Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Ahmet SEZGİN


GÜL YÜREKLİ ALAETTİN HOCAM


Bazı insanlar vardır, bazı insanların hayatında milattır onlar. Benim hayatımda da 1982-1984 yılları arasında derslerimize giren, benim gibi bazı öğrencilerine yalnızca evini değil gönül kapılarını da açarak sevgi, hak, hakikat, adalet, edep, fedakârlık, azim, sabır, ihlâs, ilim, irfan, hikmet damlalarından içmemizi sağlayan, bana bazen eğitimci-rehber, bazen dost, bazen de ağabey olan Alaettin Engin Hocam, bir dönüm noktasıdır. Güler yüzü, muhabbeti, eğitimi aşka dönüştüren idealistliği, ilmi, azmi, hoşgörüsü, samimiyeti, bizlere okuma, hakikat ve dava bilinci vermesi, bize rehber olması okul hayatımda kazandığım en anlamlı, değerli ve hayırlı güzelliklerdendir.

Alaettin Engin Hocamızı, ilk olarak 1982 yılında biz Terme İmam-Hatip Lisesi 11.sınıftayken Akaid ve Kelam derslerimize girdiğinde tanımıştık.
Mesleğinde ilk yılı olmasına rağmen alanına son derece vakıf, kültürlü, öğrencilerine değer veren, vakur ama mütebessim, disiplinli ama samimi ve
hoşgörülü, fedakâr, azimli, sabırlı, adaletli, olgun, erdemli, öğrencilerine dersini sevdiren, gül yüzlü bir öğretmen olarak tanıdık onu biz.

Lise son sınıftaysa çok değerli kardeşim ve sınıf arkadaşım M. Orhan Aksoy ile sık sık evine sohbete gitmeye, hocamızın soy ismi gibi ?engin?
bilgisinden, gönül muhabbetinden istifade etmeye çalıştık.7 yıl dinî bilgi veren bir okulda okumamıza rağmen İslam´ı bütün bir hayat rehberi ve nizamı olarak algılayamamıştık. O zamana kadar kafamda ve ruhumda fırtınalara sebep olan yüzlerce sorunun cevabını çok sevgili hocam ile bulmuş, meddücezirden kurtulmuş, büyük bir huzura ermiştim. Onun sohbetleriyle hayattaki asıl gayemi daha iyi idrak etmiş, bir kutlu davanın derdine düşerek,
fani sevdaları yavaş yavaş terk etmeye, başka türlü yanmaya başlamıştım. Onun örnek eğitimciliğiyle bilinçli okumaya, düşünmeye, sorgulamaya başlamıştım.

Hayatımızda ilk defa bir hocamızın evine gidiyorduk ve burada zengin bir kütüphanenin olduğu bir odada bilgi, kültür, irfan deryasından yüreğimize ve
beynimize katreler süzülüyordu adeta. Hocamın gönül ateşinde ihlâs ve sabır yağıyla pişirdiği yumurtalı sucuk ile muhabbetle demleyip sunduğu çay ve
sohbetler, hayatımın en lezzetli ikramlarıydı. Alaettin Hocamızın evinde birçok sorumuzun cevabını alırken kafamızda onlarca soruyla evlerimize
dönerdik. Bir sonraki ev muhabbetini iple çekerdik.

Lise son sınıfta Hitabet ile Tefsir derslerimize giren Alaettin Hocamız, bize hayat rehberi olmuş, yüreğimizi, kafamızı aydınlatmıştı. Hitabet dersi için hocamız herkesten cuma namazında imamlık yapmasını isterken benden kendimin seçeceği bir konuda vaaz hazırlayıp bir Cuma günü cami cemaatine vaaz etmemi istemişti. Terme/Evci Merkez Camii´nde ?İslam´da Çocuk Eğitimi? konulu vaazımı dinlemeye gelip beni onore eden, bende eğitimcilik yeteneği keşfeden Alaeetin Hocam, bana verdiği bu vazife ve özgüvenle benim öğretmenlik mesleğini, hatta Edebiyat öğretmenliğini seçmeme en büyük vesile olan meslek rehberim de olmuştu.

Edebiyat Öğretmenliğini kazandığımda beni büyük bir heyecan ve sevinçle kucaklayıp yürekten tebrik eden de oydu. Bana lise öğrencisiyken ?Ahmet, seninle bir kitap yazalım.? diyecek kadar bana yazma hususunda ufuk ve cesaret veren de Alaettin Hocamdı.

Ben, 1991 yılında İstanbul/Kartal Anadolu Lisesi´nde Edebiyat öğretmenliği yaparken Alaettin Hocama vefa borcumu bir nebze ödeyebilmek, ona yüz yüze teşekkür edebilmek için hocamın o zaman görev yaptığı Kastamonu/Devrakani´ye gitmiştim 2 günlüğüne. Çok sevgili hocamın o zamanki gurur ve
mutluluğunu hiç unutamam.

Aleetin Hocam ile 1997 yılında Ensar Vakfı Şube Başkanları Toplantısında İstanbul´da Ensar Vakfı Genel Merkezinde karşılaşmıştık. Ben, o toplantıya
Terme´den başkan olarak katılırken hocam da Çanakkale/Ezine´den gelmişti. Ne kadar heyecanlanmış ve sevinmiştik birbirimizi görünce.Beni,
Akademisyen-Yazar Ahmet Davutoğlu´na tanıtırken nasıl da mutluydu!

Okuma ve yazma alışkanlığıyla birlikte özgüven kazanmamda, idealist öğretmen olmamda, Üstat Necip Fazıl´ı tanıyıp sevmemde, dünya görüşümün şekillenmesinde üzerimde en büyük emeği olan, çok kıymetli lise öğretmenim Alaettin Engin Hocam ile 18 yıl sonra gönül muhabbeti edip hasret gidermek, onun duasını almak üzere 13 Ağustos 2015´te Çanakkale´ye ziyarete gitmek, evinde 2 gün misafir olmak şeref ve saadetine erişmek nasip oldu elhamdülillah. Çok sevgili hocam ve eşinin gözlerinden benimle birlikte sevinç ve şükür yaşları döküldü o gün. Yüreğimize çok dokunan gül yürekli
Alaettin Hocamı yıllar sonra Çanakkale´de muhabbet ve hizmet aşkıyla nice güller yetiştirmeye devam ettiğini görmekten çok büyük mutluluk duydum.

Üzerimizde çok hakkı olan Alaaettin Hocamdan Allah (cc) razı olsun. Allah, iki cihan saadeti nasip eylesin ona ve ailesine. ?Gül yetiştiren adam?lara selam olsun!