Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Yılmaz İMANLIK


KURMACA HAYAT ÖYKÜLERİ

KURMACA HAYAT ÖYKÜLERİ


Bazen kurmaca öykülerin içinde hayatla boğuşurken gerçek hikayeleri yaşamayı unuturuz. Ve gerçek mutlulukları… Yaşadığımız hikayelerin ana fikrine ulaşmak yerine hep yardımcı düşüncelerin anaforunda hayatta kalmaya çalışırız. Bazen kalırız bazen de zamanın siyah beyaz sayfalarında yok olup gideriz. Adımız hatırlanır mı? Onu hiç bilemeyiz…

Bazen ateşin içine doğru çeker sizi adımlarınız. Yandığınızı hissedersiniz; yanacağınızı bilirsiniz yine de gidersiniz. Bu, karşı konulmaz bir içgüdüdür.
İster delilik deyin ister çılgınlık… Ya da alevlerin ortasında gördüğünüz minicik bir mutluluk yakamozudur sizi çeken.
Hangi öykünün kahramanı olduğunuza karar vermek hikayenin en zor olan yanıdır. Birine karar verip o hikayeyi yaşarken aklınızın bir yerlerinde başka hikayelerden kırıntılar varsa o zaman içinizdeki savaşlar bir türlü ateşkesi göremez.

Hani uçurumun başında çok beğendiğiniz bir çiçek vardır. Onu ille de almak istersiniz Her güzel çiçek, aslında başka bir hikayenin giriş paragrafıdır. Bunu bildiğiniz halde yine de ona doğru yürürsünüz. Çünkü güzelliklere ulaşmak öyle kolay değildir. Belli bir emek ve fedakarlık gerektirir. Güzel hikayeler de uçurumun başındaki çiçeklere benzer. Uçurumdan düşmeyi göze almadan onlara ulaşamazsınız.

En çok ruhumuzu lime lime eden hikayeler yakar canımızı. Vücudumuzda açılan yaralar iyileşir ama ruhumuzun derinliklerindeki yaraların kabuk bağlaması çok zordur.
Başkaları tarafından yazılan, asıl kahramanı başkaları olan, kendimizi kahraman sandığımız ama figüran olduğumuzu bize kimsenin söylemediği hikâyeler ne kadar bizim hikayemizdir?
Bir hikayeye başlamadan önce o hikayenin hangi kahramanı olacağımıza mutlaka karar vermeliyiz. Karar vermeden, bir hikayeye balıklama dalarsanız rollerin çatışması sizi sonu gelmeyen iç savaşlara sürükleyecektir.04.01.2014