Bugün, 28 Mart 2024 Perşembe

Ahmet SEZGİN


DOĞU TÜRKİSTAN´DA ÇİN ZULMÜ


Yusuf Has Hacib´in, Kaşgarlı Mahmud´un torunları, Doğu Türkistanlı Müslüman Türk kardeşlerimiz, yaklaşık bir buçuk asırdır ?Çin işkencesi? altında var olma mücadelesi veriyor.

Komünist rejim; dünyanın en büyük ordusu, Doğu Türkistanlı Uygur kardeşlerimize, her yerde büyük zulüm, şiddet ve baskı uygulamaktadır. Uygur Türklerini Doğu Türkistan (Sincan/Uygur Özerk Bölgesi)´da azınlığa düşürme uygulamaları, dini vecibeleri engelleme (oruç tutma, namaz kılma yasağı vb), İslami eğitime müdahale ve zulme direnenleri de katletme politikaları hiç değişmeden yıllardır devam ediyor.

Doğu Türkistanlı Uygur halkı, bir buçuk asırdır, çocuklarına miras olarak ev, araba, mal, makam bırakmadılar. Kendi direnişlerini, kıyamlarını, şehâdetlerini miras olarak bırakıyorlar. Onlar, emperyalist küresel güçlere, kapitalistlere değil; samimi inançlarına, duruşlarına ve mazlumların dostu Allah´a güveniyorlar. Sapanla ölüm makinesi uçaklara taş atıyorlar. Buzlu dağları yalın ayak yürüyerek aşıyorlar. Onlar, esarete, zulme, gaflete, zillete direniyorlar

Yıllardır kaç aydınımız, Doğu ve Batı Türkistan´a, Orta Asya, Orta Doğu´ya, Türk ve İslâm dünyasına ilgi duydu? Okul ders kitaplarında ?Türklerin ana vatanı, Orta Asya.? diye yazıyor. Ama Çin´in yıllardır zulmettiği Doğu Türkistan´da hilal ve yıldızlı bayrağın altında özgürlük mücadelesi veren 35 milyon Müslüman Türkün yaşadığını kaç kişi biliyor? Bir zamanlar İslam medeniyetinin ilim ve irfan merkezleri olan, ?baba ve gönül yurdumuz? Buhara´yı, Semarkant´ı, Taşkent´i, Balasagun´u hatırlayan ne kadar siyasetçi, aydın var bu ülkede? Sahi tarih kitaplarında okuduğumuz Büyük Selçuklu Devleti nerede kurulmuştu?

Edebiyat kitaplarında isimlerini, eserlerini okuduğumuz Yusuf Has Hacip, Kaşgarlı Mahmut, Edip Ahmet, Ahmet Yesevi nerede yaşadı, nerede öldü? İsa Yusuf Alptekin´i, İsmail Gaspıralı´yı, Cengiz Aytmatov´u, Cengiz Dağcı´yı, Şeyriyar´ı, Bahtiyar Vahapzâde´yi, Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu´nu kaç aydınımız, kaç siyasetçimiz tanıyor? Bizler yalnızca fizikî coğrafyamızı kaybetmedik. Bizler gönül ve kültür coğrafyamızı da kaybettik.
Doğu Türkistan´da, Filistin´de, Irak´ta, Suriye´de, Mısır´da, Miyanmar´da, Kırım´da, Kerkük´te Müslümanların kan ve gözyaşları akıtılmakta, hak ve hürriyetleri çiğnenmekte. Fiziki ve kültürel coğrafyası daraltılmış, sınırları yabancılar tarafından çizilmiş, birbirinden koparılmış İslam dünyası ?dâhili ve harici bedhahlar? yüzünden perişan durumda. Birliğimiz ve yörüngemiz bozulunca, huzur ve düzenimiz de bozuldu. Bizler, tarihimizi, coğrafyamızı, dilimizi, edebiyatımızı, sanatımızı, kültürümüzü, millî ve manevî değerlerimizi kısaca medeniyetimizi unuttuk.

Emperyalistlerin bayraklarının yakılması, mallarının boykot edilmesi, mitinglerin düzenlenmesi, önemli olsa bile, tek başına çözüm değildir. Bu konuda en duyarlı Türk milletidir ama bu da zulümleri durdurmaya yetmiyor. Devlet bazında ciddi plan ve icraatlar gerek. Zulüm fitnesinin son bulması, akan kanların durması, adalet ve huzurun sağlanması için net ve tek kesin çözüm Türkiye´nin öncülüğünde İslâm Birliği´nin kurulmasıdır.

Kendi halkına bile her türlü vahşeti reva gören, dünya işçilerinin en büyük düşmanı Çin komünist rejiminin zulümlerine karşı dururken, ?Çinli veya çekik gözlü? diye masum insanlara saldırmak hem ırkçılık hem de zulümdür. ?Kaş yapayım derken göz çıkarmayalım.?
"Sakın, Allah´ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor." (İbrahim suresi/42)
?Zalimler için yaşasın cehennem!?
(Bediüzzaman Said Nursi)