Çok şükür, seçimden sonra vaat edilen ilk zamlı maaşımı aldım. Fazla merak edip de maaş takip eden biri değilim aslında. Ama bu ay öyle yapmadım. 82 TL artışın olduğunu gördüm maaşımda. Ne yapabilirim diye düşündüm, hesap ettim her emekli gibi. Düşündüm taşındım olmadı. Baktım ki olacak gibi değil inceldiği yerden kopsun gitsin dedim kendi kendime.
Emekli, 100 liralık seyyanen zam ile birlikte enflasyon artışıyla yeni maaşını hesap etti. Asgari ücretli 300 liralık artışı heyecanla bekledi. Gerisini hiç düşünmedi.
Herkes hükümete teşekkür etti. Saygıyla eğildi, ayakta alkışladı.Ta ki elektrik faturaları gelinceye kadar.Ta ki zamlar, ardı ardına gelinceye kadar. Ta ki çuvaldızın kendine batırıldığını anlayıncaya kadar.
Yeni yılla birlikte zamlar da dört koldan gelmeye başladı.
Elektrikten yiyeceklere, motorlu araç vergisinden emlak vergisine, ev temizliği yapandan eve süt getiren sütçüsüne kadar zam bombardımanına tutulduk.
Güzel Türkiye´m, yeni yıla yeni zamlarla girdi. Zeynep´imin soğanı bile üç lirayı aştı. Ekmeği de boğazında düğümlenecek gibi. Anlayacağınız? Soğan ekmek yiyelim, dön gel Zeynep´im? diye ağıt yakan Ali Ercan´ın hesabı da tutmadı.
Faturası 100 lira olan vatandaş 150 liralık faturayı görünce, elinde mayın patlamışa döndü. Bırakın yüzde 6 oranındaki zammı.
Kaçak elektrik, TRT payı, trafo kaybı, sayaç bilmem nesi diyerek bin bir çeşitten kılıf uydurup vatandaşı sülük gibi emdiler. Doğalgaz henüz yeni geldi ilçemize, daha çoğumuzun bütçemize getireceği yükten haberi yok. Motorlu taşıtlar vergisi, aracın yaş durumuna göre farklılık teşkil etse de 500 liranın altında bandrolü olan yok. Emeklinin en fazla kuş serisi arabası olur, nasıl ödesin garibim. O kadar da olsun değil mi ya? Zorunlu trafik sigortası yüzde 20 oranında artmış. 600 lira ödeyen 720 lira ödeyecek. Vergiler almış başını gitmiş. Alkollü içeceklerin ÖTV´si yüzde 15, sigara ve tütün ürünlerinin ÖTV´si de yüzde 25 arttırıldı. Bunlar beni çok da ilgilendirmiyor.
Ya bir düşünün domatesin kilosu bile dün pazarda 4 liraya fırlamış. Biber, patlıcanı geçtik hadi, pırasa ve lahananın bile yanına varılacak gibi değil. Rusya almıyor, geri gönderiyor, mutlaka ucuzlar diyorlardı, ikiye katlandı mübarek. Geçen yıl fındığını erken satanlar zarar etmişti. Bu yıl da aynısı olacak sandı emeklim, köylüm. Bir darbe de oradan yedi. Tutmadı hesabı garibimin.
Daha ne diyeyim, gerisini siz düşünün. Yahu Allah aşkına ne verdiniz ki ne istiyorsunuz. Sizde hiç Allah korkusu yok mu?.
Kalktınız işçiye, memura, emekliye şunu verdik diye de hava atacaksınız.
Çay kaşığıyla veriyorsunuz, kepçeyle geri alıyorsunuz.
Hiç havalara girmeyin verdiğiniz topu topu 2 kilo et parasıdır. Bizler hayırlısıyla emekli olduk, sizler ne yapacaksınız bakalım? Eee doğru ya sizler onu da garantiye aldınız. Sizin tuzunuz kuru. Siz pazara gitmezsiniz. Sebze, meyve fiyatını da bilmezsiniz.
Ne diyelim. Allah sonumuzu hayreylesin.
Kalın sağlıcakla.
