Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Ahmet SEZGİN


"TÜKÜRÜN"


100 yıl öncesinde Arap, Ermeni ve Rumları Osmanlı´ya karşı kışkırtıp ayaklandırarak emellerine ulaşan, Osmanlı´yı yıkıp parçalayan Siyonist-Haçlı ittifakı şer aktörler, yine sahnede. Kripto (çift kimlikli, gizli) Kürt ve Aleviler ile işbirliği yapan uluslararası güçler, Müslüman Kürt ve samimi Alevileri de sokağa dökmek, devlete karşı ayaklandırmak için bin bir çeşit oyun ve desiseler peşindeler.

Türkiye´deki alevlenen terör olaylarını uluslararası ilişki ve planlar açısından çok geniş okuyup değerlendirmek gerek. BOP çerçevesinde bölgenin bütünüyle yeniden dizayn edilmesi, haritaların fiili olarak yeniden çizilmesi an meselesi.

Büyük Ortadoğu Projesi´ne göre sözde 3. ?Kürdistan?la birlikte bölgenin yeniden şekillendirilmesi için İslam dünyasının en güçlü ve potansiyel lider ülkesi Türkiye´nin zayıflatılıp durdurulması gerekmektedir.


?Tükürün Ehl-i Salib´in o hayâsız yüzüne!/ Tükürün onların asla güvenilmez sözüne!/ Medeniyyet denilen maskara mahlûku görün:/ Tükürün maskeli vicdanına asrın, tükürün!? (M.Akif)


"Çözüm süreci"ne karşı çıkanlar; bugün asker, polis ve sivil vatandaşlarımıza saldıran, ülkeyi bölmek isteyen, emperyalistlerin piyon ve uşaklığını yapan, terör örgütü PKK´ya karşı verilen mücadeleye de karşı çıkıyorlarsa, ölülerimize "şehit" diyemiyorlarsa, PKK´yı kınayıp terörü ve teröristleri lanetlemiyorlarsa, hükümet düşmanlığıyla terör örgüyü ve sözcülerine destek veriyorlarsa onlara lanet olsun. Alçak ve namert bölücülerle, kahpe teröristlerle işbirliğine giden hainlerin, şerefsizlerin şerlerinden bizleri muhafaza eyle yarab!


Kahpe terörist örgütü PKK ve onların siyasi sözcüleriyle yürütülen "çözüm süreci"ne -muhatap ve usulüyle birlikte- her şeyiyle razı olan, PKK´nın birkaç yıl içinde yaptığı her türlü çirkefliğe (adam, çocuk kaçırma, yol kesme, araç ve bina yakma, vergi adıyla haraç toplama, şehirlerde silahlı örgütlenme, Kobani bahanesiyle masum 53 kişiyi öldürme, devlete meydan okuma, bölgede psikolojik yıldırma ve silahla tehdit yoluyla hâkimiyet kurma gibi çeşitli eşkiyalıklara) hükümete muhalif olmamak adına sesini çıkarmayanların geçen seçim sürecinden itibaren çözüm sürecini sorgulayıp HDP´yi eleştirmelerini, teröre karşı etkin mücadele vermelerini olumlu ama çok geç kalmış bir idrak olarak görüyorum.

Bugün ise bu kesimlerin iç muhasebe ve pişmanlıklarını görmekteyim. İnşallah bundan sonra bu denli parti taassubuyla, akıllarını kiraya vermezler, zamanında parti içi özeleştiri ve uyarı görevlerini yaparlar.


Ailesinden tek bir yakınını vatan, bayrak, namus ve din yolunda şehit vermemiş, şehitler için ömrü boyunca samimi iki damla gözyaşı dökme-miş, şehit ailelerinin hal ve hatırlarını bir kez dahi sormamış, onları hiç anlamamış olduğu halde onların üzerinden siyaset yapıp menfaat devşirmek isteyenleri, merhametsiz samimiyetsizleri ıslah eyle yarab!


"Gitme ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım:


Elemim bir yüreğin kârı değil, paylaşalım:


Ne yapıp ye´simi kahreyliyeyim, bilmem ki?


Öyle dehşetli muhitimde dönen matem ki!...


Ey, bu toprakta birer na´şı perişan bırakıp,


Yükselen, mevkib-i ervah! Sakın, arza bakıp;


Sanmayın: Şevk-i şehadetle coşan bir kan var...


Bizde leşten daha hissiz, daha kokmuş can var!


Bakmayın, hem tükürün çehre-i murdarımıza!

Tükürün: Belki biraz duygu gelir arımıza!"

Tükürün cephe-i lakaydına Şark´ın, tükürün!

Kuşkulansın, görelim, gayreti halkın, tükürün!

Tükürün milleti alçakça vuran darbelere!

Tükürün onlara alkış dağıtan kahbelere! (M.Akif)

Şehitlerimize Allah´tan rahmet, yakınları-na sabırlar niyaz ediyorum. Allah, hepimize basi-ret, feraset, sağduyu, merhamet, güç, sabır ihsan etsin.