Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Yılmaz İMANLIK


AŞKTA LİMON TADI -1


***
Aşk bir limona benzer. Limon ekşidir ama kimse ondan vazgeçemez. ?çaya çorbaya limon? olmazsa olmazıdır hayatımızın.

Aşklar çoğu zaman acı yaşatır insana. Ama insanlar hatta canlılar yine de ondan vazgeçmezler. Bazıları sadece acıyı yaşamayı sever. Belki de acılar onları hayata bağlayan en önemli duygudur.

Divan Edebiyatının şairleri gibi. Onlar sevgiliye kavuşmayı hiç istemezler, onların derdi ayrılık acısını yaşamak, sevgilinin hasretiyle yanıp kavrulmaktır. Öyle yapmasalar o muhteşem gazelleri yazabilirler miydi?


Sahte aşklar limon olmaktır çoğu zaman. Hani limon gibi suyunuzu sıkarlar, geride işe yarar bir şey kalmayınca fırlatıp atarlar ya bir köşeye. İçinizdeki bütün güzel duygular alınmıştır. Artık kimseye bir faydanız dokunmaz.


İşte yalancı dostluklar da böyledir. İnsanları gerçekten tanıyamazsınız. Sadece tanıdığınızı zannedersiniz. Bunun için belli bir zaman gereklidir ya da onunla bir şeyler yaşamanız, paylaşmanız?


Sizi çıkarı için seven insanlar, bol sulu bir limon olduğunuzu düşünürler. Suyunuz yoksa yüzünüze bile bakmazlar.


Hayatta ulaşabileceğimiz en büyük ödül, gerçek bir dost kazanmaktır. Gerçek dostlarımız yanımızda olmadıktan sonra ne kadar mal mülk, şan şöhret elde edersek edelim gerçekte yine fakir sayılırız.


Bazen bir dostumuzun yüzümüze gülmesi dünyadaki bütün servetlerden daha büyük bir nimettir bizim için. Bize doğru uzanan sıcacık bir el, en pahalı şöminelerin bile ısıtamayacağı kadar güzel ısıtır içimizi.


Gerçek dostlar yanınızdayken paranın satın alamayacağı şeyleri elde etmek içten bile değildir.


Küçük bir kulübede bile yaşasanız her sabah size selam veren, ekmeğinizi bölüşen dalgalara karşı bir bardak demli çayınızı tatlı sohbetinize katık yaptığınız dostlarınız varsa neyleyeceksiniz malı mülkü; neyleyeceksiniz şanı şöhreti, makamı?


Gökdelenleriniz olsa insanlar size ulaşmak ve selam vermek için kat kat yukarı çıkmak zorunda kaldıklarında size ulaşsalar bile asık suratlı sekreteriniz, ?Randevunuz var mı?? diye sorduğunda umutsuzca geri dönerlerse ne işe yaradı o zenginlik!


Muhabbet etmek, selam vermek, hal hatır sormak için randevu almak mı? Ne menem şeydir şu zenginlik! Dost yürekleri birleştirmek yerine birbirinden uzaklaştırıyorsa olmasın ne çıkar!

Devamı Haftaya