Bugün, 19 Mayıs 2024 Pazar

Zeki ORDU


KISSATÜN LÂ TENTEHİ

KISSATÜN LÂ TENTEHİ


 Her ülkenin kendine has sözleri vardır.  Bunlara ister vecize, ister atasözü ister darbımesel deyin. Bu kısa sözler söylendiğinden fazlasını anlatır.
Bazen size göre derin manalar ihtiva eden bir söz duyarsınız. Ancak başkalarında bu söz sizde olduğu kadar tesirli olmayabilir.  Bunun sebeplerinden biri, sanatla iştigal etmek ve anlatılan mevzuyu yaşamış olmak. Bazen hayal de bu sınıftandır.
Mevzuu ne olursa olsun kısa cümlelerin anlattığı şeyler bazen onlarca cümle tarafından vuzuha erişemez. İcaz olarak da bilinen bu sözleri değil başkalarına şerh etmek insan şahsına dahi güçlükle izah edebilir.  Çünkü sarf edilen cümle, anlaşılması lazım gelenden daha az kelimelere sahiptir.  
Bazen duyduğumuz bir cümleyi izaha yeltenirken anladığımızı anlatmakta müşkülat çekeriz. Ayrıca bu cümleler kast ettiklerinden daha farklı gibi durur. Eskilerin kast-ı mahsusa diye tanımladıkları ifadeleri çoğu okuryazar bile olmayan şahıslar; “Ben öyle söylüyorum, sen öyle anla” diye açıklamışlardır.
Çoğu zaman şiirlerde bazı mısralar, cürmünden fazla manalara gelir. Bunun için bir  Arap atasözünde “Mana şairin karnında saklıdır” denir. 
Öyle veya böyle özlü sözler kültürümüze mühim katkıları olmuştur. Zaman içerisinde dilden dile söylenerek mana itibariyle bütün yurt sathında anlaşılır olmuştur. Böylece uzun uzun cümleler sarf ederek sözlü ve yazı metinler vücuda getirmeden; kolayca anlaşılacak şekilde bu sözleri söyleriz. İşin en güzel tarafı da kısa süre sonra kelimeleri tek tek bilmesek bile cümlenin ihtiva ettiği manayı söyleyen de dinleyen de anlar.
Yazımızın başlığı da öyle. “Kıssatün lâ tentehi.” En kısa manasıyla “Bitmeyen hikâye” demek. Peki, bitmeyen hikâye olur mu? Kastedilen şey hakikaten bir hikâyenin bitmemesi mi, bir meselenin hitama ermemesi mi?
Bunun en iyi cevabını büyük şair Yahya kemal Beyatlı vermiş mısralarında.  Şöyle der Yahya Kemal:
Şeb-i yeldâda uzar fecre kadar kıssa-i aşk 
Tâ ki Mecnûn bitirir nutkunu Leylâ söyler
Türkçeden Türkçeye manası şöyleymiş:
Yılın en uzun gecesinde aşk hikâyesi ta sabaha kadar sürer. Mecnun bitirir nutkunu  Leylâ söyler.
Kısaca bitmek bilmeyen bir hikâye devam eder.
Bitmeyen hikâye veya bitmeyen mevzu... Her ne şekilde olursa olsun menfi veya müspet neticeye varılmayan her konu için söylenmiş en veciz ifadedir “Kıssatün lâ tentehi.”
Ayrıca kelimelerinden de anlaşılacağı gibi bir Arap sözüdür. Ancak zaman içinde bize de geçmiştir. Zaten her kültürden bazı cümleler ve sözler diğer kültürle de geçmemiş mi?
Bitmeyen hikâye…
Konusu mühim bile değil. Bu tercüme bile çok şey anlatıyor.
Bugün de böyle bir şeyler yazalım istedik. Maksadımız köşe de kalmış bazı ifadeleri hatırlayalım istedim. Olur ya gün olur işe yarar.
Fani bir âlem de baki kalan şey olur mu derseniz o başka. Belki ömür biter ama asırlardır devam eden çok kıssalarımız vardır bizim.  Bak Leylâ ile Mecnun'u andık yine.
Sahi bizi de anarlar mı göçüp gittiğimiz zaman…