Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Selim EROĞLU


ARİF NİHATLAR ÖLMEZ

ARİF NİHATLAR ÖLMEZ


 

Bayrak isimli şiirindeki ‘’ Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü/ Kız kardeşimin gelinliği/ Şehidimin son örtüsü’’ mısralarıyla hafızalara kazınan ve ‘’ Bayrak Şairi’’ olarak bilinen Arif Nihat Asya’nın vefatının üzerinden tam 48 yıl geçti.

Cumhuriyet dönemi şiirinin önemli temsilcilerinden Arif Nihat Asya, Tokatlı Ziver Efendi ile Tırnovalı Zehra Hanım’ın tek çocuğu olarak 1904’te Çatalca’nın İnceğiz köyünde dünyaya geldi. 5 Ocak 1975’te hayatını kaybeden şair, ‘’Bayrak’’, ‘’ Fetih Marşı’’, ‘’ Dua’’ ve ‘’ Naat’’ şiirleri başta olmak üzere kahramanlık, tarih şuuru, din, aşk, tabiat ve memleket güzelliklerini konu edinen unutulmaz şiirlerin şairiydi.

O, bir edebiyat öğretmeniydi. Hayatı boyunca memleketin muhtelif yerlerinde hem öğretmenlik hem idarecilik yaptı. Uzun süre Adana’da bu vazifesini ifa etti. Adana’nın kurtuluş günü olan 5 Ocak’ta kendi yazdığı şiiri okumasıyla ünü bir kat daha arttı. Adana’yı ve Adanalılar’ı çok seven şairin 5 Oçak’ta ölmesi bir tesadüf olamaz. Mahza, Allah’ın bir lütfudur. İlahi kuraldır, nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz.

Bu yüzdendir ki Adanalılar onu bağrına basmış, milletvekili yaptılar.

Şairin zekice nükteleri meşhurdur.

Şair, bir Çatalcalı olarak Adana’dan vekil adayı olmuş, konuşma için sırasını beklemektedir. Listede çok tanınmış adaylar vardı. En garibanı şairin kendisidir.

Bir öğrencisi kendisine yaklaşır. ‘’ Hocam, bu kadar devlerin arasında işin çok zor. Allah kolaylık versin’’ der. Öğrencisine o an hiç cevap vermez, sükut eder.

Konuşma sırası geldiği zaman dinleyicilere hitaben o öğrencisinin dediklerini olduğu gibi nakleder. Cevabı şimdi veriyorum: ‘’ O kadar devin arasında bırakın da bir de insan bulunsun’’ der. Seçmenlerden büyük alkış alır ve neticede vekil seçilir.

Şair, evini satılığa çıkarır. İlana şöyle yazar: ‘’ Sahibinden dünya ve ahiret manzaralı satılık müstakil ev’’ Talipliler iki dünya manzaralı evi görmeye gelirler. Umduklarını bulamazlar. ‘’ Hani bunda dünya ve ahiret manzarası’’ diye sitem ederler. Şair, hiç istifini bozmadan ‘’ göstereyim’’ der. Sağ taraftaki pencereyi açar, okulu gösterir. ‘’ İşte dünya manzarası’’, sol taraftaki pencereyi açar, ‘’ mezarlığı gösterir. ‘’ işte burası da ahiret manzarası’’ der.

Şairin hayatta olan oğlu Mehmet Murat Asya (74) babasının ölüm yıl dönümü vesilesiyle basına konuşmuş. Babası hakkında şunları söylemiş:

‘’ Babamın milletine olan hayranlığı vardı. Fakat bu onu sınırlamadı. Kul bilinci vardı. Her baktığı, her gördüğü, her şahit olduğu vaka ilham verirdi babama. …… Kültürünü seviyordu. Allah sevgisi, bayrak sevgisi ve millet sevgisi vardı. Babam hiçbir kalıba girmezdi, sığdırılamazdı. Zaten bu nedenle siyaseti bıraktı. Hep böyle ruhu hür ve açık olmak isterdi. Milletine olan hayranlığı vardı.

Mehmet Akif’i ve Arif Nihat’ı anlayabilecek çok az insan kaldı. Onu anlayabilmek için kitaplarını okusunlar. Her şeyi bulacaklardır kitaplarında. Zira her şeyden ilham alırdı. Bir kelebek görse şiir yazardı. Kitaplarından başka hiçbir şey abamı daha iyi anlatamaz.’’ ( Sabah gazetesi/ 5 Ocak 2023)

Gazetemizin emektarı , aynı zamanda liseden öğrencim Belma’nın bir oğlu var. Adını Arif Nihat koymuşlar. Evladının bir dedesinin adı Arif, diğer dedesinin adı Nihat imiş. Ortaya her iki tarafı

da memnun edecek çok güzel bir işim çıkmış. Tesadüf olamaz. Mahza Allah’ın bir lütfudur diye telakki ediyorum.

Görüldüğü gibi Arif Nihatler ölmez. Yeni Arif Nihat’e şair Arif Nihatçe bir ömür diliyorum. Bahtı ve tahtı açık olsun.

Yazıma şairin meşhur bir dörtlüğüyle son veriyorum:

Bizi sen sevgisiz, susuz, havasız;

Ve vatansız bırakma Allahım!

Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,

Müslümansız bırakma Allahım!