Bugün, 9 Mayıs 2024 Perşembe

Ahmet SEZGİN


ALDANANLAR VE MAĞDURLAR


15 Temmuz´da gerçekleşen alçak, vahşi, hain FETÖ darbe girişimine kadar oraya samimi gönül verip inanan, bilerek hıyanete bulaşmamış, darbeye, teröre iştirak etmemiş en alttaki Müslümanların hatalı, günahkâr olsalar da büyük sıkıntılara uğramalarına, uğrayacak olmalarına üzülüyorum. Çünkü ?Allah rızası? için cemaate bağlılık besleyen milyonlarca insanın bu hain yapıca kullanılıp aldatıldığını düşünüyorum. Bu iyi niyetli, aklını birilerine ipotek etmiş cahil Müslümanlara dinim ve ülkem adına hem çok kızıyorum hem de onlara acıyorum.

Paralel Yapı´nın içinde ?cemaat? diye bulunan samimi kişiler, İslam´a aykırı sapık bir anlayış olan "dinlerarası diyalog"un, kilisenin başlattığı bir hareket olduğunu anlasaydılar keşke! Herkesi, her şeyi hoşgörenlerin kendilerinden olmayan bizim gibi Müslümanları nasıl ötekileştirdiklerini anlayabilseydiler! "Amaca giden her yol mübahtır." diyen Yahudi Makyevel´in anlayışını savunduklarını, kendilerini gizlemek için sürekli takiyye yaptıklarını bilseydiler! ?Hocaefendi!? diye mutlak bağlandıkları kişinin, Türkiye´deki bütün darbelerin arkasında olan emperyalist ABD´de niçin yaşadığını sorgulayabilselerdi keşke! Binlerce 28 Şubat mağduru insana rağmen onların o darbecilerle birlikte hareket ettiğini, imam-hatip liselerinin kapatılmasına, başörtüsü yasağına bile dolaylı destek verdiklerini idrak edebilselerdi keşke! En azından 15-25 Aralık darbe girişiminden sonra devletin bu hareketi, ?Paralel Devlet Yapılanması (PDY)/ Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)? olarak nitelendirmesini ciddiye alsalardı ah! Bu insanlar, iyi niyetliydiler ama akıllarını iyi kullanmadıkları için, hak ve hakikatin ışığında sorgulamadan körü körüne bağlandıkları için onların kötü, şer ve hain emellerine de hizmet etmiş oldular maalesef. Geç de olsa hakikati görenler, bundan sonra tevbe edip devlete bildiklerini anlatmadırlar.

15 Temmuz´da vatan, devlet ve millet üzerinde gerçekleştirilen hain ve kanlı darbe girişimine kadar onbinlerce Müslüman; İslam´a hizmet eden bir hareket, bir cemaat diye bildikleri, hiç sorgulamadan, safça bağlandıkları bu melun hareketin batıl bir anlayışa sahip hain bir terör örgütü olduğunu (FETÖ) geç de olsa anladı ama iş işten geçti maalesef!

15 Temmuz´daki kanlı darbe ve işgal girişimi sonrası hain FETÖ´ye ve ona destek verenlere karşı uygulanan kriter, alınan önlem ve verilen cezalar haklı ve yerindedir. Ama FETÖ ve FETÖ´cülerle mücadele bu ülke, devlet ve milletin bekası için ne kadar önemliyse bu hususta masumların zarar görmemesi, kurunun yanında yaşın yanmaması, kısaca adaletin tecellisi de o kadar hayati öneme haizdir. Durumu fırsata çevirmek isteyen yalancı ve iftiracı fasıklara karşı ihtiyatlı ve uyanık olmak gerek.: ?Ey iman edenler! Bilmeden birilerine zarar verip de sonra yaptığınıza pişman olmamanız için, yoldan çıkmışın biri (fâsık) size bir haber getirdiğinde doğruluğunu araştırın.? (Hucurat suresi)

Alçak, hain darbe ve işgal girişiminden sonra benim gibi her çeşit insan, en ağır şekilde bu darbeyi ve FETÖ´yü lanetlerken, bazıları da bu harekete beyni uyuşmuş olarak, "ibadet" niyetiyle bulaşanların da en ağır şekilde adaletsizce cezalandırılmalarını istemektedir. Bu batıl ve alçak yapı tarafından mağdur edilmiş, 28 Şubat sürecinde görev yaptığım dershanelerde onlarla yıllarca mücadele etmiş biri olduğum halde Hakk´ın rızası için hatırlatıyorum hakikati bir kez daha: "Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz, sakın ha sizi adaletsizliğe itmesin. Âdil olun. (Maide suresi, 8)

Memuriyetten atılanlar, tutuklananlar içinde kripto FETÖ´cüler ve çıkarcılar yüzünden iftiraya kurban giden masumların olduğuna, ayıklama hususunda, istihbaratta bazı hataların olduğuna inanıyor ve bu duruma çok üzülüyorum. Devlete güvenin, terörle mücadelenin, "Yenikapı ruhu"nun, adaletin ve "büyük Türkiye" idealinin örselenmemesi için bu mesele üzerinde daha fazla hassasiyet gösterilmeli.Tam manasıyla adalete riayet edilip Hakk´ın ve halkın rızası da alınmalı, vicdanlar rahatlatılmalıdır.