Bugün, 24 Nisan 2024 Çarşamba

Selim EROĞLU


 BAYRAK ŞAİRİMİZ  :  ARİF NİHAT ASYA                

 BAYRAK ŞAİRİMİZ  :  ARİF NİHAT ASYA                


Cumhuriyet Dönemi şiirimizin milli sesi ve Türk tarihini, kültürünü bir kuyumcu hassasiyetiyle ele alıp şiirleştiren bir isim olan Arif Nihat Asya,  ‘’Bayrak Şairi’’ olarak nam salmıştır.

 

                Asya’nın barındırdığı ve sahip olduğu milli ve manevi karakter, hissiyat ve düşünceleri, şiirlerine de sirayet etti.

                Şiirlerinde sade bir dil kullanan Asya, Tokatlı Ziver Efendi ile Tırnovalı Zehra Hanım’ın  tek çocuğu olarak 1904 yılında Çatalca’nın İnceğiz köyünde dünyaya geldi. Asıl adı Mehmet Arif olan şair, henüz yedi aylıkken babasını veba hastalığından kaybetti.

                Annesinin yedi aylıkken yeni bir evlilik yapıp Filistin’e gitmesiyle akrabalarının yanında büyüyen Asya, Birinci Dünya Savaşı yıllarında  ‘’Gülşen-i Maarif Rüştiyesi’’ ne gitti. Bu dönemde hakim olan milliyetçi duyguların tesiriyle şiire başlayan şair, eğitimini parasız yatılı olarak   Bolu ve Kastamonu liselerinde sürdürdü. Hocası Enver Kemal Bey’in yönettiği ‘’Gençlik’’ dergisinde ilk şiirleri yayımlanan Asya,  tahsiline  Darülmuallimin-i Aliye’nin ( Yüksek Öğretmen Okulu ) Edebiyat Bölümünde devam etti.  İlk şiir kitabı olan ‘ Heykeltıraş’’ , 1924 yılında bu okulda öğrenciyken yayımlandı.

                Okul yıllarında İstanbul Postahanesi ve Anadolu Ajansı’nda  da çalışan şair,  son sınıftayken ilk eşi Hatice Semiha Hanım’la evlendi. Bu evlilikten iki evladı oldu.

                Asya, mezun olduktan sonra Adana Lisesi ile Kız ve Erkek Öğretmen Okullarında 14 yıl edebiyat öğretmenliği ve  idarecilik yaptı. Öğretmenlik yaptığı dönemde Üsküdar Mevlevihanesi’nin  son postnişini Ahmet Remzi Akyürek ile  tanışan Asya,  milli şiirlerin yanı sıra  Mevlevi edasıyla tasavvufi şiirler de yazdı.

                Arif Nihat Asya, hem edebi  hem şahsi hayatında mühim bir yeri olan  Mevlevilik düşüncesini  1933 yılında tanımaya başladı.  Mevlevi  büyüğü  Ahmet Remzi Akyürek’ten el alan  Asya,  Mevlevilik çilesinden geçerek  Mevlevi  şeyhi payesine nail oldu.  Askerlik görevi sırasında   ‘’Asya’’ soyadını alan usta şairin,   Türkler’in ata vatanına özleminin bir tezahürü olarak bu soyadını tercih ettiği belirtiliyor.

                Asya, 1950-1954 yılları arasında yürüttüğü 9. Dönem Adana milletvekilliği görevinin ardından  çeşitli yerlerde  öğretmenlik yaptıktan sonra 1962 yılında emekli oldu. Emekliliğinin ardından İstanbul’da  bazı gazetelerde yazılar yazan şair,  5 Ocak 1975’te tedavi gördüğü  Ankara Numune Hastanesi’nde hayata gözlerini yumdu.

                Arif Nihat Asya’nın şiirlerinde halk ve divan edebiyatı nazım şekillerinin yanında modern edebiyatın nazım şekilleri de yer aldı. En çok kullandığı nazım şekli olan rubailerden oluşan  beş ayrı kitap kaleme alan Asya,  kahramanlık ve tarih duygusu ,  din , aşk, tabiat ve memleket güzelliklerini şiirlerine konu edindi.

                Edebiyat eleştirmeni Cengiz Orakçı, usta şair için ‘’ Arif Nihat’taki   geçmişe hayran olma durumu,  onu geçmişe hakim olan orijinal bir şair yapar.  Şiirlerinde ortaya koyduğu geçmiş unsuru, estetik olgu olarak ortaya çıkar.’’ İfadelerini kullanmıştır.

                Türkiye’nin farklı bölgelerindeki okullara ismi verilen, adına her yıl şiir ezberleme yarışmaları düzenlenen Asya’nın mısraları, edebiyatçı, siyasetçi, ve kanaat önderlerinin  konuşmalarında bugün de sıkça yer bulmaya devam ediyor.

                Bayrak Şairimiz Arif Nihat Asya’yı vefatının 47. sene-i devriyesinde rahmetle yad ediyorum.