Bugün, 28 Mart 2024 Perşembe

Hasan ÖZDEMİR


BİR YANDA ÖZGECAN, DİĞER YANDA FIRAT

BİR YANDA ÖZGECAN, DİĞER YANDA FIRAT


Geçen hafta ardı ardına gelen cinayet haberleri, izleyenlerin yüreklerini sızlattı.
Bir kez daha vicdan yoksunu olan bazı mahlûklarla birlikte yaşadığımızı fark ettik.

Belki aynı kaldırımda yürüdüğümüzü, aynı otobüse bindiğimizi, aynı lokantada yemek yediğimizi düşündük. Azrail (A.S.)asla bu kadar vahşi ve canavar olamaz, dedik.
Bütün masumiyetiyle melek olarak dünyaya gelen çocukların, büyüme çağında nasıl vicdansızlaştırıldıklarını bir kez daha hatırlamak zorunda kaldık.

Gencecik yaşında el testeresi ile vücudunun uzuvları kesilerek bir çöp bidonuna atılan Münevver Karabulut cinayeti tazelendi hafızalarımızda…Bir kez daha ürperdik. Tarsus`ta okul çıkışı dolmuşa binerek, evine gitmekte olan üniversite öğrencisi Özgecan, minibüs şoförü tarafından vahşice katledilmiş, tüm Türkiye bu vahşetin karşısında tek yürek olmuştu. 20 yaşındaki kızımız sanki başına geleceklerden haberi varmış gibi eline çantasında taşıdığı göz yaşartıcı spreyi alarak, kendini savunmaya çalışmış ama gözü dönmüş canavarın pençesinden kurtulamamıştı. Tüm siyasiler, yazılı ve görsel basın bu menfur saldırıyı haklı olarak nerdeyse bir hafta boyu anlattılar ve kınadılar. En ağır cezayı alması için gereken yapılacaktır diye de yüreklere su serpmeye çalıştı yetkililer. Kimi hadım yapalım dedi, kimisi de idamı yeniden düşünelim. Ne yapacaksanız yapın ey yetkililer! Başka ocaklara ateş düşmeden yeter ki bir şeyler yapın. Analar ağlamadan önlem alın.

Cama kartopu attı diye bıçaklanarak öldürülen evladımızın ardından Ege Üniversitesinde gencecik, yiğit evladımızın hayatını kararttı vicdan yoksunu bir caninin elindeki bıçak. Tarih bölümü son sınıf öğrencisi Fırat Yılmaz ÇAKIROĞLU gencecik yaşında, hayatının baharında ülkücü şehitler kervanına katıldı. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.

Kaytan bıyıklı, cesur yürekli yiğidimizin ölüm haberini veren medya, olayı, tıpkı kırk yıl öncesi gibi "Ege Üniversitesinde karşıt görüşlü öğrencilerin kavgasında bir genç bıçakla vurularak hayatını kaybetti" diye duyurdu maalesef. Önemsiz bir habermiş gibi küçük puntolarla, 1-2 defa söyleyip geçtiler. PKK`lı teröristler tarafından bıçaklandığı gerçeğini haykıramadılar. Etek giyerek, hepimiz Özgecanız diyerek sokaklarda bağıranlar, eline bayrak alıp hepimiz Fırat`ız demekten çekindiler. Oysa Fırat çok sevdiği bu vatanı için önce PKK`lılar tarafından hedef gösterilmiş, daha sonra da bıçaklanarak şehit edilmiş, o bölgede olanlara gözdağı verilmek istenmiştir.

Şimdi söyleyin bakalım, Özgecan`ın ve Fırat`ın hayatının, onların analarının yüreklerindeki evlat acısının hesabını kim verecek? Sadece katilleri mi?
Nerede kaldı devlet yönetiminde "Fırat`ın kenarında kurda yem olma tehlikesindeki kuzudan kendini sorumlu tutma" anlayışı…
Hayatlarının baharında öldürülen ve şehit edilen gençlerimize Allah`tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum.