Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Seyfi GÜNAÇTI


    Bizde de var                

    Bizde de var                


           İki hafta önceki ‘Dünya ve Biz’ başlıklı yazımda bazı dünya liderlerinin insana hoş gelen davranışlarına yer vermiştim. Haksızlık etmeyelim, bizde de alkışlanacak davranışlar sergileyen ve davranışlarıyla vatandaşı mutlu eden devlet adamlarımızın sayısı az değildir, bilâkis çoktur.

                Bizimkilere geçmeden önce yabancı liderlerden iki örnek verelim.

1. “Yeni Zelanda Başbakanı kafeye alınmadı.” (Dokuz 8 Haber)

Hayret, nasıl böyle bir şey olabilir. Bir başbakan bizim pastanemize gelecek ve biz onu içeri almayacağız. Mümkün mü?

Bence, değil. Başbakanın geldiğini duysak, “Aman bizim işyerimize de uğrasın” diye onu kapılarda karşılarız. Acaba olayın içinde başka bir şey mi var? Haberin devamını okuyalım:

Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, Cumartesi günü yemek için gittiği kafeye, sosyal mesafe kuralları gereği, kapasitenin dolu olması sebebiyle alınmadı.”

Kafe sahibi ayıp etmiş. Üstelik başbakan, bir bayan. Biz asla bir bayana böyle davranmazdık!

Müslüman bir ülkede görmemiz gereken, Hz. Ömer devrini hatırlatan bir adalet anlayışını Hıristiyanlarda görmek bizi üzüyor.

2. “Finlandiya Cumhurbaşkanı kitap fuarını merdivenlere oturarak takip etti” (30 Ekim 2018)

Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, bir kitap fuarına gitmekte geç kalıyor. Salona vardığında oturacak yer bulamayınca, merdivenlere vatandaşın arasına oturuyor. Birkaç kişi kendisine yer vermek istese de kabul etmiyor. Programı oturduğu yerden takip ediyor.

                *             *             *

Bunları duymak hoşumuza gidiyor. “Keşke bizde de olsa” diyorsanız üzülmeyin, güzel örnekler bizde de ziyadesiyle mevcut. Önemli olan onları unutmamak ve kamuoyuna tanıtmaktır.

Meselâ Hasan Celal Güzel.

Alt kademeleri saymıyorum; Başbakanlık müşavirliği, DPT Genel Sekreterliği, Başbakanlık Müsteşarlığı, Devlet Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı yapmış bir devlet ve siyaset adamımız. Bu görevleri yerine getirirken devlet malını korumaya azamî önem vermiş. Kendisinden sonra bu ve benzeri görevleri yapanların uygulamalarını görünce, kendi davranışını ‘enayilik’ olarak nitelemiş. Ancak bunu, “Ben neden yapmadım?” anlamında söylememiş. Çünkü hatıralarının sonunda “Ben bu enayiliğimden pişman değilim. Aynı görevler tekrar verilse yine aynı enayiliği yapardım” demiştir.

Merhum Hasan C. Güzel, kendisini enayi olarak niteleyecek neler yapmış acaba?

Üzerinde TC Hükümeti yazan kurşunkalemleri, silgileri ve kâğıtları sadece resmi hizmetlerde ve okşar gibi kullanırdım. Çocuklarım kırmızı ve siyah renkli resmî arabalara bir defa dahi binmediler. Mustafa’m ve Elifim, bir saat daha az uyuyup belediye otobüsleri ve okul servisleriyle okullarına gittikleri günlerde bendeniz müsteşarlık ve bakanlık yapıyordum. Bırakınız eşime araba tahsis etmeyi, idarecilik ve siyaset hayatımda lojmanda dahi oturmadım... Meğer ben ne enayiymişim.

Bütün enayiliğime rağmen beni kimseye muhtaç etmeyen Yüce Allah’ıma hamdederim.”

İşte böyle. Türkiye’den böyle bir Hasan Celal Güzel geçti. Allah rahmet eylesin.

Elin örnek liderleri var da bizim yok mu? Biz ne valiler gördük!

Hemen aklınıza ‘Süper Vali Recep Yazıcıoğlu’ geldi değil mi? Onun örnek hayatını yazmak bu sayfalara sığmaz. Biz bir başak valimizle devam edelim.

İzmir-Çeşme arasında seyreden bir minibüsü polis kimlik kontrolü için durdurur. Ayakta seyahat etmekte olan bir adamın kimliğine bakan polisler şaşkınlık geçirir. Kimlik İçişleri Bakanlığı tarafından verilmiştir ve görev hanesinde ‘Bilecik Valisi’ yazmaktadır. İlk şaşkınlığı atlatan polisler, “Sayın valim. Sizi biz götürelim” derler. Vali Bey kabul etmez, “Teşekkür ederim. Tatildeyken devletin aracına binmem” der.

Resmi toplantı için Ankara’ya cebinden aldığı biletle otobüsle giden; görev yaptığı Bilecik, Erzincan ve Manisa’da sabahları makama yürüyerek giden bu valimiz Refik Arslan Öztürk’tür. Gazeteci Saygı Öztürk’ün de ağabeyi olan Refik A. Öztürk 14.11.2020 tarihinde vefat etmiştir. Allah rahmet eylesin.

Üzülmeyin. Bizim de böyle valilerimiz, böyle devlet adamlarımız vardı.