Bazı ilçe, il ve bölge vardır ki kendine has özellikler taşır. Bu özellik ister folklorik, ister etnik, ister sosyal ve kültürel, ister iklim ve bitki örtüsü ister daha başka bir şey olsun bulunduğu yerin tanınmasına sebep olur.
Bunlardan bazıları tabii olarak vardır. Kızılırmak, Erciyes dağı, Konya Ovası ve buna benzer şeyler. Ülkemiz bu ve benzeri turistik yerler bakımından oldukça zengindir.
Fındık, çay, portakal, zeytin, pamuk, zeytin, incir, kayısı, fıstık gibi bitkiler bize bazı il veya bölgeleri hatırlatır.
Baklava, hamsi, kebap, lahmacun gibi bazı unsurlar da bulundukları yerlerle anılmışlardır. Kime sorsan her biri için bir il veya bir bölge ismi söyler.
Taş kömürü, lüle taşı, Oltu taşı gibi bazı maden veya el işlemeleri yine bazı beldeler ile anılır.
Kısaca meşhur olmak veya tanınmak başka bir şeydir. Yılların emeği ve yılların birikimi taşır.
Bütün bunlarda tanıtım da çok önemlidir. Hakkında yazılanlar, çizilenler edebi eserlerde yer alması, efsanelere konu olması tanınma halini artırır.
Her ne ise.
Gelelim konumuza. Bu kadar girizgâhtan sonra elbette konu bir yere gelecek.
Malum her ilin ve ilçenin çok tanınmasa da meşhur şeyleri vardır. Bunlar bir muhit olduğu gibi bir eşya bile olabilir. Yakınımızda bulunan Ünye´de Asarkaya, Çakırtepe, Şeyh Yunus Tepesi, Çamlık gibi çok bilinen yer isimleri olduğu gibi meydanda bulunan çınar ağacı da en az onlar kadar tanınmıştır.
Çınarın fatih döneminden kaldığına dair rivayetler vardır.
Öyle veya böyle bir şekilde tanınmış ve ilçesinin tanıtır hale gelmiştir.
Son zamanda yapılan sahil düzenlemeleri sonucu bazı garip hadiseler zuhur etmedi değil. Mesela Fatsa sahilinde bulunan palmiye ağaçları şehre hiç mi hiç yakışmadı. Çünkü bir tropikal iklim bitkisi olan palmiye en fazla Akdeniz bölgesinde olur. Yani Karadeniz ağacı değildir. Bölgeyle hiçbir ekolojik ve kültürel bağı yoktur.
Akdeniz bölgesinin önemli bitkilerinden olan palmiye ağaçlarının bölgemize gelmesi bir ?kompleks? olarak değerlendirilebilir.
Malum Terme´de meydanda bulunan saat kulesi yıkıldıktan sonra yerine ne yapılacağı tartışıldı. Daha karar verilmeden bir Akdeniz bitkisi olan palmiye oraya konduruldu. Kim düşündü, kim karar verdi bilinmez ama çok da yakıştığını söyleyemem. Geçici bir sür olsa dahi yakışmamış. Hiç Akdeniz´de bir parka fındık dikerler mi bilmem ama bu bir kompleks değilse en azından bilgisizliktir. Yani kavak fidanı dikilseydi daha uygun olurdu en azından.
Palmiye yabancı olduğu kadarıyla estetikten mahrum bir bitkidir. Akdeniz´de yetişmesi bir Karadenizli tarafından ayrıcalık kabul ediliyorsa kendi estetiğini sorgulamalı.
Eski saat kulesinin yerine ne yapılırsa yapılsın tarihi olmayacaktır. Belki on, on beş sene sonra o günkü yönetim şimdi yapılanı değiştirecek bir fasit daire meydana gelecek. Böylece Terme´nin üzerinde yıllar alacak bir eseri olmayacak.
Neyse akıl vermek bize düşmez. Her yer kendine benzer şeyler bulur yapar. Bizim köyde hala otlar var ve biz otlarımızdan memnunuz.
Ot deyip geçmeyin çok güzel görünüyor. Bazı ülkelerde çok ot var.
Ünye ve Fatsa´da bulunan çınarlara daha nice asırlar dilerim.
