Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Yılmaz İMANLIK


AY YÜZLÜ MEHLİKAM

AY YÜZLÜ MEHLİKAM


Sultan Özateş yalnızca gerçekleştirdiği sanat organizasyonlarıyla değil kaleme aldığı eserleriyle de ayrıca konuşulmayı hak ediyor. Eserleri de en az projeleri kadar üzerinde durulması gereken ayrı bir yönüdür.
Bu yüzden ben de Ay Yüzlü Mehlika’nın Efruzlu notlarını okuduktan sonra kitap üzerine birkaç söz söyleme gereği duydum.

Aşk onda ayrı bir hal alır. Yunus misali yaratandan ötürü bütün yaratılmışları sevme çabası içindedir. Hiçbir ayrım yapmadan bütün insanları kucaklayan koskoca bir yürektir ondaki. Öte yandan kendisine ve insanlara gül olanı sevecek, ateş olanı yakacak kadar da keskin bir çizgisi vardır. Herkese hak ettiği kadar değer onu sultan yapan en önemli prensiplerinden biridir bana göre. Kendi ifadesiyle konuşmak istedi mi hiçbir yürek onu susturamaz. Haksızlığa kafa tutan kişiliği çok sevilir.

Hayat felsefesini şu cümlesi en iyi özetliyor: “Aşk alana verilmeli, yürek hak edene yöneltilmeli ve gözler görene teslim edilmelidir.”
O yazmayı şöyle tarif eder: “Yazmak, naif ve hassas bir sanattır. Kalem düşlere yolculukta sevginin dertleştiği en iyi dosttur.”
Yine ona göre sanat yürekli olmak, acıları sineye çekmektir. Başkalarının mutluluğu için acılar denizini hep içine gömer. İçindeki dalgaların sesini kimseye duyurmak istemez.

Efruzlu Notlarım,hayat pastasının üstüne serpiştirilen bir krema gibi tat veren günlüklerden oluşuyor. Öylesine içten, samimi, yapmacıktan uzak,aşk kokulu, gül kokulu günceler…
İç yangınların satırlara yansıması ya da insanın kendisiyle olan savaşının kılıç şakırtılarının kağıtlara damlaması gibi bir şey…
Her söz sanki bir vecize.

İnsanları rahatlatan bir üslup. Yorulduğunuzda demli bir çay bütün yorgunluğunuzu alır ya Efruzlu Notlarım da ruhunuzun bütün yorgunluğunu alıyor. Hayatınızın keşmekeşliğinden sizi uzaklaştırıp içinizdeki kötülük duygularını berrak bir suyun kanatlarında sürükleyip götürebilir.

Rahat okunan sıkıştırılmamış cümleler sizi hiç yormuyor. Ruhunuz sancıdığında bir hap niyetine bir günce okumak sizi epey rahatlatır.
Yine ömür pastasının üstüne serpiştirilmiş küçük çilekler gibi şiirlerle süslenmiş kitap. Ruhunuza ışık veren küçük renkli mumlar gibi bamtelinize dokunan cümleler kendinizi yeniden sorgulamanıza neden oluyor.

Zaman zaman pastanın üstüne ironi kırıntıları da nakşeder Ay yüzlü.
Âh anlamsız kompleksler, gururlar; kendisinin mükemmel olduğuna inanan insancıklar; yüreği aşka, sevgiye, dostluğa, paylaşmaya, eleştiriye kapalı olan kendilerine “yazar” unvanı veren, kendi kendine alkış tutan çakma kahramanlar…
Satır aralarında hani onlara da dokundurmak, Ama yumuşakça, kırmadan…

Elinde kovasıyla gelenler için su bitmiyor. Alabildikleri kadar… Kimin nasibi ise…
Aşkı şöyle tarif eder: “Aşk sırları ile güzeldir.”

Sır ifşa oldu mu dile düşer. Sonra ayağa düşer. Günümüzdeki aşkların ayağa düşmesi hep bu yüzden değil midir?
Sultanlar önce gönüllere taht kurar değil mi?
Sultan Özateş’in yaptığı gibi…