Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

B.Rahmi ÖZEN


AĞLA GÖZLERİM AĞLA

AĞLA GÖZLERİM AĞLA


    Yüreği his dolu insan, başıboş değildir, bu dünyada. Hiçbir şey başıboş değildir.  “Dünyada garip yolcu gibi ol.” buyurur Yüce Peygamber. Ehl-i dünya için; bu dünya hayatı; yemeden, içmeden, oyun ve eğlenceden ibarettir. İnsan oyun ve eğlence için yaratılmıştır der, ehl-i dünya. “Dünyaya ağlamaya gelmedik” boş lafın, geliş nedenini idrak edemeyenlere layıktır. Laftan öte acı bir lakırdıdır, bu.  Zira “Boş lafı satın alanlar için; rezil edici bir azap bekler”
    “Gülüyorsunuz, ağlamıyorsunuz. Habersiz oyalanmaktasınız”     
    “Benim bildiğimi bilseydiniz, az güler çok ağlardınız.” Buyuruyor nebiler nebisi. Ağlayacağımız çok şey vardır. Allah rızası için dökülen bir damla gözyaşı, Allah rızası için dökülen bir damla kan gibidir. Her şeyden önce bilememezliğimiz  için, günahlarımız için, ağlayamadığımız için ağlayabilsek, değimli dostlar!? Nuh Peygamberin gerçek adı Şâkir idi. Yani şükreden… Çok ağladığı için O'na Nuh denildi. O; “Yeryüzünde kâfir bırakma, Allah'ım!” diye yalvardı. Teklifi kabul edilmedi ve ağladı. Köpeklerden bir köpeği beğenmedi. 'Köpeği mi, beğenmedin, yaratanı mı?' denildi. Bu sualin altından kalkamadı ve ağladı. İsyan eden oğlunu dalgaların arasında gördü. Babalık şefkatiyle; “O benim ailemden” dedi. Kurtulmasını istedi. “O, senin ailenden değildir” denildi. Buna ağladı…
    Allah'ın has kullarından Salih El-Merri; “Günahlar kalbi karartır bunu ancak ağlamak giderir. Günahlar pişman olunmazsa, günahlar ağlamaya mâni olur.” der. Duydunuz mu bilmem; Allah'ın bir veli kulu; “Cehennem benim gibiler için yaratılmıştır” der ve ağlarmış. “Cehennem korkusu beni uyutmuyor Allah'ım!” diyerek ağlarmış. Biz de ağlayalım dostlar. Neye mi? İslâm Âlemi'nde zulmün bitmesi için ağlayalım, günahlarımızın, miskinliğimizi affı için ağlayalım.- Kur'an'ın emrinde yaşamadığımız için ağlayalım. Kur'an; “Bu Müslümanlar, beni okudular ama hükümlerimi hayatlarının dışına ittiler,  terk ettiler!” çığlığını duyalım da ağlayım.
    Bilir misiniz kardeşlerim; gaflet ehlinin güldüğüne, marifet ehli ağlamıştır hep… Müslüman hayâsını unuttuğumuz için Âdem babamız gibi ağlayalım. Günahlarımız için Davut peygamber gibi ağlayalım. Korkudan; Hz. Zekeriya gibi ağlayalım kaybettiğimiz evlatlarımız için Hz. Yakup gibi ağlayalım. Allah'la olmayan muhabbetimizden ağlayalım. Kıyametin dehşetinden ve yüce Peygamberin sünnetini unutuşumuzdan ağlayalım. “Ağlayın su yükselsin/ Belki kurtulur gemi/anne seccaden gelsin/ Bize dua et emi!”  Peygamber buyruğudur ki; “Diline sahip ol, evini geniş tut ve günahına ağla!”  gönül deryası Mevlana'mız; “Akıllılar önceden ağlar, ahmaklar sonradan ağlar.” buyurur. Göz, Allah için ağlarsa Cehennem ateşi söner derler.
    Hz. Peygamber; “Allah katında iki damla sevimlidir. Biri geceleyin Allah için dökülen gözyaşı, diğeri Allah yolunda dökülen kandır.” buyurur.
    “Allah Resulü'ne muhabbetten dolayı ağlayan Hz. Sevban'ın ve inleyen hurma kütüğünün hüznünü, rabbim bize de ver! Onların hallerinden bize de bir şeyler nasip et! Hz. Sevban ayrılığa dayanamadı. Kütük; “Ben sensiz ne yaparım?” dedi.
    Acep ağlayamayışımızın nedeni kalbimizin kararması mıdır? Yoksa elimizin ve midemizin kirinden midir? Midesi temiz olan elbette ağlar. Acıma duygusuna sahip olan elbette ağlar. Haram lokma yemeyen niçin ağlamasın ki? Lokmasını fakir fukara, düşkün ve yetim kardeşiyle paylaşan neden ağlamasın ki? “Taşların bile ağladığını” haber verirken yüce Kitap; kalpler neden ağlamasın ki??? Ağlar isek Dost, bağışlar bizleri; ağlar isek yakalarız o ağlayan izleri… Ağlamanın Allah'a giden yol da engellere köprü olacağına inanalım. Gözyaşının Allah'la aradaki perdeyi kaldıracağına inanalım.