Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Hasan ÖZDEMİR


ALÇAKOVANIN HAİNLERİ

ALÇAKOVANIN HAİNLERİ


Bundan iki yıl önceydi. Yer yine aynı Alçakova. Bakmayın alçakova dediğime. Asıl adı Yüksekova. Hainler, güpegündüz , sokak ortasında sivil kıyafetli bir astsubayımızı şehit etmişlerdi. Bütün aramalara rağmen hainler bulunamamıştı.
Sedace bu mu. Saymakla bitmez. Bitmeyecek de. Yetkililer de “Kanı yerde kalmayacak, süreç devam edecek, cezalarını çekecekler!” der dururlar.İki üç gün sonra da unutulur giderler. Olan, yine garibanın vatan aşkıyla dolu çocuklarına olur.

Barış süreci diye ne olduğunu kimsenin bilmediği bir zaman dilimi içinde yol alıyoruz. Özellikle doğu ve güneydoğuda askerlerimiz tarafından silah kullanılmamaya özen gösterilmiş, iç barışa ve huzura doğru gidilmektedir. Geçen cumartesi günü, yanlarında kürtçe konuşmasını da bilen bir erimiz olmak üzere yola çıkan üç yiğidimiz, önlem olarak sivil kıyafet de giyerek silahsız olarak, elektrik malzemesi almaya giderler. Arkadan sessizce yaklaşan hainler, herkesin gözü önünde, kalleşce tetiği çekerek üç yiğidimizi oracıkta şehit ettiler. Üç ilimizde, üç ocağa düşen ateş, bütün ülkeyi yasa boğmuştur.

Düşündüm, şehitlik, neden hep garibana nasip oluyor, anlamıyorum. Allah yolunda, vatanı için, milleti için, bayrağı için canını feda eden bir Müslüman şehit olur. Şehitlik İslam`da en büyük bir mertebedir. Allah katında kadir ve kıymeti çok yücedir.Öyle öğrettiler bize. Ahiret`te Peygamberlikten sonra en yüce mertebenin şehitlik olduğu söylenir. Üç kişi şefaat edecek. Peygamberler, âlimler ve şehitler, denilir. Kısacası şehitlik bu kadar yüce bir mertebedir, mertebedir de, nedense hep garibana nasip olur. Yetkililer şimdi çıkmışlar, ”Şehitler ve Gaziler Allah`ın sevgili kullarıdır” diyorlar.Hainler cezalarını çekecekler, diyorlar.Ben de öyle diyorum, bulunup çekmeliler cezalarını. Şehit ve Gazi yakınları ise diyorlar ki:“Allah sevdiği için mi fidan gibi evlatlarımızın ölümüne razı oluyor. Şehitliği ve gaziliği gerçekten bu kadar güzel buluyorlarsa ve karşılığı cennet ise, başbakan , bakanlar, milletvekilleri, neden koruma ordusuyla geziyorlar? Neden şehit olmamak için bu kadar büyük önlemler alıyorlar? Şehitlik bu kadar iyi ise neden istemiyorlar?”

Ben de diyorum ki, şehit olan, parçalanan, hayatları sönen hep fakir ve gariban halkımızın çocuklarıdır. Bugüne kadar, bu vatan için şehit olan tek bir, başbakan, bakan, milletvekili,Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları, paşalar, üst düzey bürokrat, işadamı ve siyasilerin çocuğuna şehitlik mertebesinin nasıp olduğunu hatırlamıyorum. Makamı, parayı, ihaleleri, yatları, katları, devlet içindeki önemli kadroları hiç kimseye bırakmayanlar, bu kadar önemli olan ve Kur`an` la da müjdelenen` Şehitlik `mertebesini neden garibanlara bırakıyorlar anlamış değilim. Madem Şehitlik ve Gaziler Allah`ın sevgili kullarıdır. Neden anlı-şanlı siyasetçilerimiz, paşalar ve üst düzey bürokratlar, çocuklarını Allah`ın sevgisinden yoksun bırakıyorsunuz. Yıllardır içimiz yandı. Hani artık analar ağlamayacaktı, yetmedi mi daha?İçimizde öfke var, kin var, üzüntümüzdendir. Ülkemizin üstündeki kara bulutlar gitsin artık diyor, Türk Milletinin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını kutluyorum.