Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Hasan ÖZDEMİR


BAYIR BUCAK TÜRKMENLERİ


Belediye hoparlöründen yapılan duyuruları mutlaka dinlerim. Hele hele mesai bitimine yakın olanları ya da mesaiden sonra yapılanları daha da önemli olduğunu düşünerek anlamaya çalışırım.


Dün akşam üzeri yine bir duyuru vardı. ?Hava muhalefeti nedeniyle Bayır Bucak Türkmenlerine yapılacak olan yardımlar Cuma gününe ertelenmiştir.? Duymamıştım nasıl olacağını, nelerin, hangi malzemelerin yardım olarak verileceğini işitmemiştim doğrusu. Belediyeden bir yetkiliyi arayarak bilgi aldım. Ne kadar güzeldi duyduklarım. Yiyecek (Makarna, bulgur, pirinç, yağ, zeytin, peynir) çocuklar ve yetişkinler için giyecekler, temizlik malzemeleri İHH önderliğinde, Terme belediyesi aracılığıyla yardıma muhtaç olanlara gönderilecekmiş. Termelilerin en üst düzeyde bu yardıma katkı sağlayacaklarını inanıyorum.


Yardımlaşmak, paylaşmak ne güzel bir duygu? Hep söylerim, herkes kendi etrafındaki yardıma muhtaç olanlara kol kanat gerse Ülkemizde ve Dünyada aç ve yoksul kalmaz inanın.


Açlık, insanlar için dayanılması en güç durumlardan birisidir. Öteden beri atalarımızdan gelen ve gündelik yaşantımızda sık sık duyduğumuz ?Allah kimseyi açlıkla sınamasın.? Sözü, bu durumun en büyük kanıtıdır.

Açlığın çeşitli sebepleri olabilir; ancak şüphesiz ki en büyük neden savaş hali yoksulluk, yani fakirliktir. Ekonomik gücü yerinde olmayan fakir toplumlarda açlıkla boğuşan belki de milyonlarca kişi vardır. Biz normal insanların ayda yılda bir defa aç kalması, aslında açlık ile ifade edilmemesi gerekir. Ancak o durumda bile açlığın ne kadar zor olduğunu anlar, karnımız doyana kadar o çileyi çekeriz.


Peki, etrafımızda veya dünya genelinde olup bitenleri görüyor muyuz hiç? Afrika´da açlıktan mideleri sırtlarına yapışmış çocukları? Filistin´de açık cezaevinde yarı aç, yarı tok dolaşanları, ümide yolculuk adı altında Ege ve Akdeniz´de balıklara yem olan binlerce mülteciyi? İşte asıl açlık onların yaşadığıdır. Bizlerin neredeyse sadece oruçlu iken veya nadiren yaşadığımız bu açlık duygusunu, milyonlarca insan her gün yaşıyor. Bizler elimizdekinin kıymetini bilmeyip, en kutsal yiyeceğimiz olan ekmeği bile onca israf ederken, açlık ve sefalet içinde yaşayan insanları düşünmüyoruz bile.


´´Komşusu aç iken kendisi tok yatan bizden değildir.´´ Sözünün hiç mi ehemmiyeti yok bizim için? Komşu deyince aklımıza sadece evimizle bitişik hanelerde oturanlar mı gelmeli? Elbette hayır. Dinimiz diğer insanlara yardım etmeyi, paylaşmayı, israf etmemeyi emreder.

Atalarımızın da dediği gibi, Allah kimseyi açlıkla sınamasın, kimseye o açlık duygusunu yaşatmasın. İşte bunun için en büyük görev aslında bizlere düşüyor. İnsanlara yardım etmeli, sahip olduklarımızı onlarla da paylaşmalıyız.


Haydi Termeli kardeşim! Sen de evindeki giyecekleri kontrol et, elden geçir. İhtiyaç fazlası giyilebilecek her türlü kıyafetini ayrı ayrı paketleyip yolla. Yiyecek malzemelerini de aynı şekilde bu Cuma gününe kadar belediyeye getir.