Bugün, 28 Mart 2024 Perşembe

Seyfi GÜNAÇTI


AĞAÇ YAŞ İKEN EĞİLİR

AĞAÇ YAŞ İKEN EĞİLİR


Samsun Öykü Adası Kreşinin yaptığı etkinliğin haberini gazetede okuyup, ilgili fotoğrafları görünce bu atasözünü hatırladım.
Öykü Adası Kreşi, yarıyıl tatilini fırsat bilerek çocuklar için Yeşilyurt AVM`de bir proğram hazırlamış. Çocuklar burada gösteriler yapmışlar, İngilizce şarkılar söylemişler (türkü söylemelerini bekleyecek halimiz yok!), satranç oynamışlar. Bu etkinlik, Samsun Haber Gazetesinde kendine yer bulmuş ve gazetenin Pazar magazin ekinde görüntülenmiş. (02 Şubat 2014)

Özellikle bazı kız çocuklarının kıyafeti dikkatimi çekti. Bir tanesinin eteği mini demeyeceğim, ondan daha kısaydı. Daha bu yaşta açık giyindirilen bir çocuk, ileri yaşlarda edepli giyinmeye nasıl ikna edilecek? Edep, hayâ, topluma saygı gibi değerler nasıl anlatılacak?
Bu olayda kreşin bir sorumluluğu olduğunu söylemiyorum.

Bir başka fotoğraf. Bir anne çocuklarını gezdiriyor. Biri kız biri erkek. Erkek 6, kız 7-8 yaşlarında görünüyor. İkisi de kısa pantolon giymişler. Erkeğin pantolon boyu dizlerinin hayli altında. “Erkek böyle giyindiğine göre kızın pantolonu topuklarına kadar inmiştir” diyorsanız yanılıyorsunuz. Kızın pantolonu, erkeğin tam tersine, dizin hayli yukarısında. Siz buna kısa şort da diyebilirsiniz.

Bir başka haber:
“Melisa ve Selim çifti dünyaevine girdi.” (Samsun Halk, 03.02.2014)
Allah mutlu etsin, ömür boyu bir yastığa baş koysunlar.
Damada bakıyorum. Siyah takım elbise, beyaz gömlek ve papyon kravat takmış.

Ya gelin?
Hassas bir konu olduğu için yorum katmadan yazıyorum, göğüslerinin yarısından yukarısı açık.
Kız çocuklarının, erkeklere oranla daha edepli giydirilmesi gerekirken, tam tersi bir uygulama ile açık giyindirilmesinin sebebini anlayamıyorum. Aileler neden böyle bir yola başvururlar bilmiyorum!

* * *
Televizyonda bir yarışma programı.
Yarışmanın üç jüri üyesi var. İkisi erkek, biri kadın. Jüri üyesi kadın geçenlerde bir proğrama üst kısmı sütyene benzeyen bir kıyafetle çıkmıştı. Belki giydiği şeyin adı sütyen değildi ama ondan daha açıktı. Başka proğramlara da muhtelif yerleri açık giysilerle çıktığı herkesin malûmu.
Şimdi bazıları “Sen de hep bu tür şeyleri mi görüyor, böyle proğramları mı seyrediyorsun?” diyebilir. Gazeteyi eline alıp sayfaları çevirirken okuyorsun veya görüyorsun. Televizyonu açtığında karşına çıkıyor. O proğramları sen açmasan da senin yanında açılmıştır. Bir dakika baksan da vaziyeti görüyorsun.

Bazıları da “Sevmiyorsan seyretme kardeşim!” diyor.
Mesele bu değil. Bu proğramları milyonlar seyrediyor, ülke seyrediyor. Özellikle gençler çok seyrediyor. Belli yaşa gelmiş, topluma mal olmuş bir kadının, milyonların seyrettiği bir proğrama böyle bir kıyafetle çıkması sadece kendisini ilgilendiren bir konu olmaktan çıkmıştır. Bu davranışta toplumun değerlerine saygısızlık vardır. İnsanlara ve özellikle gençlere kötü örnek olmak vardır.

Bunları yan yana getirdiğimizde, “Acaba birileri örf ve âdetlerimizi bozmak için bazı şeyleri bilinçli olarak mı yapıyor?” diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
Atasözleri uzun yılların tecrübesi sonunda ortaya çıkmış anlamlı ve özlü sözlerdir. Ben atasözlerini önemsiyor ve saygı duyuyorum. “Ağaç yaş iken eğilir” sözü de bunlardan biridir.
İyi haftalar.