Bugün, 24 Nisan 2024 Çarşamba

Selim EROĞLU


BİR FOTO EMİN VARDI

BİR FOTO EMİN VARDI


Okul arkadaşım Emin Moral’ın ani vefatını bir hayli geç öğrendim. Vefatına üzülmeme ilaveten, cenazesine  katılıp kendisine son görevimi yapamadığım için bir kat daha üzüldüm. Cenazesine katılmak, orada kendisine  hüsn-i  şahadette bulunmak çok isterdim. Nasip değilmiş. İnsan böyle durumlarda memleketin dışında bulunmaktan büyük ıstırap duyuyor. ‘’Şimdi memlekette olmak vardı,’’ diyor.  İnsan ,  eşinin, dostunun, ahbabının, akrabasının, arkadaşının… cenazesinde bulu  namadıktan  sonra beyhude yaşamışım hissine kapılıyor.

Emin kardeşimle 12 Eylül sonrası tanışmıştım. Ben köy okulundan gelmiş, kaderin cilvesi olarak Emin’le Terme Lisesi’nde  aynı sınıfa düşmüştük. 1983 yılında ,  mezun oluncaya kadar aynı sınıfı paylaşmıştık.  Liseye başladığımızda ihtilal yeni olmuştu.  Okullarda büyük bir disiplin vardı. Buna rağmen ihtilal öncesinin fikir ayrılıkları yer yer kendini hissettiriyordu. Ben ve benim gibi köyden gelenler şehir havasının kısmen yabancısıydık. Olaylara biraz ürkek ve tedirgin bakıyorduk. Ortama alışmamız bir hayli zaman aldı. Rahmetli Emin ise doğma büyüme şehir çocuğu idi. İlk ve ortayı Terme merkezde okumuştu. Kendine güveni tamdı. Adı gibi kendinden emindi.  Ağabeyi   Neco da aynı sınıftaydı. Aralarında saygıya dayalı bir abi-kardeş ilişkisi vardı. Çevrenin dolduruşuna pek gelmezlerdi. İtidali daima muhafaza ederlerdi.

Emin, bir ara sınıfımızın başkanı oldu. Başkanlığı boyunca kimseyi üzmemeye azami dikkat gösterdi. Sınıfla idare ve hocalar arasında güzel bir köprü vazifesi gördü. Sınıftan kimseyle kötü olduğunu, kimseyi  şikayet  ettiğini hatırlamıyorum.
Emin tam bir İstanbul beyefendisi gibiydi. Gayet ölçülü konuşurdu. Yüksek sesle, bağırarak konuştuğuna pek şahit olmadım. İyi ve temiz giyinirdi. Beslenmesine çok dikkat ederdi. O’nu hiçbir zaman düzensiz ve hantal  görmedim.

Üniversiteyi kazanamayınca ticarete atıldığını biliyorum. Çeşitli iş kollarında çalıştı. Ortak işler yaptı. Kendi  ismiyle bir fotoğraf dükkanı açtı. Uzun zaman ‘Foto Emin’ adıyla dükkanını  işletti. Esnaf olarak da beyefendi  kişiliğini sürdürdü.
Sonradan ne olduysa işleri pek  iyi gitmedi. Ticaret bu, herkes  muaffak  olamıyor.  Dükkanını kapatmak zorunda kaldı.  Ondan sonra bir ara ortalardan kayboldu.  Çalışmak için Terme dışına çıktığını söylediler.

Yakın arkadaşlardan ,  mahiyetini bilmediğim, ailevi sıkıntılar yaşadığını duydum.
‘Emin felç olmuş, evde yatıyormuş , artık dışarı çıkamıyormuş’ dediler.  Aynı sınıftan, arkadaşım Adem Güngör’le ziyaretine gitmeye, kendisiyle eski günleri yad etmeye karar vermiştik. Ha bugün, ha yarın gideriz derken, nasip olmadı. İçimde hala bir ukde olarak durur. Onun için diyorum ki, hiçbir şey ertelemeye gelmez. Çünkü  ‘keşkeler’  çoğalıyor.

İyileşeçek,  tekrar aramıza dönecek derken şimdi de ölüm haberiyle sarsıldım. Üzüntüm büyük.
İnsan, tanıdığı   akranının  durumuna şahit olunca kendisini ölüme biraz daha yakın hissediyor.
Sınıfımızın başkanı Emin kardeşime Allah’tan gani gani rahmet diliyorum.  Mekanı  CENNET olsun. Geride kalanlara , aile efradına ve sevenlerine sabırlar diliyorum.