Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Seyfi GÜNAÇTI


Bizim cemreler


Gazeteden refikimiz Selim Eroğlu, köşesine ?4. Cemre´ adını vermiş. ?5. Mevsim´ gibi, ?4. Cemre.´ Güzel bir buluş.


Çevremizde hayli cemre var. Onların olur da bizim olmaz mı? Bizim de cemremiz var. Yanlış anlaşılmasın. Ben öğrencilerimiz olan Cemre´leri kast ediyorum. Cemre N. A. ve Cemre A.

Cemreler havayı, suyu, toprağı ısıtır. Bizim cemrelerimiz de sınıfımızı ısıtıyor, dersimizi aydınlatıyor.

Göçmen kuşlar her yıl belli zamanda gelir ve yine belli zamanda konaklayacakları yere giderler. Cemrelerin de geliş zamanı yaklaştı.

Pazartesi günü okuldayız. Dışarıda kar yağıyor. Bir öğretmen arkadaş, ?Yarın okullar tatil olur mu?? diye sordu. A. Beşikçi de, ?Mevsimi geçti. Bu zamanda yağan kar artık yerde kalmaz? dedi. Arkadaşımız ?mevsimi geçti? demekle ne kast ettiğini açıklamadı ama ben onu cemrelerin habercisi olarak yorumladım. Zaten aramızda kısa süreli bir cemre muhabbeti oldu.

Nedir bu ?cemre, cemre? dedikleri? Ne zaman gelir, ne zaman gider? Gelirse ne olur, gelmezse ne olur?

Cemreler mutlaka gelir. Geç de kalsa gelir. Bu, Yüce Yaratıcı´nın bir kanunudur. Tabiatın bir kaderidir.

Cemreler üç tanedir ve birer hafta ara ile gelirler. İlki 20 Şubatta havaya düşer. Cemrenin gelişi ?düşme´ kelimesi ile ifade edilir. İkincisi de 27 Şubat´ta suya düşecektir.

Eskiden ?Haritalı Muhtıralı Saatli Maarif Takvimleri´ vardı. Onların kısa notlar yazılacak bölümlerinden önce 12 ayın önemli olaylarının yer aldığı bölümleri de vardı. İşte orada 20 Şubat´ın karşısında ?1. Cemre havaya? ifadesini görebilirdiniz. Şimdi o tür takvimleri göremiyorum. Onun yerine cemreleri görmek için yapraklı duvar takvimlerine bakmak gerekiyor.

Ben de cemreleri görmek için takvime baktım. 27 Şubatta ikinci cemrenin suya düşeceği yazılıydı. Hemen onun altında eski Başbakanlardan ve önemli siyaset adamlarımızdan Prof. Necmettin Erbakan´ın vefatını okudum. Allah rahmet eylesin.

Cemre, cemre dedik. Nedir bu cemre?

Cemre ?kor halindeki ateş? demektir. Gerçekte ise bir sıcaklık göstergesidir. Havaların ısınmaya başladığının işaretidir. Baharın ön müjdecisidir.

Cemreler 3 tanedir. İlki 20 Şubat´ta havaya düşer. İkincisi ondan bir hafta sonra 27 Şubat´ta suya düşer. Bizler bu iki cemreyi pek hissedemeyiz. Üçüncüsü de bir hafta sonra toprağa düşer. Artık toprak uyanmaya başlamış demektir.

Cemre üzerine yazdığım yazılardan birinin başlığını ?Nerede kaldın ey cemre?? koymuşum. Çünkü o sene cemrelerin tamamı düştüğü halde, ısınmak bir yana havalar daha da soğumuş. Lakin 2014 Şubatı bütün Türkiye için bu açıdan pek iyi geçmiş. 12 Şubat´ta İstanbul´da ısı 20 C ile 40 yılın rekorunu kırarken, 24 Şubat´ta Terme´de sıcaklık 24 C olarak ölçülmüştü. ?Nereden biliyorsun?? derseniz, o gün Ali Alper ile Termespor´un maçına gidiyorduk ve arabasının termometresi öyle gösteriyordu.

Eskiden çocuklar bu günlerde göl ve ırmak kenarlarına giderler ve cemrenin suya düşmesini görmeye çalışırlarmış. Gazetelerin kıdemli muhabirleri de işe yeni başlayan elemanların eline birer fotoğraf makinesi verir ve ?Bugün cemre suya düşecek. Git onu görüntüle!? diyerek onları deniz kenarlarına gönderirlermiş.

Artık cemreyi havada, suda ya da toprakta aramayacağız. O bir sıcaklık işaretidir. O baharın müjdecisidir.

Yazın ardından gelen sonbaharla hüzünlendik. Kışın soğuğunda üşüdük. Şimdi de cemrelerin düşmesini ve havaların ısınmasını umutla bekliyoruz.

İnşallah güzel ülkemizde mutlu, huzurlu ve sağlıcakla baharı yaşamak ve yeniden yaza ulaşmak nasip olur.