Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Mehmet TÜRKAN


BİR GÜL BULURUM BELKİ


?Diyar-ı küfrü gezdim beldeler kâşaneler gördüm
Dolaştım mülk-i islâmı bütün viraneler gördüm.? (Ziya Paşa)

Bu hafta yukarıdaki beyitten hareketle İslam beldelerindeki kan ve gözyaşını anlatmak istiyorum ama boğazım düğümleniyor. İki sözü bir araya getiremiyorum. Çünkü sözün bittiği yerdeyim. Tekbirlerle birbirlerini kesen insanları, çocukları doğrayan canileri görüyorum. Soğukta titreyen bebelerle beraber insanlığımın titrediğini hissediyorum. Namusunu korumak için intihar fetvası isteyen masumları görüyorum, söyleyecek söz bulamıyorum, dilim lâl oluyor.

Kardeşinin kanına girmekle, bebekleri öldürmekle, kadınları katletmekle zafer kazandığını zannedenleri görüyorum. Sağa bakıyorum, sola bakıyorum, dudağımı ısırıyorum. Sorularıma cevap bulamıyorum. Hiçbir kelime, hiçbir kelam bu acıyı ifade etmeye yetmiyor.

Ne kazandığını ve ne kaybettiğini bilmeyen ya da bilemeyen birilerinin oyuncağı olmuş İslam coğrafyasını görüyorum. Ümmetin başıboş birbirini öldürmesini zevkle seyreden insanlığını kaybetmiş batıyı görüyorum.

Bu kardeş kavgasını görünce bir belgeselde izlediğim birbiriyle kavga ederken asıl düşmanlarını unutup da aslanlar tarafından parçalanan antiloplar gözümün önüne geliyor. Çok şeyler söylemek istiyorum ancak aczimin giryesi oylan birkaç satır dökülüyor dilimden:

Yürüdüm gidiyorum,
Şehirlerin anasına doğru,
Bir Ebu Bekir, bir Ömer,
Bir Ali bulurum belki.

Her yanım harâb oldu,
Her cenahım toz duman.
Kudüs´teyim, Halep´teyim,
Bir Selahattin bulurum belki.

Bağdat´ı Hülagular sarmış,
Musul´da bir başkası,
Kerkük´te haramiler,
Şam´da Halid bulurum belki.

Kahire´de bir sadâ
Gazze´de bir can,
Hama´da bir umut,
Telafer´de bir Türkmen,
İdlip´te bir çadır olurum belki.
Medine´de bir gül bulurum da
Güllerin efendisine bir gül sunarım belki?

Bu hafta dilim bu kadar döndü selam ve dua ile?