlarımızı bu derece soğuk kanlı almamızın sebebi işte bu arka plandır.
?DÖVİZE, ENFLASYONA, FAİZE
KARŞI KARARLILIKLA DURACAĞIZ?
Ha şunu da söyleyeyim. Yaşadığımız sürecin bize bir maliyeti vardır. Ama operasyonları gerçekleştirenlere de bir maliyeti olduğu şüphesiz. Zira Türk milleti istiklali ve istikbali söz konusu olduğunda, canıyla malıyla tüm varlığıyla ortaya koyacağını defaatle göstermiştir. 15 Temmuz bunun en son, en çarpıcı örneğidir. Dün milletimizle birlikte tankların, topların, uçakların, namluların karşısında dimdik durmuştuk. Kimsenin şüphesi olmasın ki, bugün de doların, kurun, enflasyonun, faizin karşısında aynı kararlılıkla duracağız. Ben milletime inanıyorum. Milletimin bu konuda kararlılığına inanıyorum. Onlar yoğun şekilde şu anda Türk Lirasını hemen alıp, doları bankalara bozdurduğunu görüyorum. Mesele bu. Dolar, hemen bozdurulup Türk Lirası´nın onurunu korumamız işte bunlara en güzel cevap olacaktır.
?ÜRETİM, ÜRETİM, ÜRETİM; YOLA DEVAM?
Buradan iş dünyamıza sesleniyorum. Ekonomik tetikçilere vereceğimiz en güzel cevap, işimize dört elle sarılmak olacaktır. Daha çok üreteceğiz, daha çok ihraç edeceğiz. Depoları kilitlemenin anlamı yok. İhraç, ihraç, ihraç. Üretimi askıya alalım? Çok ciddi yanlış yaparsınız. Üretim, üretim, üretim; yola devam. Daha çok istihdam oluşturacağız, daha çok ter dökeceğiz. Dışarıdan dövizle aldığımız ürünün daha iyisini, daha kalitelisini üretip biz dışarıya satacağız.
?ABD´NİN ELEKTRONİK ÜRÜNLERİNE
BOYKOT UYGULAYACAĞIZ?
Amerika´nın elektronik ürünlerine biz boykot uygulayacağız. Onların iPhone´u varsa öbür tarafta Samsung var. Kendi ülkemize Venüs Vestel var. Biz bunları uygulayacağız.
?DIŞARIDAN ALDIĞIMIZ HER İŞİN
DAHA GÜZELİNİ BİZ YAPIP, SATACAĞIZ?
Ne yaptığımızı ne yapacağımızı anlasınlar. Dolayısıyla biz kendimize yeteceğiz. Olmayanı da üreteceğiz. Dışarıya para verip yaptırdığımız her işin daha güzelini yapıp, biz dışarıya servis edeceğiz. Bu millet bunları yapmaya muktedirdir. Biz İHA´ları ABD´den istediğimiz zaman ne diyorlardı? ?Kongre izin vermiyor? Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı. Şimdi bunları biz üretiyor muyuz? Üretiyoruz. Sıkıntımız yok. Hem de istediğimiz kadar üretiyoruz. Şimdi de ihraca başlıyoruz, mesele bu.
FABRİKALARIMIZ DAHA ÇOK ÇALIŞACAK
YATIRIMLAR ARALIKSIZ SÜRECEK
Bu millet onlar gibi bakan değil, kazan-kazan esasına göre hareket eden bir millettir. Ham maddede, yarı mamule, mamulden yüksek teknolojiye, yüksek teknolojiden tasarıma doğru işlerimizi geliştireceğiz. Fabrikalarımızı fazla çalıştıracağız, yatırımlarımıza ara vermeyeceğiz. Dünya kazan biz kepçe daha çok dolaşacağız. Şimdi bu hafta içinde Batıda uluslararası camiada birçok yapacağımız görüşmeler olacak. Hazine ve Maliye Bakanımız şu anda bazı ülkeleri dolaşıyor. Biz aynı şekilde telefonla irtibatlarımızı kuruyoruz, kurmaya devam edeceğiz. Sağ olsun batıdan dostlar arıyorlar, onlarla görüşüyoruz. Ve Türkiye´de bir araya gelmenin gayretleri içerisindeyiz. Onlarla bir araya geleceğiz ve dayanışmamızı bu şekilde sürdüreceğiz.
?PARAMIZI DÖVİZE YÖNLENDİRİRSEK;
DÜŞMANA O ZAMAN TESLİM OLURUZ
Bekle-gör anlayışıyla üretimi durdurursak, ´ihtiyat´ diyerek ticareti aksatırsak, ´önümüzü görelim´ diyerek yatırımları ertelersek, hele hele paramızı ´eyvah tehlike var´ dövize yönlendirirsek; inanın asıl o zaman düşmana teslim olmuş duruma düşeriz, sakın. Dövize gidersek kurtuluruz yok, o zaman batarsın. Sen Türksün, sen Türk Lirası´yla beraber yoluna yürüyeceksin. Vatan toprağından vazgeçmekle, üretimden yatırımdan velhasıl ekonomiden vazgeçmek arasında bir fark yoktur. Her ikisinin de sonucu aynı kapıya çıkar. İnşallah buna meydan vermeyeceğiz.
?DÜNYAYA, YÜKSEK TEKNOLOJİYE,
MARKAYA, TASARIMA DAYALI ÜRÜNLER SATIYOR OLACAĞIZ?
Biz ülkemizi alan el iken veren el durumuna getirdik. Akıl ve vicdan sahibi herkes bugünkü Türkiye´nin AK Parti kurulduğu dönemdeki Türkiye´den çok daha ilerde olduğunu kabul edecek. 2023 hedeflerimize ulaştığımızda her vatandaşımız şu anda olduğundan 2 kat daha zengin hale gelecek. Böyle bir Türkiye´yi hiç kimse döviz kuru oyunlarıyla, enflasyon ve faiz baskısıyla köşeye sıkıştırmayı düşünemeyecek. Üretimimizle, markalarımızda dünyada hak ettiğimiz yeri aldığımızda, cari açık enflasyon faiz diye bir sorun kalmayacak. Dünyaya, yüksek teknolojiye, markaya, tasarıma dayalı ürünler satıyor olacağız. Savunma sanayiinde kendi ihtiyaçlarımızı karşılamanın yanında dostlarımıza da el uzatır hale geleceğiz. Hbr: Hürriyet