Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Selim EROĞLU


BİR İSMİN HİKAYESİ

BİR İSMİN HİKAYESİ


       Rahmetli halamın ismi, çok enteresandır, 'Esendal' idi. Esendal diye bir bayan ismi mi olur diye düşünebilirsiniz. Ben halamın isminin Esendal olduğunu çok sonraları öğrendim. Kolay söylendiğinden olsa gerek genellikle 'Sandal' diye söylenirdi.
       Yaşım ilerledikçe ve de okudukça isimleri sorgulamaya başladım. Tabi durumu ilk önce dedeme sordum. Dedem, benim tanıdığım zamanlarda dini hassasiyeti olan birisiydi. Bir ismin Kuran'da geçip geçmediğine itibar ederdi. Kendisi  işin içinden çıkamıyorsa  bir bilene mutlaka sorardı ve ona göre amel  ederdi.
       Halam 1946 doğumlu. Dedemin gençlik yılları. Böyle bir hassasiyeti göz önünde  bulundurdu mu, bulundurmadı mı bilmiyorum. Sorduğumda şunu derdi hep:
      “Çocuğumun doğacağından Terme'nin ağası Hacı Kuzu'nun haberi oldu. Bu çocuğun ismini ben vereyim. Benim bir torunum oldu. Adını 'Esendal' verdik. O yalnız büyümesin, kız olursa şayet senin çocuğunun adı da Esendal olsun  dedi. Ben de kendisini kırmadım, kırmam da mümkün değildi zaten. Çünkü birbirimizi çok severdik”
       Rahmetli halam da bu durumu şöyle teyit ederdi:
      “Benim ismimi Hacı Kuzu vermiş. Torunumla aynı ismi taşısın demiş” derdi.
       Bunca yaş yaşadım, halamdan başka Esendal ismine bir bayan ismi olarak hiç rastlamadım. Bilgilerim bundan öteye gidemedi. Dedem de halam da rahmetli oldu.
       Tanıdığım tek Esendal, Memduh Şevket Esendal. Sevdiğim bir yazar. Bütün eserlerini okudum. Ayaşlı ve Kiracıları, Vassaf Bey, Kelepir, Mendil Altında en tanınmış eserleri. Bu ismin yazarla bir alakası olabilir miydi acaba? Hiç sanmıyorum. Dedem yazarın adını bile duymamıştır. Köy yerinde nereden duysun. Ya Hacı Kuzu?
       Sanal âlemde, Terme ve Hacı Kuzu üzerine konuşuyorduk. Ben, Hacı Kuzu'nun, dedemle hukuku olduğunu ve halamın isim babası olduğunu söyledim. İlginç bir bilgiye rastladım.
       Yüz yüze tanışma imkânı bulamadığım Hacı Kuzu'nun torunlarından Tunç  Güvenoğlu bir mesaj attı. Aynen şunları ifade ediyor:
      “Hocam, iyi akşamlar, ben Tunç Güvenoğlu. Hacı Kuzu'nun oğlu Sami Demirtürk'ün en küçük kızı Esendal'ın oğluyum. Annem 1945 doğumlu. Annem, isminin Hacı Kuzu'nun kız kardeşi, yani halasının doğumu sırasında Memduh Şevket Esendal'ın kitabını okuduğunu ve kız olunca halası, ismin Esendal olmasını istediğini ve bunun üzerine Sami dedemin kız kardeşini kırmayarak ismini Esendal olarak koyduğunu anlatır.” 
       Benim için olay ilginçti ve yıllar sonra da olsa taşlar yerine oturuyordu. İşin bu kısmı bizce malum değildi.
       Memduh Şevket Esendal o yıllarda hala hayatta. Yazar 1883-1952 yılları arasında yaşamış ve 69 yıl ömür sürmüş. Yazar olmasının yanı sıra siyasetçi kimliği de var. Kitapları o yıllarda Hacı Kuzu'nun evinde bulunuyor ve bu kitapları Hacı Kuzu'nun çocukları okuyor. Çok etkileniyorlar ve doğan kız çocuğuna Esendal  ismini veriyorlar.
       Bu bilgelere dedem ve halam vakıf olamadı. Ben de görüldüğü üzere yeni vakıf oldum. Rahmetli halamın adaşı Esendal Teyze, Allah uzun ömürler versin, hayattaymış, İstanbul'da ikamet ediyormuş. Terme ile irtibatı hiç koparmamış, senenin 3-5 ayını memleketinde geçiriyormuş.
       Oğlu Tunç aracılığıyla en kısa zamanda yüz yüze görüşmeye karar verdik. Çünkü Esendal Teyze de durumu çok merak etmiş. Bu arada Esendal, kelime anlamı olarak, sağlıklı, salim, esenlikli demekmiş.
       Bakalım zaman neyi gösterecek. Merakla bekliyorum.
    Yazdıklarımın Terme'nin kültür tarihine ışık tutacağına inanıyorum