Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi

Zeki ORDU


BOYNUZSUZ KOÇ

Ne zaman ramazan ve bayram gelse ?Nerede o eski bayramlar? diye başlayan cümlelere kurmuşluğumuz çok olmuştur.


Ne zaman ramazan ve bayram gelse ?Nerede o eski bayramlar? diye başlayan cümlelere kurmuşluğumuz çok olmuştur.

Eski bayramları dedelerimiz de özlemiş, babalarımız da?

Peki biz niye özlüyoruz? Madem bizim aradığımız bayramları babalarımız, babalarımızın özlediği bayramları dedelerimiz beğenmiyor; öyleyse kıstas ne?

Aslında biz eski bayramlardan çok gençliğimizi özlüyoruz.

Bahsin bu tarafını şimdilik bir kenara bırakalım.

Her bayram öncesi ?Hükümet bu sene bayram tatilini kaç güne çıkarak? diye merak ediyoruz. Niye? Çünkü artık bayramlar tatile dönüştü de ondan.

Hele yaz aylarına isabet eden bayramlar tam manasıyla kısa bir tatil. Ne kadar turizmci varsa bayram yolu gözlüyor. Çünkü tesisine gelecek her kişi keseye girecek akçe de ondan.

Peki market adı verilen nevzuhur ticarethanelere ne demeli?

Ne kadar gün varsa o kadar tüketim malzemesi var. Kandil simidi, ramazan paketi, kurban hissesi alımı satımı, özel aşure, mevlitler için hususi şerbetler vs?

Her şeyin akçeye tahvil olduğu günümüzde bayramların mana ve ehemmiyeti bir başka boyut kazandı.

Siz her bayram günlerini bakım evlerinde geçiren yaşlı sayısını biliyor musunuz?

Ben bilmiyorum ama oralarda evlatları olan çok kişinin yaşadığını biliyorum. Kimsesi olmayanlara denilecek bir şey yok da çocukları ve torunları olduğu halde orada olanlara da pek denilecek bir şey olmamalı.

Belki aşağıdaki dörtlük onun için türkü haline getirilmiştir.

Bayram gelmiş neyime
Kan damlar yüreğime
Yaralarım sızlıyor
Doktor benim neyime

Yine bir bayram daha geliyor. Elbette bayramı bayram gibi eda edenler olacaktır. Ancak yukarıdaki dörtlükte de olduğu gibi hüzünleri bir kat daha artan kişiler de olacaktır.

Yazımızı bir mizahi hatıra ile bitirelim.

Şair Haşmet Kurban Bayramı öncesinde Beyazıt Meydanı´nda dolaşırken Şaire Fıtnat Hanım´a rastlar.

Haşmet:

- Hanımefendi, ne geziniyorsunuz, bir hizmetiniz varsa emredin göreyim.

Fıtnat Hanım:

- Efendim, kurban almaya çıktım.

Haşmet:

- Kabul buyursanız bu sene kurbanınız ben olayım. Kulunuzu kurban ediniz.

Fıtnat Hanım:

- Teşekkür ederim, ama ben boynuzsuz koç arıyorum.

?

Bayramımız mübarek olsun.