Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Seyfi GÜNAÇTI


Anneler


Annelik, en çok yazı yazılan konulardan biri. ´Ah´ edenler, ´vah´ çekenler genelde ´ana´ kelimesini kullanırlar: ?Anam benim?? ya da ?Yandım anam.?

Atasözlerinde genelde ´ana´ kelimesi kullanılır.

?Ağlarsa anam ağlar, gayrısı yalan ağlar.?

Şiirlerde de bu kelime tercih edilmiş:

?Ana başa taç imiş/ Her derde ilâç imiş.

Bir evlât pir olsa da/ Anaya muhtaç imiş.?

Lâkin Hikmet Okur, şiirinde ´anne´ kelimesini kullanmış:

?Bir ateş-i hicran içimi sardı,

On gündür mektubun gelmedi anne.

Son mektup eline belki geç vardı,

Masumum, postacı suçludur anne.?

Annelik kutsal bir görev. Dünyada ana yüreğinden daha kıyımsız, daha merhametlisi yoktur herhalde.

Vaktiyle bir çocuk iki kadın tarafından paylaşılamamış. İkisi de çocuğun kendisine ait olduğunu iddia ediyormuş. Hakemliğine başvurulan hiç kimse işin içinden çıkamamış. Nihayet konuyu bilge bir zata havale etmişler. O da kadınları ikna edememiş. Sonunda, ?Madem anlaşamadınız, bu çocuğu ikiye
böleceğim. Yarısını sana, yarısını da sana vereceğim? demiş.

İnsan bu, elma değil ki ikiye bölesin. İnsanı ikiye bölmek demek, öldürmek demek. Ölü çocuk kimin işine yarar? Kadınlardan biri bilgenin çözümüne ses çıkarmazken diğeri davasından vazgeçmiş. ?Ben hakkımdan vazgeçiyorum. Çocuğu ona verin? demiş. Ana yüreği işte; çocuğunun ölmesine razı
olmamış. ?Bende kalmasa da hiç olmazsa yaşasın? demiş.

Bilge zat anlamış ki, çocuğun gerçek anası bu kadın ve çocuğu ona vermiş.

Televizyonlarda belgesel seyrediyoruz. Analık duygusunun anlatılamaz örneklerini hayvanlarda bile görüyoruz. Analar yavruları için ne fedakârlıklara katlanıyorlar. Başka zamanlarda karşı koyamayacakları can düşmanları karşısında, söz konusu yavrusu olunca aslan kesiliyorlar. Hatta bazıları aslanlara karşı da aslan kesiliyor!

Peygamber Efendimiz (SAS), ?Cennet, anaların ayakları altındadır? diyerek anneliğin değerini belirtmiş. Bununla birlikte bu değerin farkında olamayan anneler de var. Doğurduğu günahsız sabiyi bir çöp poşeti gibi çöp kutusuna atanları televizyonlarda hayret ve dehşetle seyrediyoruz.

Geçmişte, 9 günlük bayram tatili için Gölcük´ten Adana´ya giderken bebeğini evde yalnız başına bırakıp, ölümüne sebep olan kalpsiz, merhametsiz ve beyinsiz anneler de gördük.

Bir başka vicdansızlık;

?Bebeği çöpe attı, alışverişe gitti. (Sabah, 09.05.2014)

Pendik´te bir kadın, tekerlekli alışveriş çantasıyla taşıdığı bebeği çöp konteynırına attı. İhbar üzerine polis tarafından bulunan iki günlük bebek tedavi altına alındı.?

Bu kadar yürek burkan haberden sonra biraz da ferahlatıcı başlıklara bakalım:

?Her anne bir süper kahramandır.? (Cumhuriyet, 09.05.2014)

İkiz kız çocukları olan Derya Coşkundeniz´e ´anneliği tarif et´ dediklerinde, ?Anneliğin tarifini yapmak zor. Dünyanın en güzel duygusu anne olmakmış? diyor.

Gazeteden arkadaşımız Selim Eroğlu da annelik üzerine şunları yazmış:

?Tecrübeyle sabittir ki, kişiyi en çok seven annesidir. Anaların hakkı ödenmez. Analar, kendisi yemez çocuklarını yedirir. Kendisi giymez, giydirir. Analık, Cenab-ı Allah tarafından kadınlara verilmiş en büyük ihsandır.? (Terme Bilgi, 20.05.2015)

Termemizin ünlü yazarlarından Rahmi Özen de bir şiirinde anaları şöyle anlatmış:

?Güneş kadar sıcak/ Toprak kadar verimli.

Ve çiçek kadar narindir/ Anaların yüreği.?

Ne mutlu anneliğin değerini bilenlere.

Ne mutlu, analarına lâyık evlât olabilenlere.