Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi

Selim EROĞLU


ADAM OLMAK


?Sen adam olmazsın!? diyormuş bir baba oğluna sürekli. Ergenlik çağlarındaki delikanlı, babasından bu sözü o kadar çok duyuyormuş ki, artık dayanamamış ve evi terk etmiş. Yıllarca hem çalışmış, hem okumuş. Üniversite eğitimini tamamlayıp, vali olarak göreve başlamış. Babasının sürekli kendisini aşağılamasını unutmayan genç vali, jandarmayı babasına göndererek, babasını makamına getirtmiş.

Baba odaya girince, makamında oturan vali babasına dönerek, ?Beni tanıdın mı?? demiş. Baba, evladını tanıdığını söyleyince, genç vali, ?Baba sen yıllarca ´Adam olamazsın´ dedin. Bak ben koskoca vali oldum!? demiş.

Evladını makam şımarıklığını gören baba, ?Evlat! Ben sana vali olamazsın demedim, Adam olamazsın dedim. Adam olsaydın, valilik makamına da yükselmiş olsan, babanı ayağına getirmezdin. Sen babanın ayağına giderdin!? demiş.

-Çocukluğumuzda, büyüklerimizden çok duyduğumuz bir hikayedir bu. ?Babaya saygılı olmak, memleketin en yüksek makamlarına gelmekten çok daha önemlidir. Büyüklerine saygıyı kaybettikten sonra hangi makama gelirsen gel asla adam olamazsın? dersini verir.

Tohum ekmeyen meyve beklemesin!

?Adam gibi adamlar? kıtlığı yaşıyoruz. Orta yaşını geçmiş biri olarak o kadar çok kullanmak zorunda kaldım ki, ?O´nu adam sanmıştım? sözünü. Bu sıkıntıyı birçok insan yaşıyor. Adam gibi adamalar yetiştirmek için, bugüne kadar gösterilen çabalardan daha fazla, daha ciddi, daha bilinçli adımlar atılması gerektiğini düşünüyorum.

Bugünlerden şikayetçi olanlara, ?Gelecek için ne yapıyorsunuz?? diye sormak gerek. Şikayetçi olmak, eleştirmek, kusurları ve eksikleri konuşmak kolaydır. Bu durum, bir bahçenin önünde durup bahçeyi sarmış olan dikenlerden şikayetçi olmaya benzer. Kolları sıvayıp, dikenleri kurutup, yerine faydalı gül tohumları ekmeyenler, o diken dolu bahçede yürümek zorunda kalırlar.

Gül tohumu ekilmeyen, alın teriyle sulanmayan bahçelerin, dikenlere dolu olması kadar doğal bir şey yoktur. Diken, boş bırakılan bahçelerde kendiliğinden yetişir. Dikenin varlığı, bahçıvanların ihmalini ve tembelliğini gösterir.

*Bu yazı Sait Çamlıca´nın ?Doğurmak Annelik, Doyurmak Babalık Değildir? adlı kitabından alınmıştır.