Zekeriya Efiloğlu´nun Hayat Yayınları´ndan çıkan onuncu kitabı ?Bana Aşkımızı Anlat? günümüzde aşk adına, aşk ismiyle çıkan kitap enflasyonunda ayrı bir yerde değerlendirilmesi gereken müstesna bir yapıt.
Efiloğlu´nun ifadesiyle ?Aşk olsun? temasını esas alan ve bu temadan bir nehrin kolları gibi birçok mecraya akan ve hayatımızın her anını kuşatan bir aşk denizi?
Onda aşka dokunuş başkadır. Aşkı ince bir sanatkar gibi mısralara, yüreklere nakış nakış işlemeyi şüphesiz aşk kokulu her kitapta bulamazsınız. Bazıları düz dokumadır fabrikasyon işi gibi, bazıları ise el işçiliğinin en hünerli marifetlerini sunar size. İşte bu kitapta yürek işçiliğinin en güzel örneklerini bulabilirsiniz.
Bu kitapta, yazar okurla samimi bir söyleşi içinde. Adeta çağdaş bir Dede Korkut diyebiliriz. Yüreğindeki kopuzla ?aşk? adına ?Canlar Hey!? nidalarıyla gerçek aşktan nasiplenmek isteyen gönüllere sesleniyor.
Kitabın her cümlesi ayrı bir özdeyiş niteliği taşıyor. O yüzden buraya hangi cümlelerini alacağım konusunda kararsız kaldım. Çünkü hepsi ayrı ayrı bir kitabın özünü anlatan temalardan süzülmüş saf aşk sözleri. Her cümlesiyle etrafında ayrı bir kitap yazabilirsiniz. Yani altını çizmek istesem bütün kitabı karalamam gerekir.
Bu kitapta aşkın her yönünü bulmak mümkün. Dünyevi aşk arayana da ?Aşk olsun? uhrevi aşk arayana da ?Aşk olsun?; aşkı aramayana da ?aşk olsun? der Efiloğlu. Kitaptaki aşk´ı dinamitleyen en güzel cümle.
Bu kitabın kapağına bakanlar ya da kitabı eline ilk alanlar, eserin günümüzdeki sıradan aşk hikayelerini anlatan romanlardan biri olduğu yanılgısına kapılabilir. Ama sayfaları çevirmeye başladıklarında daha ilk cümlede öyle olmadığını fark etmeniz uzun sürmez. Değil mi ki ?Aşktan da öte aşk vardır.?
Sözü kitaptan iki küçük aşk´ça ile bitirelim:
?Aşk hamal olmak değil hemhal olmaktır.
Hamal olanlar bedeniyle
Hemhal olanlar yüreğiyle taşır.?
?Aşk,
Yanaktan bûse almak değil
Yürekten hisse almaktır.?
