Bugün, 16 Nisan 2024 Salı

Selim EROĞLU


PANDEMİ DÖNEMİNDE ÖĞRENCİ OLMAK

PANDEMİ DÖNEMİNDE ÖĞRENCİ OLMAK


       Bu hafta köşemi, önemine binaen, kalemine, çalışkanlığına, gayretine… güvendiğim değerli öğrencim Ece Bingöl'e bırakıyorum.

    PANDEMİ DÖNEMİNDE ÖĞRENCİ OLMAK
          Bu dönem herkesi olduğu gibi öğrencileri de oldukça zorladı. Mental sağlığımız bozuldu, düşüne düşüne işlerin içinden çıkamaz olduk ve kaygılandık, bunalıma girdik, ne yapacağımızı bilemedik.
       İlk başlarda iki hafta tatil oldu diye çoğumuz mutlu olmuştuk, fakat sonradan tüm dünyada pandemi ilan edildi. İlk zamanlar dersler EBA TV'dendi ve ders süreleri on-on beş dakika civarındaydı. Hiçbir şey anlaşılmıyordu. Daha sonra derslerimizi internet yardımıyla yapmaya başladık. Bu aşamada da işler zorlaştı. Evde interneti olmayan veya yavaş olan, tablet ve bilgisayarı olmayan veya evdeki öğrenci sayısıyla eşleşmeyen ya da köyde olan ve interneti hiç çekmeyen, kitaplara erişemeyen öğrenciler vardı. Yine anlamakta ve derslere ulaşmakta zorluk yaşanıyordu. Bütün öğrenciler endişeydi ve telaş içindelerdi.     Artık tüm öğrenciler ne yapacaklarını düşünüyor ve bunalıyordu çünkü çıkmazın içinde kalıyorlardı. Öğrenci ve velileri maddi ve manevi açılardan çok zorlayan bir dönemdi. Sınava hazırlanan öğrenciler için daha bir zorluydu. Konularımız yarım kalmıştı. Hep aynı konuya odaklanıyorduk.     Bir yandan iyiydi fakat hep aynı konu olunca bir süre sonra çalışılmıyordu. Sürekli ekrana bakmaktan yorulmuştuk. Hem fiziksel olarak hem mental olarak çok yorucuydu. Derslere ve kaynaklara erişmekte zorlanan öğrenciler ise  her gün denemekten ve ulaşmaya çalışmaktan yorulmuşlardı. Bir yandan vaka sayılarının durumu, ekonomik zorluklar,, eğitim sistemimizin belirsizliği gibi problemler daha çok strese girmemize sebep oluyordu. Geleceğimiz hakkında düşünüp kaygılanıyorduk. Ne olacaktı halimiz, ülkemizin hali, geleceğimiz, derslerimiz, eğitim durumumuz… Her şey belirsizlik içindeydi. Ben de dâhil çoğu öğrenci psikolojik olarak çöküş yaşıyordu. Ders çalışmak bir süre sonra zor geliyordu. Kendimden örnek verecek olursam LGS'ye son bir-iki ay kala çalışmıyordum, çalışamıyordum. Bunalmıştım ve çalışma isteğim yoktu. Çoğu öğrenci benim gibiydi. Yorulmuştuk. Aynı zamanda çok stresliydik. 
       2020'nin sonlarına doğru yine bir karantina dönemi başladı. Yine öğrenciler için çok stresli bir sene oldu. Artı olarak bir de sorumlu olduğumuz derslerden sınav olacaktık. Konuları kavrayamamıştık. Sınavda ne yapacaktık? Aile baskısı olan öğrenciler ne yapacaktı? Haberlerde gördük çoğumuz. Öğrenciler psikolojik  olarak harap haldeydi. Daha da bunalıma girmiştik ve kafamızda çok fazla düşünce vardı. Çoğu öğrenci ailem ne der, geleceğim ne olacak, derslerde ne yapacağım, sınavda soruları nasıl yapacağım gibi soruları düşünmüştür. Çoğumuz stresten, endişeden, kaygıdan hasta oldu. Mide bulantıları, baş dönmesi, iştahsızlık, karın ağrısı, baş ağrısı… Bunlar hep strestendi. Pandemi gibi zor bir dönemde, sınav, öğrencileri böyle kötü bir şekilde etkiledi. Sene bittiğinde çoğu öğrenci konularda eksikti. Seneye bu konuları nasıl tamamlayacağım, hepsini anlayacak mıyım, yapabilecek miyim soruları vardı aklımızda. Derslerden bilgilerimiz tam değil. Bu sene, hem geçen senenin bilgi eksiklerini tamamlamaya çalışıyoruz hem de şu anki konularımızı anlamaya.
       Pandemide öğrenci olmak bizim için her açıdan zorluydu. Umarım bir daha böyle bir durum yaşamayız.
Tülay Başaran Anadolu Lisesi
Ece BİNGÖL
10/A 1307