(Geçen Haftanın Devamı)
O günlerde Berlin Duvarı hadisesi gündemdeydi, yıkılması bütün dünyada olduğu gibi memleketimizde de sevinçle karşılanmıştı.
Ben de: ?Evet gördüm, Berlin Duvarının yıkılmasına bizim öğrencilerimiz kalemleriyle katkı sağlamak istemişlerdir, ne var bunda, ben başka bir anlam çıkaramadım, neyi kastettiğinizi de pek anlayamadım? diye cevap verdim. Pek evhamlı olan Müdür Bey, biraz da sesini yükselterek ?Selim Bey, anlamazlığa vurma, sen Berlin Duvarıyla neyin kastedildiğini pekâlâ biliyorsun, bu okulun Berlin Duvarı benim, öğrenciler beni yıkmaya çalışıyorlar. Sen de buna çanak tutuyorsun? diye çıkıştı.
Şaşırmıştım. Berlin Duvarıyla Müdür Beyin kastedildiğini ilk defa duyuyordum ve böyle bir ihtimal asla aklımın ucundan bile geçmemişti, dondum kaldım. Bir zaman sonra kendini toparladım.
-?Ne münasebet hocam, hiç öyle şey olur mu, sizi yıkmak öğrencilerin ne haddine. Şayet öyle bir şey düşünüyorlarsa göğsünü siper edecek ilk kişi ben olurum. Bundan emin olun? dedim ve odadan çıktım.
Büyük bir zan altındaydım, olayı açıklığa kavuşturmayı kendime bir mecburiyet gördüm, derhal gazetelerden sorumlu öğrencileri topladım. ?Bu yazıyı kim yazdı ve neyi kastetti? diye çıkıştım.
Şimdilerde iki dönemdir başarılı bir şekilde Büyükkabaca Belediye Başkanlığı yapan Ali İhsan TEMURÇİN, her zamanki gibi gülerek ?ben yazdım hocam? dedi. ?Peki, neyi kastettin Ali İhsan? dedim. Ali İhsan, çok zeki, çalışkan, çok okuyan, saygılı ve nüktedan bir öğrenciydi.
?Ne kastettiğimi söylemesem olmaz mı hocam? dedi. ?Bize göre biraz mahrem? dedi.
Ben daha da meraklandım. Acaba Müdür Bey´in evhamları gerçek miydi?
Cevap alabilmek için mecburen Müdür Beyle aramda geçen konuşmayı anlattım.
Bu sefer hayret sırası Ali İhsan ve arkadaşlarına gelmişti.
Beraat edebilmek için Ali İhsan, sıkıla sıkıla, anlatmasam olmaz mı dediği mahrem konuyu açıklığa kavuşturdu.
-?Hocam biz iki sınıf arasındaki duvara Berlin Duvarı diyoruz, bizim sınıftaki Osman, diğer sınıftaki Asuman´ı seviyor. Bunu iki sınıf da biliyor. Osman´ı sevdiğine kavuşturmak için aradaki duvarı, yani Berlin Duvarını ortadan kaldırarak, iki sınıfı dünür yapmak için aramızda bir espri geliştirmiştik. Müdür Beyi yıkmak kim biz kim? Olay bundan ibarettir? dedi.
Ben büyük bir sevinçle Müdür Bey´in odasına koşarak gittim ve olayı aynen anlattım. ?Berlin Duvarı siz değilmişsiniz. Berlin Duvarı iki sınıfın arasındaki duvarmış, rahat olun hocam? dedim.
Müdür bey hiç inanmış görünmedi, o hâlâ kendisinin Berlin Duvarı olduğuna inanıyordu.
Ne mi oldu? Kendini Berlin Duvarı zanneden Müdür Bey bir zaman sonra rahmetli oldu. Olayın diğer kahramanı Ali İhsan TEMURÇİN ise beldesi Büyükkabaca ile dünya arasındaki duvarları birer birer yıkarak icraatlarına devam ediyor?
Sağlıcakla kalın.
