Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Ahmet SEZGİN


SİVAS SEYAHATİMİZDEN İZLENİMLER (1)


Sivas/ Suşehri´nde çocuk doktoru olarak görev yapan çok sevgili Mahmut yeğenim ve ailesini 5-7 Ekim 2018 tarihleri arasında ailece ziyaret etmenin mutluluğunu yaşadık.

Sevgili annem, eşim, oğlum Furkan ve yeğenim Muhammed ile birlikte 5 Ekim Cuma günü öğleden sonra özel arabamızla Terme´den yola çıktık. Ünye-Akkuş-Niksar-Reşadiye güzergâhından devam eden çok zevkli yolculuğumuz tam 4 saat sonra Sivas/Suşehri´nde tamamlandı. Ünye-Akkuş arası yollar çok engebeli ve virajlıydı ama güz mevsiminde yeşilin onlarca tonunu temaşa etmek çok anlamlı ve zevkliydi hepimiz için.

Akşam namazına yakın Suşehri´ne vardığımızda oturdukları apartmanın önünde bizi karşılayan yeğenim Mahmut, sevgili gelinimiz Sümeyye ile çok sevgili evlatları Erva ve Yusuf´un sevinç ve heyecanları unutulmazdı. Minik gül yüreklerle doyasıya oyunlar oynadık.


1243 yılında Anadolu Selçuklu Devleti´nin yıkılmasına neden olan ?Kösedağ Savaşı?na sahne olan Kösedağ´ın kuzey eteklerinde kurulmuş olan Suşehri, 24 bin nüfuslu, 950 rakımlı, küçük, sakin ve şirin bir ilçe.


Cumartesi sabahı nefis bir kahvaltıdan sonra Suşehri´nden 143 km uzaklıkta olan Sivas´ı gezmek üzere arabalarımızla yola çıktık. Biz ilk defa görecektik tarihî şehrimiz Sivas´ı. Bu sebeple de oldukça heyecanlıydık.


Çok geniş ve sağlam yollarda özel arabalarımızla seyahat etmemize rağmen 2 saatlik yolculukta biraz sıkıldık. Yol kenarlarında dağ ve taş yığınlarından farklı olarak çokça HES gördük. Zara ve Hafik ilçelerinin tahminimizden çok küçük oluşuna hayret ettik.Hafik ile Zara ilçeleri arasında doğal yolla oluşmuş ?Tödürge Gölü?nü görmek ise güzel bir sürprizdi.


Sivas´a merkeze geldiğimizde Kent Meydanı´nın büyüklüğü, Sivas Valiliği binasıyla tarihî medreselerin bütün ihtişamıyla bir arada bulunması dikkatimizi çekti.


Mustafa Kemal Atatürk ve Heyet-i Temsiliye tarafından 2 Eylül-18 Aralık 1919 tarihleri arasında ?Millî Mücadele Karargâhı? olarak kullanılan Sivas Kongresi ve Erkek Lisesi Binası´nı müze olarak gezmek çok anlamlıydı bizim için.

Millî Mücadele´ye büyük bir heyecanla yolculuk ettik burada. Bütün öğrencileri Çanakkale´ de şehit olup 3-4 yıl mezun veremeyen Sivas Erkek Lisesi´nin sınıfları arasında bulunmak bizi çok duygulandırdı.


Sağlam kalmış muhteşem taç kapısıyla Sivas´ın ve Anadolu´nun en ünlü yapıları arasında olan ?Buruciye Medresesi?, 1271 yılında Selçuklu Sultanı III. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde yapılmış. Bu tarihî medrese, Sivas Müftülüğü tarafından çeşitli eğitim faaliyetleri için kullanılmaktaymış.

1217 yılında Anadolu Selçuklu Devleti Sultanı I. İzzeddin Keykavus tarafından Sivas´ta darüşşifa (hastane) ve medrese (tıp fakültesi) olarak yapılan ?Şifaiye Medresesi?, Anadolu´nun en büyük şifahanesi. Medrese, I. Dünya Savaşı sırasında da cephanelik ve levazım deposu olarak kullanılmış. ?Burada yüzyıllar öncesinde ne büyük tıp âlimleri yetişmiştir değil mi?? dedim doktor yeğenime.

Medreseyi yaptıran Sultan I.İzzeddin Keykavus´un türbe kapısının üzerindeki kitabede şu anlamlı dörtlük yazmakta:

?Biz ki dünyayı terk edip göçtük,/ Gönül derdi ektik, matemler biçtik,/ Şimdiden sonra da nöbet sizdedir,/ Biz sıramızı savdık ve geçtik.?


Yakın dönemde yapılan havuzdan gelen su sesi, bu tarihi mekânda oturup çay ve kahve eşliğinde sohbet eden

insanlara huzur vermekte. İçerde pek çok dükkan var.


(Devam edecek.)