Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Ahmet SEZGİN


 KİTAPLARIMIZ HAKKINDA-4

KİTAPLARIMIZ HAKKINDA-4


     Yazar-Şair-Ressam Osman Aytekin, Niğde Haber gazetesinin 15 Eylül 2020 tarihli sayısında  “Türkçenin Feryadı ve Aşk Medeniyetine Yolculuk” başlıklı yazısında

2 kitabımıza yer vermiş. Çok kıymetli  Yazar-Şair Osman Aytekin Beye  çok teşekkür ediyor, ilgili yazının ilk bölümünü sizlerle paylaşıyorum:

      Sözlerin en güzelini dilimizle söyleriz. Dilimiz analarımızın ak sütü gibidir. Duru, berrak, billur, yerinde ve güzel konuşma arzusu ve şevkinde olunduğunda o dil adeta bülbül kesilir. Açmadık kapı, gidilmeyen yol, yöntem kalmaz. Ama maalesef Türk dilini bozmak için bugüne değin yapılmadık kalmadı. Bir milleti bozmak, parçalamak, nifak sokmak, arızalandırmak için dilin bozulması kâfidir. Aynı dili konuşmayan topluluğun millet olabilme vasıflarından biri yok olmuş demektir.

       Şair-Yazar ve Eğitimci Ahmet Sezgin’in kaleme aldığı “Türkçenin Feryadı ve Dil Davamız” isimli derleme kitap çok kapsamlı, hacimli kaynak bir eserdir. Yazar kendi ifadesiyle bu araştırma ve derleme kitabı; Türkçe meselesinde liyakatli ve itidalli olan yazar, fikir adamı ve şairlerin Türkçe şuuru ve meseleleriyle kaleme alınan kitaplardan, dergilerden ve gazete yazılarından, şiirlerinden oluşmuş.
      Türkçenin Feryadı ve Dil Davamız’daki bazı bölümler: Türkçe Sevgisi ve Şuuru-Dil Davamız, Dil Meseleleri-Türkçenin Feryadı, Öztürkçecilik Adıyla Dilde Tasfiyecilik-Fakirleşme, Yabancı Dil İstilası-Yabancılaşma, Dil Yanlışları-Anlatım Bozuklukları, Türkçe Eğitim ve Öğretim Meselesi.
      Kitap; Türkçenin doğru, yerinde, düzgün ve edebi estetikler gözetilerek kullanılması, konuşulması ve yazı hayatına geçirilmesi yönünde duyarlılıkla ve titizlikle hazırlanmıştır. Birbirine benzer olmakla birlikte farklı fikirlere dikkat çeken, Türkçe hassasiyeti gözeten deneme ve makaleleri ilgiyle okuyacaksınız.
      Bir alanda araştırma yaparken yapılan alanla ilgili pek çok eser taranır ancak kitapların birbirlerine benzedikleri görülür. Araştırma, inceleme yapan kitap tutkunlarına her kitap, düşüncelere yeni birer kapı aralar. Bu kitapta okumadıklarınızı da okuyacağınızı umuyorum.
Türk dilinin gittikle yozlaşma içine sokulması, yazarın da ifade ettiği gibi yüz binden fazla kelime haznesi olan zengin ve edebi dilimiz 1940’lı yıllarda 15 bin kelimeye düşürülerek fakirleştirildi; medeniyet dili devrildi. Öztürkçecilik, arı dil veya sadeleştirme adıyla yapılan maksatlı ve çoğunun da uydurma olduğu dil türetmeleri, kitapta da söz edildiği gibi, Türkçe konuşan Müslümanların Kur’an dili ve düşünme yöntemleriyle olan bağlantısını koparmaya yönelikti. Ana dilinden koparılan fertler kendine, çevresine ve milletine yabancılaşır.
     Hakikat şu ki, Türk dili ne kadar yazarın nitelediği gibi “Türkingilizce” olduysa, Türk diline Farsça ve Arapçadan da çok kelimleler girmiş ve etkisinde kalmıştır. Diğer yandan Yazar Sezgin, “birçok dilden kelime ve kavram alıp çok zengin, büyük, sağlam edebi bir dil olmuştur.” diyor. Türk diline bir yandan Latin diğer yandan da Arapça ve Farsçadan kelimeler kavramlar girmiştir. Türk dili eski Türkçe de dâhil olmak üzere gerçekçi bir hal içinde yeni kelime ve kavramlar türetmek mecburiyetinde olmalıdır. Bu anlamda argoya kaçmayan, halk arasında konuşulan, uygun görülebilecek yerel kelimeleri de Türkçemize dâhil edilebilir.
Türkçenin Feryadı ve Dil Davamız, bu alanda bilgi sahibi olmak isteyenler için önemli bir kaynak eserdir.

      (Niğde Haber, 15 Ekim 2020)