Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Mehmet TÜRKAN


GÖNÜLLER SULTANINDAN BİR BEYİT

GÖNÜLLER SULTANINDAN BİR BEYİT


    Çağının en büyük sultanı, çağ açıp çağ kapatan, on dokuz yaşında altı dil bilen, yine çağının en ileri teknik bilgilerine sahip bir mühendis olmasının yanında aynı zamanda divan sahibi güçlü bir şair olan İstanbul'un ve gönüllerin fatihi Fatih Sultan Mehmet'in şiirdeki mahlasıyla Avnî divanının ilk beytini sizlere tahlil etmeye çalışacağım.
“Yüzün meh-i ʿid ü ser-i zülfün şeb-i Esra
 Gamzen yed-i Musa leb-i laʿlün dem-i İsa”
    Ey sevgili senin yazan bayram hilali, saçların İsa gecesidir. Gamzeli, edalı bakışın Hz.Musa'nın eli, lâl dudakların ise Hz. İsa'nın hayat veren, dirilten kutlu nefesidir.
    Cihan padişahı olan Fatih Sultan Mehmet aynı zamanda derin bir Peygamber sevgisi ile birlikte,  İslam tarihi ve peygamberleri tarihi kültürüne sahip gözükmektedir. Aynı zamanda şiirin her türlü sanat anlayışını ve kültürüne sahip bir şairdir.
    Avnî mahlasıyla bildiğimiz şairin divanının daha ilk beytinde bu şiiri Hz Peygamber övgüsü olarak kaleme aldığı anlaşılmaktadır ve ona sevgili diye hitab etmektedir.  O'nun (sav.)  yüzü, yüzünün parlaklığı getirdiği ve insanlığa tebliğ ettiği dinin insanlık için bayram misali kutlu ve mesut bir dönemin başlangıcı sayılması gibi sebeplerle hilale benzetilmiştir. Bilindiği gibi, her türlü zevklerden ve lezzetlerden uzak durma ayı olan Ramazan'ın bitişi ve artık yiyip içme ve nimetlerden istifade etmenin zamanı olan bayramın gelişi, gökyüzünde hilalin görünüşü ile başlamaktadır. 
    Beyitte Hz. Peygamber (sav)'in saçları, uzun ve siyahtır. Vefat ettiği zaman bile saç ve sakallarındaki beyaz sayısı oldukça azdır. Bu sebeple siyahlığı ve uzunluğu sebebi ile içinde Miraç mucizesinin meydana geldiği İsra gecesine benzetilerek teşbih sanatı yapılmıştır. 
    Şaire göre sevgilinin (sav) edalı ve hışımlı yan bakışı (gamzesi), Hz. Musa'nın düşmanları şaşkınlığa ve çaresizliğe düşüren mucizevî beyaz eli (yed-i beyza) gibi, inanan müminlere huzur, düşmanlarına ise tedirginlik vermekte;  yine sevgilinin (sav) lâl misali kıymetli dudakları da Hz. İsa'nın ölüleri dirilten, hastaları şifaya kavuşturan mucizevî dudaklarına benzer bir şekilde, insanlara hayat vermektedir. Gamze (edalı ve hışımlı yan bakış) ile Hz. Musa'nın eli arasında kurulan ilişkinin bir sebebi de Hz. Musa'nın, yumruğu ile bir kıptiyi öldürmesi hadisesidir. Sevgilinin gamzesinin kahredici etkisi, tıpkı Hz. Musa'nın kıptiyi bir yumruk darbesi ile öldürdüğü gibi, düşmanlarını mağlûp etmiş ve onları yere sermiştir.  
    Görüldüğü üzere peygamberler tarihinde ve İslam tarihinde var olan birçok mucize ve olaya telmihte bulunulmuştur. Her hatırlatma (telmih) sanatı ile sayfalarca yazı yazılabilecek bilgilere atıfta bulunulmuştur. Aynı zamanda Taha Suresi'nin 22. Ayetine, Al-i İmran Suresi'nin 49. Ayetine, İsra Suresi'nin 1. ayetine de telmihler yapılmıştır. Buradan da iyi bir Kur'an kültürüne sahip olduğunu görüyoruz. Anlayabilene bir beyit ile bir kitap yazılabilecek bilgiler verilmiştir.
    Kısaca, Fatih zamanının en iyi eğitimini almış, birçok dil bilen çağının ilmî, kültürel, felsefi, siyasi ve entellektüel birikimine sahip her yönüyle güçlü bir padişahtır. Şiirlerinde duygu ve düşüncelerini oldukça güçlü bir şekilde yansıtarak ne kadar güçlü bir birikime sahip olduğunu göstermiştir. Şiirlerinde kullandığı edebi sanatlarla da ne kadar kudretli bir şair olduğunu görüyoruz. Bu sebeple gerek devrinin ünlü şairleri gerekse bütün Divan şairleri içerisinde önemli yere sahiptir. Onun şiirlerinde divan edebiyatında çoğu zaman sembolik anlamlarıyla kullanılan sevgili, sevgiliye ait bütün güzellik unsurları, şarap, meyhane, sâki, köle vb. gibi maddi değerler boy gösterirken, diğer taraftan da derin tasavvufi düşünceler,  mecaz ve sembolizm unsurları da karşımıza çıkmaktadır.     Padişah ve güçlü bir hükümdar olmasaydı bile şiirinin gücü ile bile çağının ender şahsiyetlerinden biri olarak anılacak niteliktedir.
     Mehmet Nur Doğan, Fatih Divanı Şerhi, Yelkenli Yay. İstanbul 2006, s,14-15