Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Selim EROĞLU


12-A`NIN GÜNDEMİ

12-A`NIN GÜNDEMİ


Görev yaptığım okulda idareciliğe ilaveten haftada 6 saat de branşımla ilgili derslere giriyorum. Bunlardan 12-A`nın Dil ve Anlatım dersinde `FORUM` konusunu işliyorduk. Forumun tanımını yap-tık. Uygulamaları gördük. Tarihi seyrinden bahsettik. Sıra sınıf içi bir forum uygulamasına gelmişti.

Yeri gelmişken belirteyim, forum, belirlenen herhangi bir konuda herkesin serbestçe fikir beyan et-mesi olarak tanımlanabilir.
Forumu uygulayabilmemiz için ilk önce bir konu belirlememiz gerekiyordu. Konuyu öğrencilerin belirlemesini istedim. Açıkcası son zamanlarda öğrencilerin gündemini neler meşgul ediyordu, merak ediyordum. Acaba öğrencilerle aynı konular üzerinde mi kafa yoruyorduk? Yoksa ayrı telden mi çalıyorduk? Konu birliği yoksa fikir birliği de olamazdı. Ünlü Kırımlı yazar GASPIRALI İSMAİL bunu `dilde, fikirde, işte birlik` diye sembolize etmişti.

Açıkcası son zamanlarda meydana gelen siyasi ve sosyal olaylar öğrencilerin gündemini ne derece meşgul ediyordu? Yanıldığımı anladım. Öğrencilerin gündemi bambaşka imiş.
Herkes forum için bir konu ortaya koysun, dediğimde bir öğrenci, “Son girdiğimiz sınavda sorular neden yayınlanmıyor, aklımıza bir takım şüpheler geliyor, bunu tartışmak ve öğrenmek istiyorum.” dedi. Çok ısrar etmeme rağmen başka da bir konu söyleyen olmadı. 17 kişilik sınıfta bu konuyu forum konusu olarak tartışmaya karar verdik.

Öğrencilerin çoğu bu husustan mustaripmiş. Basını yakından takip etmişler. Söylenenler kafalarını karıştırmış. Olanlara bir anlam verememişler.
Bir öğrenci, ben matematikten 15 soru işaret-lemiştim, 10 tane işaretledi gözüküyor, dedi. Anladım ki öğrencilerin kafası bu konuda net değil. Ortak kanaat, eskiden olduğu gibi, sınav sorula-rının yayınlanması. Öğrenciler “Ne yaptığımızı görelim, kafamızdaki şüpheler, dağılsın.” diyorlar. Böylece önümüzü daha net görelim istiyorlar.

Son zamanlara kadar sınavlardan sonra soru-lan sorular hemen yayınlanıyordu. Herkes ne yaptığını taze taze öğrenebiliyordu. Sınavla alakalı öğretmen, öğrenci, okul, veli, dershane herkimse kendini değerlendire biliyordu. Ne oldu da bu uygulamadan vazgeçildi, bilemiyorum.
Suistimalin önüne geçmek istiyoruz deniyorsa öğrenciler pek ikna olmuşa benzemiyor. Aksine sorula-rın yayınlanmaması şüpheleri daha da arttırmış.
Belki de öğrenciler bu yolla başarısızlıklarına kılıf hazırlıyor olabilirler.

Bütün bunların önüne geçmek için şeffaf olunması kanaatindeyim .Unutmayalım ki bir şeyin şüyuu, vukuundan beterdir, yani bir şeyin dedikodu haline gelmesi bu işin gerçek olmasından daha kötüdür.
Eskiden sorular yayınlanıyordu. Takke düşüyor, kel görünüyordu. Hiç de sıkıntı olmuyordu. Şimdi ise takke düşmediği için kel de görünmüyor.

Umarım öğrencilerin sesine kulak verilir ve bundan sonra sorular yayınlanır. Şüpheler ortadan kal-karak menfi yorumların da önüne geçilmiş olur.
Unutmayalım ki şüphe kurt gibidir. İçin için insanı kemirir ve huzursuz eder. Huzursuz bireylerin istikbale ümitle bakması mümkün değildir.
Sağlıcakla kalın...