Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Zeki ORDU


BAKİLER´İN ARDINDAN

Milli kültüre katkı sağlamış kişiler saymaya kalksak Yavuz Bülent Bakiler´in ismini ön sıralarda yazarız. Hayatı boyunca milli ve şahsi duruşundan hiç taviz vermeden yaşadı. Doğru bildiklerini hiç çekinmeden yazdı söyledi.


Milli kültüre katkı sağlamış kişiler saymaya kalksak Yavuz Bülent Bakiler´in ismini ön sıralarda yazarız. Hayatı boyunca milli ve şahsi duruşundan hiç taviz vermeden yaşadı. Doğru bildiklerini hiç çekinmeden yazdı söyledi. Belki bu sebepten olmalıdır ki milliyetçi-muhafazakâr siyasiler onu ne yok saydı ne de tam olarak benimsedi. Çünkü dik duran biriydi o. Politikacılar bu tür kişiler kim olursa olsun çok itibar etmezler.
Bizim konumuz siyasilerin ne olduklarını anlatmak değil. Düşünen herkes politikacıları yeterince tanırlar. Onun için bu mevzuu sonraya bırakalım.
Yavuz Bülent Bakiler´i gazete ve dergilerde yazdıklarıyla tanıdım. Ancak bana tesir eden ilk eseri ?Üsküp´ten Kosova´ya? adlı kitabı oldu. Kitap ilk defa 1997 yılında okuyucuyla buluşmuştu. Ardından ?Türkistan Türkistan? adlı eserini okumuştum.
Daha sonraları muhtelif televizyonlarda dil ve kültür konulu programların takip ettim. Özellikle şiirlerinde kendine has bir üslup kullanıyor, mısralara çok şey sığdırıyordu.
İşte size ?Analar Bilirim? adlı şiirinden bir dörtlük:
Yurdumuzun, yuvamızın orta direği
Dünyadaki varlıkların en mübareği
Elimize diken batsa yüreği,
Yanacak analar bilirim.
Sadece yukarıdaki mısralar bile çok şey anlatıyordu. Tabii yerimiz yeterli olmadığından buraya şiirin tamamını alamıyoruz.
Yine ?Anamın Türküleri? adlı şiirinde şöyle sesleniyordu:
Ben süt gibi mübarek türkülerle büyüdüm
Bir yanım aydınlık bir yanım gurbet
anamın " aay balam"lı türkülerinde
Bir yakarış gibiydi baştanbaşa memleket
Ya ?Sivas´ta Yoksul Çocuklar? şiirine ne demeli. İşte birkaç mısra:
Nane satan su satan yetim çocuklar
Şarkı söyleyemediler güneşe aya
Biliyorum ne masal dinlemeye doydular
Ne oyun oynamaya?
Son olarak ?Resim? adlı şiirinden düşündürücü mısralara bırakalım:
Kalkmaz karanlıklar üzerimizden
Ölüm kol gezer her yerde.
Ve kurşunlar sıkılır uzak köylerde
Vurulan ben olurum.
Yavuz Bülent Bakiler elbet bir köşe yazısına sığdırılabilecek biri değil. Biz aramızdan ayrılışının hatırasına ve ona karşı sevgi ve saygımızı dile getirmek için karaladık bu satırları.
Elbette daha çok yazılıp, anlatılacak üstad. Bizim de çorbada tuzumuz olsun istedik. Hani ?Kör ölür badem gözlü, kel ölür şimşir saçlı olur? diye. Şimdi arkasında methiyeler düzecekler. Olsun be üstad. Biz seni yaşarken de seviyorduk.
?Ne olur bir gün beni
Kapından olsun dinle
Öldür bendeki beni
Sonra dirilt kendinle?
Ne diyelim üstad. ?Bilmem ki nemsin?? Mekânın cennet olsun.