Koyu bir cehalet, önyargı, ötekileştirme ve fanatizm karanlığı içinde yaşıyoruz.
Tuttuğumuz takımları, peşinden gittiğimiz parti ve liderleri, şeyhleri, kanaat önderlerini ilahlaştırmayalım. Olaylara, sözlere, dünya ve memleket meselelerine yalnızca değer verdiğimiz parti liderlerinin, sadece cemaat reislerinin, sadece bir gazete ve yazarın anlayış ve bakış açısıyla bakmayalım. Aklımızı kimseye ipotek etmeyelim. Hakikatin, ilmin, hikmetin, vicdanın, irfanın ışığında basiret, feraset ve aklıselimle bakalım olaylara ve meselelere. Hiçbir şeyin taassubu, fanatizmi içinde olmayalım. Her türlü yobazlığa karşı çıkalım.
Arif Nihat Asya`nın dediği gibi ?Yakalarımıza taktığımız rozetler yüreklerimizden büyük olmasın!?
Tarihe övgü ya da sövgü kitabı olarak bakmayalım. Çok yönlü okuyup araştıralım, anlayalım, tefekkür edelim, ibret alalım. Geçmişten ders alalım, geleceğe umutla bakalım ama bugünümüzü en güzel, en verimli ve hayırlı bir şekilde yaşayalım.
Sağcı-solcu, Alevi- Sünni, Türkçü- Kürtçü, laik-dindar, Cumhuriyetçi-Osmanlıcı, cemaatçi- siyasetçi kavgalarını bırakalım Allah aşkına! Farklılıklarımızı zenginlik kabul edelim. Yalnızca Hakk`tan, hakikatten, adaletten ve büyük geminin selametinden yana olalım.
"Bütün müminler kardeştir." diye buyurmuyor mu Cenab-ı Allah? Aynı cemaatten, tarikatten, aynı siyasi görüşten, aynı mezhepten, aynı ırktan, renkten olanlar demiyor değil mi? Sıffin`den, Cemel`den, Kerbelâ`dan ibret almak gerekmez mi? Biz, Çanakkale`de, Millî Mücadele`de hep birlikte ne için savaşmıştık?
?Kürdü, Türkü ne Çerkezi/ Hep Âdem`in oğlu kızı/ Beraberce şehit gazi/ Yanlış var mı ve neresi?? (Âşık Veysel)
Bilgi, erdem, cesaret, azim, sabır ve gönül erleri olalım. Empati yaparak birbirimizi anlamaya, birbirimizi sevmeye, saygı duymaya en azından birbirimize tahammül etmeye gayret edelim. Farklılıklarımızı zenginlik kabul edelim. İfrat ve tefritten kaçınalım. Bir topluluğa, gruba olan nefretimiz, bizi adaletsizliğe sevk etmemelidir. Hep birlikte, barış, özgürlük, hak ve adalet içinde ülkemiz ve insanlık için üretelim, gayret edelim.
Bilge Yunus dedemizin dediği gibi : "Gelin tanış olalım/ İşi kolay kılalım/ Sevelim, sevilelim/ Dünya kimseye kalmaz."
İslamla bir irtibatı olmayanlar da aynı vatan gemisinde bulunduklarını unutmasınlar. Tek vatan, tek bayrak, tek devlet bilinciyle hareket edilmelidir.
Kaptana ya da bazı yolculara kızıp gemi asla batırılmamalıdır. Yüzyıllardır gemimizi batırmak isteyen köpek balıklarına, Türkiye ve İslam düşmanlarına aldanıp onlara yem olmamalıyız. Ayrılığımızdan menfaatler devşirecek olan ulusal ve uluslararası güçlerin, emperyalistlerin "Böl, parçala, yut" oyunlarına gelmemeliyiz. Uçak havadayken kavga etmek, uçağın düşüp uçakla birlikte herkesin parçalanmasına neden olabilir.
Ne diyordu istiklal şairimiz Mehmet Akif: "Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez;/ Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez."
Âşık Veysel`imiz ne diyordu? ?Yezit nedir ne kızılbaş?/Değil miyiz hep bir kardaş/ Bizi yakar bizim ataş/ Söndürmektir tek çaresi.?
"Büyük, güçlü, lider, adaletli, tam bağımsız, huzurlu, erdemli, medeni Türkiye", hepimizin ortak ideali, ülküsü, hedefi olmalıdır. Bunun için vatan gemisine zarar vermeden daha bilgili, daha kültürlü, daha çalışkan, daha erdemli, daha cesur, daha ümitli, daha basiretli ve şuurlu olmalıyız.
Hak, hukuk, adalet, fazilet mücadelesi ise hak, hukuk ve meşruiyet çerçevesinde olmalıdır.
Muhabbet, birlik, dirlik, sağduyu ve şuurla kalın.
Not: Samsunspor ve Termespor`un eski kalecisi, yeni Aksarayspor`un kaleci antrenörü, çok değerli kardeşim, güzel insan Abdullah Aslan`a Allah`tan rahmet; değerli ailesi ve sevenlerine de sabırlar niyaz ederim. Mekânı cennet olsun.
