Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Seyfi GÜNAÇTI


Baharın bayramı bu mu?


Bugün 1 Mayıs.

?Emek ve Dayanışma Bayramı? imiş.

´İmiş´ diyorum, çünkü ben pek ilgilenmiyorum.

Yıllardan beri 1 Mayıs yaklaşırken tedirgin olurum. ?Acaba yine kimlerin canı yanacak?? diye endişelenirim. 1 Mayıs gelince de akşam haberlerini endişe ile beklerim.


Endişe ile beklenen, toplumu huzursuz eden, özellikle Taksim esnafını canından bezdiren bir güne nasıl bayram diyeceksiniz?


12 Eylül 1980 darbesinden önce 1 Mayıs ?Bahar Bayramı? idi. Hatta 1 Mayıs 1977´deki sözüm ona kutlamalarda Taksim´de 38 kişi ölmesine rağmen, ertesi ve takip eden yıllarda 1 Mayıs´a yine Bahar Bayramı denilmeye devam olundu.


Eskiden ´Saatli Muhtıralı Cep Takvimleri´ vardı. Onları kısa günlük yazmak için kullanırdım. Birkaç tanesi hâlâ duruyor. Şimdi o tarihlerdeki 1 Mayıs´a göz atalım:


1974 Vakıfbank Cep Takvimi : 1 Mayıs Bahar Bayramı


1977 Hayat Cep Takvimi : 1 Mayıs Bahar Bayramı


1981 Sönmez Muhtıralı ? ? : 1 Mayıs Bahar Bayramı


1981´den sonra kurulan Darbe Hükümeti, Bahar Bayramını iptal etti ve 1 Mayıs´ı bayram olmaktan çıkardı. Bence iyi yaptı. O günlerde o kadar çok tatil vardı ki? Liseler 23 Nisan´a tam kadro katılmasa da 2 gün tatil yapıyorduk. Tabii 1 Ocak´ta da.


1982´den sonra 1 Mayıs uzun yıllar kavgasız gürültüsüz geçti. Lakin bayram olmasa da bazı uç guruplar yine Taksim´e yürümek istediler. Ne varsa bu Taksim´de?!..


Sonra bir hükümet geldi ve 1 Mayıs´ı tekrar tatil ilan etti. Etti de iyi mi etti?


Hayır! Ortalığı karıştırmak, ülkede kaos çıkarmak isteyenler yine sahneye çıktı. Devletin itibarını sarsmak, emniyet teşkilatını güçsüz kılmak, ülkede huzuru bozmak isteyenler 1 Mayıs´ı fırsat bildiler. Oluşumlarına ´İşçi Sendikası´ adını verenler, devletin hoşgörüsünü istismar ettiler. Devlet aleyhine slogan attılar. Kaldırım taşlarını sökerek polislere saldırdılar. Rastladıkları resmi binaları ve kamu kurumlarını tahrip ettiler. Polis araçlarını ateşe verdiler.


Öyleyse, vatandaşın huzurunu bozmak ve ortalığı savaş alanına çevirmek nasıl bayram kutlaması olabiliyor? Ben, sadece adı ´bayram´ olan bu günü kutlamamakta haksız mıyım?


Bu sene her nasılsa Türk-İş ile, şimdiye kadar asli görevini 1 Mayıs´ta olay çıkarmak sanan DİSK anlaştılar ve valiliğin gösterdiği yerde, Bakırköy´de kutlama yapmayı kabul ettiler. Bunu olumlu bir gelişme olarak görüyor ve devletim ve milletim adına kendilerine teşekkür ediyorum. Eğer bu anlayışı devam ettirirlerse gelecek yıllarda bayramlarını Taksim´de kutlayabilirler.


Sendikaların anlaşmasından rahatsız olan guruplar da vardı. Yaklaşık 200 kişilik bir gurup yasağa ve polisin karşı koymasına rağmen Taksim´e girmek istediler. Polise direndiler. Slogan attılar. Yerlerde sürünme pahasına inatlarını sürdürdüler. Polisin uyarılarına uymamakta direnen ve alandan çıkarılırken sürüklenen bir kız-kadın vardı ki, manzarayı görünce ?Allah böylelerini kimsenin başına vermesin!? dedim. ?O ana- baba onu İstanbul´a okumaya mı yoksa devletine karşı direnmeye mi göndermişti?? diye düşünmeden edemedim. Yazık, çok yazık!


Artık açık seçik anlaşıldı ki, bunların niyeti asla bayram kutlamak değil, olay çıkarmaktır!


Televizyon sunucusu haber okuyor: ?Slogan atanların ağzını polisin kapatmasına çevredekiler tepki gösterdi??

Hangi çevredekiler?

Çevredekiler zaten onlardan bıkmış, ´illallah´ demişler. Geçmişte esnafın işyerleri tahrip olmuş, günlerce kepenk açamamışlar. Vatandaş sokağa çıkamamış. Şimdi bırak göstericilerin ağzının kapatılmasını, polis onları eşek sudan gelene kadar dövse?Eline sağlık, polis abi!? diyecekler. Polise tepki gösteren çevredekiler değil, anarşistlerin yandaşları! 

Bir başka habercinin sözleri bu konunun asıl sorusudur:

?İşçi bayramı diyorlar, yasaklanmasına rağmen Taksim´e çıkmak için polise saldırıyorlar. Göstericiler acaba ne iş yapıyor? Emin olun hayatlarında şimdiye kadar doğru dürüst bir işte çalışmamışlardır!..

* * *


Miraç Kandiliniz mübarek olsun.