Bugün, 24 Nisan 2024 Çarşamba

Hasan ÖZDEMİR


ADALETİNLE BİN YAŞA SEN, EMİ

ADALETİNLE BİN YAŞA SEN, EMİ


Allah fakire eşeğini kaybettirip buldurur, onu öyle sevindirirmiş. Ergenekon, Balyoz, Ayışığı, Yakamoz gibi isimlerle, düzmece iddialarla, sahte kanıtlar, yalancı tanıklarla neredeyse altı yıla yakın devletin genelkurmay başkanı dahil, Silivri`ye tıkılanlar, salıverilmeye başlandı. Müebbet hapse mahkum olanlar bile dışarıda. Ne güzel. Amacım üzüm yemek, bağcıyla işim yok. Hani Türkiye bağırsaklarını temizliyordu? Hani bu komutanlar terör örgütü üyesiydi? Bunları birlik olup içeri tıktınız, savcı oldunuz.17 Aralıktan sonra da avukatlığa soyunmaya başladınız. Davaları birleştirdiniz de birleştirdiniz. Arap saçına dönen davalar, bir türlü sonuca bağlanamadı, bağlanamazdı da. İçerde haksız yere yatılan altı yılın hesabını kim, nasıl verecek. Geç gelen adalet, adalet değildir, unutmayın. Uyanın artık, uyanın. Bu ülke hepimizin, başka Türkiye yok.

Osmanlı döneminde yolsuzlukları ile ünlü Karakuşi adında bir kadı varmış. Bir gün Karakuşi Kadı, bir fırının önünden geçerken burnuna güzel bir koku gelmiş. Vitrinde güveç içinde nar gibi kızarmış sahibini bekleyen nefis bir ördek var…
Karakuşi Kadı, fırıncıya “Ben bunu aldım” demiş. Kadıya itiraz edilir mi? Fırıncı hemen ördeği paket yapıp vermiş.
Az sonra ördeğin sahibi gelmiş: “Hani bizim ördek?” Fırıncı boynunu büküp “Uçtu” deyince iş kavgaya dönüşmüş.

Kavga sırasında fırıncı, araya giren bir gayrimüslim müşterinin gözünü çıkarınca korkup kaçmaya başlamış… Gayrimüslim de peşinde kovalıyor…
Bir duvardan atlarken, bilmeden öteki taraftaki hamile bir kadının üstüne düşmüş.

Kadın, çocuğunu düşürdüğü için, kadının kocası da fırıncının peşine düşmüş. Can havliyle kaçan fırıncının çarpıp devirdiği Yahudi bir vatandaş da kızıp peşlerine takılmış…
Sonunda duruma müdahale eden zaptiyeler hepsini yakalayarak Karakuşi Kadının karşısına çıkarmışlar. Kadı sırayla sormuş…Ördeğin sahibi, “Bu adam ördeğimi hiç etti” diye şikayet etmiş. Karakuşi Kadı, fırıncıya sormuş: “Ne yaptın bu adamın ördeğini?”
Fırıncı “Uçtu” demiş. Kadı, kara kaplı defterini açmış: “Ördeğin karşısında tayyar yazılı.

Tayyar `Uçar` anlamına gelir. O halde ördeğin uçması suç değil” diyerek fırıncının beraatına karar vermiş.
Sonra Gözü çıkan gayrimüslim vatandaşa sormuş…Onun şikayetine de kara kaplı defterden bir madde bulmuş:
“Her kim, gayrimüslimin iki gözünü çıkara, o müslimin tek gözü çıkarıla…”

Davacı `Ne olacak?` diye sorunca Karakuşi Kadı, “Şimdi` demiş, fırıncı senin öbür gözünü de çıkaracak, biz de onun tek gözünü çıkaracağız.” Tabii gayrimüslim şikayetinden hemen vazgeçmiş, fırıncı bu davadan da beraat etmiş.
Çocuğunu kaybeden kadının kocasına da Karakuşi Kadı, “Tamam” demiş, “Karını vereceksin, bu adam yerine yeni çocuk koyacak.”Böyle olunca adam da şikayetini anında geri almış,fırıncı bu davadan da kurtulmuş.

Kadı dönmüş Yahudi`ye: “Senin şikayetin ne?Bre.” Yahudi ellerini açmış, “Ne diyeyim kadı efendi”demiş, “Adaletinle bin yaşa sen, e mi!”
Gülmeyi neredeyse unuttuk, biraz da gülelim dedim. Kalın sağlıcakla…