Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Selim EROĞLU


BİZE UYAR

BİZE UYAR


Hollanda dümdüz bir ülke. Denizden en yüksek yeri 364 metreymiş. Orayı da ben görmedim. Eğer Hollanda`da denizden yüksek bir yer varsa orası mutlaka insan yapısıdır. Ya bir köprü, ya bir bina, ya da başka bir şeydir.
Burada sosyal hayat da coğrafi şartlara göre şekillenmiş. Alt yapı meselesini tamamen halletmişler. Bulunduğum süre içerisinde bir tane bile olsa ne inşaat ne yol çalışmasına rastlamadım. Bizim ülkemize bakacak olursak her taraf şantiye. Bu açıdan bakacak olursak `gelişmekte olan bir ülkeyiz` tabiri daha bir anlam kazanıyor. Hollanda`da hiçbir alt yapı çalışması olmadığına göre, en azından ben görmedim, demek ki `gelişmesini tamamlamış ülke` tanımlamasına tıpatıp uyuyor.

Burada bütün yollar yapılmış ve tamamı asfalt. Asfaltta en ufak bir bozulma yok. Ne bir çukur ne de bir kasis var. Hepsi kaymak gibi. Çok yağış alan bir ülke olmasına rağmen neden yollar bozulmuyor, diye bir soru aklıma geldi. Yıllardır çalışıyorlarmış, `sünger asfalt `diye bir şey icat etmişler. Bu asfalt, suyu sünger gibi emiyor ve hiç bozulmuyormuş. Ben canlı şahidiyim, hiç bozuk yol görmediğim gibi yama da görmedim. Formülünü kimseye vermiyorlarmış ve sadece kendilerine mahsusmuş.

Bu model bize uyar. Alıp, bilhassa Terme`ye uygulamak lazım.
Hep anlatılırdı, burada bütün yollar ayrı diye. Bizzat görünce ben de aynelyakin müşahade ettim. Hollandalılar her türlü yola büyük önem vermişler. Gidişli gelişli araç yolu yapmışlar. Onun yanında yine gidişli gelişli yaya yoluü, onun yanında da sağlı sollu bisiklet yolu var. K imse kimsenin hakkına tecavüz etmiyor, edemiyor. Zira cezalar çok ağır. Bu durum bir yerde değil, ülkenin her yerinde var. Kimse kimseyi rahatsız etmiyor. Korna çalmak yasak. Büyük cezası var. Paris`te korna sesi duydum, Hollanda`nın tamamında duymadım. Adeta sessiz ve üzerine ölü toprağı serpilmiş bir ülke durumunda. O kadar araba olmasına rağmen numunelik de olsa korna sesi duymayınca hayat sanki durmuş zehabına kapılıyorsunuz.

Burası bir bisiklet ülkesi. Bütün öğrenciler, yakın olsun, ırak olsun okullarına bisikletle gidip geliyorlar. İşçiler , memurlar hep aynı. Burada bisiklete binmek değil, binmemek ayıp. Bisikleti olmayanı ayıplıyorlar. Bütün yollar, caddeler Çin ordusu gibi bisiklet sürenlerle dolu. Kadını erkeği, yaşlısı genci, zengini fakiri… hep bisiklete biniyor. Mevsim kış olmasına ve lapa lapa kar yağmasına rağmen , seksen yaşındaki erkekler ve kadınlar aheste aheste bisikletle seyrüsefer ediyorlardı.

Böylece Hollanda bir taşla iki kuş vurmuş oluyor. Hem yakıttan tasarruf yapıyor, hem de vatandaşının sağlığını koruyor. Bütün Hollandalılar tığ gibi delikanlı. Tansiyon, şeker klostrol gibi çağdaş hastalıkların hiçbirisi yok. Yolda göbekli ve şişman birisini görürseniz o mutlaka Hollandalı değildir.

Bisikletçilik burada sektör haline gelmiş. 10 yuroya da, 3000 yuroya da bisiklet var. Bisikletler, model model ve biçim biçim. Bir hanede kaç kişi varsa en az iki katı bisiklet var. Son zamanlarda elektrikli bisikletler de çıkmış.
İlçemiz coğrafi bakımdan Hollanda`ya çok benziyor. Termemiz bu modeli alıp uygulamalı. Her tarafa geniş geniş bisiklet yolları yapılmalı. Öğrenciler okullarına , işçiler , memurlar işlerine , çiftçiler tarlalarına bisikletle gidip gelebilmeli.

Bir turizmci olan ve kırk ülke gezen Şenol Başkan, tahmin ediyorum Hollanda`yı da görmüştür. Tez zamanda bunu gündeme alacağına ve uygulayacağına inanıyorum.
Sağlıcakla kalın.

Eyüp amanvermez
25.02.2015 09:16:46
Selim Bey den Hollanda`nın edebiyat,sanat ve özgürlükler ile izlenimlerinide paylaşmasını bekliyoruzTarihi turistik yerler mimari,müzeleri Escher i,Vincent Van gogh u da Rembrandt ı Anna Frank ı yazmasınıda bekliyorumSevgili Yazarımızın yazılarını sabırsızlıkla bekliyorum