Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Ahmet SEZGİN


BİR BESMELE HATIRASI


Rahman ve Rahim olan Allah´ın adıyla...

Çeyrek asır önce bir lisede görev yaparken okul müdürümüz, yanında müdür yardımcısı olduğu halde beni odasına çağırıp özel bir görüşme yapmıştı. Sözde laik ve Atatürkçü bazı "beyaz Türkler" ile ?mankurtlaşmış? veliler, beni okul idaresine şikâyet etmişler meğer.

Okul müdürü inançlı, vatansever, iyi niyetli ama korkak biriydi. "Ahmet Bey, siz derse besmele çekerek başlıyormuşsunuz? Bu doğru mudur? Bazı bürokrat velilerimizin sizinle ilgili bu hususta bize şikâyetleri oldu." dedi biraz heyecan biraz da mahcubiyet ifade eden bir ses tonuyla.

Duyduklarıma inanamadım önce ve şok oldum birden. Sonra kendimi toparlayarak kararlı ve kızgın bir ses tonuyla "Müdür Bey, evet, doğru söylemişler; ben Müslüman bir öğretmen olarak sınıfa girerken ibadet eder gibi abdestli girmeye çalışıyor ve besmele çekiyorum. Ama benim anlayamadığım bir şey var: Benim içimden çektiğim besmeleyi öğrenciler nasıl duymuşlar ve de kendini akıllı zanneden bu veliler benim içimden sessiz olarak söylediğim besmeleyi nasıl olur da bir suç gibi, yasak gibi size şikâyet ederler? Bu besmelesizlerin vicdan ve akılları da mı yok? Komik duruma da düşüyorlar bunlar. Bunları ben anayasa suçu işledikleri için, din ve vicdan özgürlüğüme saldırdıkları için dava edeceğim." dedim.

Müdür Bey, bu cevabım karşısında şok oldu ama kendine geldi birden ."He ya hocam, bunlar sizin besmele çektiğinizi nasıl duymuşlar?" dedi. Müdür yardımcısı meslektaşım ise beni destekleyerek "Müdür Bey, siz herhangi bir işe başlarken besmele çekmiyor musunuz?" diye sordu. Böylece bu tarihe geçecek ibretlik ve dehşetengiz sözlü soruşturmadan (dini, eğitime alet etme, okula Allah´ı, besmeleyi sokma suçlamasından) da yüzümüzün akıyla çıkmayı başarmıştım.

Bu yazının maksadı bir partiye taraftar veya karşı olmak değil, hak ve hakikat adına adalet ve özgürlüklerden yana duruşumuzu göstermektir.

Hristiyan sporcuların maçlara çıkarken, bir başarı elde ederken haç işareti yapmalarını din ve vicdan özgürlüğü çerçevesinde hoş görüp "dini spora alet etti." demeyenlerin İslamî sembol ve değerlere (besmele, dua, ezan, namaz, secde, başörtüsü vs.) karşı tahammülsüzlüğü, tam bir ikiyüzlülük ve İslam düşmanlığıdır.

İbrahimî (hanif) geleneğe uyup kurbanlarını Allah için kesip ona yaklaşmak isteyenler, nasıl ki hayvan keserken "Bismillahi Allahuekber" sözünü söylüyorlarsa, şuurlu Müslümanların hayırlı işlerinde Allah için onun adına "besmele" çekmeleri de tevhidî bir duruştur.

Öyleyse "galü bela"da verdiğimiz büyük söz üzere "Haydi bismillah!" diyelim bir kerre daha ve Süleyman Çelebi Hazretlerinin meşhur Mevlid´inin ilk beytini bir kere daha aşk ve şevk ile hatırlatalım mankurtlaşmış gaflet ehline:

"Allah adın zikredelim evvela, / Vacip oldur her işte her kula."