Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Selim EROĞLU


AİLEDEN ALINAN HAYAT DERSİ

Bu hafta ne yazayım diye düşünürken, üniversiteden arkadaşım, veteriner hekim, Konya-Ereğlili Abdurrahman Kal , ibretlik bir aile hikayesi göndermiş.


Bu hafta ne yazayım diye düşünürken, üniversiteden arkadaşım, veteriner hekim, Konya-Ereğlili Abdurrahman Kal , ibretlik bir aile hikayesi göndermiş. Kendisine teşekkür ediyor ve önemine binaen aynen yayınlıyorum.
´´Zamanında babasına kızan bir delikanlı evi terk etmeye karar vermişti. Artık babasının sürekli ikaz ve söylenmelerine katlanmak istemiyordu.
´´Dişini fırçalarken suyu açık bırakma!´´
´´Salondan en son kim çıktı?´´
´´Televizyon neden açık?´´
´´Odada kimse yok, ışıkları niçin kapatmıyorsun?´´
´´Kapı zili çalıyor , neden kalkıp bakmıyorsun?´´
´´Sürekli bilgisayar başındasın, niye derslerine çalışmıyorsun?´´
Sabah iş görüşmesine gidecek ve eğer işe kabul edilirse baba ocağını terk edip kendine bir ev kiralayacaktı. Kararı kesindi. Artık kendi hayatını yaşayacaktı.
Sabah onu babası kapıya kadar uğurladı.
´´__ Dikkatli ol ve bütün soruları cevaplamaya çalış, oğlum,´´ dedi ve her zamankinden daha fazla harçlık verdi.
Delikanlı görüşme adresine gelince baktı ki kapıda bekçi yoktu ve bahçe kapısı açıktı. Ama sürgü kilidinin demiri dışarıya doğru sarkmıştı. Giren çıkan herkese değdiği için rahatsız ediyordu. Hemen kilit sürgüsünü geri çekti, sabitledi ve içeriye girdi. Bahçede bir hortum suyunun boşa aktığını görünce dayanamadı. Onu aldı sulasın diye bir ağacın dibine bıraktı. Yoluna devam etti. İçerde avluya girdi, duvar dibinde boşa dönen bir vantilatör gördü. Gayrı ihtiyari bir hareketle, vantilatörü kapattığını fark etti.
Artık huyu nefsine galip geliyordu. Kendini tuhaf hissetti ve bu durumdan nefret duymaya başladı. Kendi kendine ´ ne yapıyorum ben ya´ dedi.
Oradan küçük bir odaya girdi. Üzerinde ok işaretli bir kağıtta ´ görüşme salonuna gider´ yazıyordu. Kağıdın ters asıldığını görünce rahatsız oldu ama yine de onu düzeltmek istemedi fakat babasını karşısında duruyormuş gibi hissetti, birden ona, ´ onu düzelt´ diyordu sanki. Dayanamadı, kağıdı düzeltip görüşme salonuna girdi.
Salonda diğer adaylar oturmuş , sıralarını bekliyordu. Salonun ışıkları açıktı ve güneş yeterince her tarafı aydınlatıyordu. Boşuna israf diye düşündü ama yine de aldırmak istemedi. Fakat babasının sesini duyar gibi oldu. Sanki ´kapatın şu boşa yanan ışıkları´ diyordu.
Bu ses dikkatini dağıtıyordu. Duramadı, hemen gidip ışıkları kapattı ve sırasını beklemek için bir kenara oturdu. Sıra ona gelince görüşme odasına çağrıldı.
Masanın öbür tarafında oturan zat, evraklarını istedi. Evraklarını inceledikten sonra işe alındığını ve ne zaman başlayabileceğini sordu.
Bunun bir tuzak soru olduğunu ve imtihanın bir parçası olabileceğini düşündü. Ne cevap vereceğini bilemedi. Tedirginliği yüzüne yansımaya başladı.
Karşısındaki adam: ´ neyi düşünüyorsun?´ diye sorunca birden irkildi. İşveren devam etti:
´´Biz burada kimseye soru sormadık. Adayları cevaplarıyla değil, davranışlarıyla değerlendirmek istedik. Adaylardan hiçbirisi senin gibi davranmadı. Bahçe girişinden itibaren herkesi izledik. Açık sürgü kilidi, boşa akan su, vantilatör, ışıklar ve ters kağıt? hepsi imtihanın birer aşamasıydı. Bu sınavı başarılı bir şekilde geçen tek sen oldun. Yeni işin hayırlı olsun. Yarın gel, işine başla´´ dedi.
Oradan sevinçle ayrılırken babasının disiplinini ve sürekli ikazlarını hatırladı. Büyük bir pişmanlık duydu. Birden bu işi sadece ailesinden aldığı disiplinle kazandığını fark etti. Eve çok mutlu döndü ve ertesi gün babasını alıp yeni iş yerini ziyarete götürdü. Sonra babasına kendisine kazandırdığı düzen ve disiplin için çok teşekkür etti.
Hayatta başarılı olmanın yolu disiplin ve çevremize gösterdiğimiz saygıdan geçiyor. Anne-babalarımızın tek isteği bizim hayatta başarılı olmamız. Onlara kızmayalım, onları kırmayalım, onlara ´´öfff´´ bile demeyelim.
Bu vesile ile anne ve babalarımızın hayatta olanlarına sağlık, selamet, afiyet; ahirete irtihal edenlere de rahmet diliyorum.