Bugün, 28 Mart 2024 Perşembe

Yılmaz İMANLIK


BREHMEN MIZIKACILARI

BREHMEN MIZIKACILARI


“Bu sabah da horozların ötüşüne taktı bu adam!” dedi kadın.

“İyi de duymuyor musun nasıl ötüyor?”

 “Horoz işte, nasıl ötecek? Senin için şarkı, türkü mü söylesin hayvan?”

“Horoz dediğin biraz güzel öter; ne bu, borazan gibi! Sanki boğazına odun sokmuşlar da onu çıkarmaya çalışıyor. Bak bir de ötüşün sonunu getiremiyor, hemen kesiliyor. Yaşlı galiba?

“Adam güldürme beni de kalk artık. Bak öğlen oldu…

 Evet son zamanlarda horozların ötüşüne iyice takmıştı bu adam. Şehrin ortasında mahallesinde iki komşusu tavuk beslemeye başlamış, bir diğerinin ördekleri de var. Sabahları bir başladılar mı hepsi inatla ötüyor. Horozların ardından tavuklar başlıyor ne varsa… Gıt gıt gıdakkk! Sonra bacak kadar boylarıyla minik ördekler katılıyor bu konsere. Eskiden kümeslere tilki ya da çakal dadanırdı, o zaman bir feryat figan sarardı ortalığı. Bunlar da öyle. Bir de Emine Abla’nın köpeği geri kalır mı?.. Ben de buradayım diyor. Mübarek assolist gibi! Hani şöyle güzel güzel ötseler amenna! Ama bunlar doğru dürüst ötmeyi de beceremiyor ki…

 Hem şehrin ortasında tavuk ördek bakmak da ne oluyor?  Şehir böyle şeyleri kaldırabilir mi!

Tamam hadi heves ettiniz, baktınız diyelim, iyi de güzel ötmüyorlar ki… Hani şöyle köylerde sabahları belli bir makamda ötüp sizi uyandıran horozlar gibi ötseler tamam.

Ya ördekler ne demeli! Ne biçim ses çıkarma öyle! Bir de hep birden ötmezler mi?

Adam yorganı iyice kafama çekerken bunları düşünüyordu.

Bu horozların susması gerekiyordu. Bunun için ne yapmalıydı? Zaten uykusu iyice kaçmış, yatakta bir ileri bir geri dönerken düşünüyordu. Şikayet etse olmazdı, o zaman komşularıyla kötü olurdu. Hem tavuk besleyen kadın kaynanasının kankasıydı. Kaynanası arada ondan yumurta alırdı. Bizzat konuşup rahatsız oluyoruz dese tepki gösterebilirlerdi. Hiç olmazsa şu horozlar adam gibi ötsün dese ona delirmiş gibi bakarlardı. Horozun adam gibi öteni mi olur? Horoz horoz gibi öter, deyip işin içinden çıkarlardı.

Galiba bu iş iyice sarpa sarmıştı. Adam bir türlü bu işten kurtulamıyordu. Kendini yatağın altına iyice gömdü, sesleri duymamayı deneyecekti. Her yerini de iyice örterse belki onları duymayabilirdi… Ama horozların senfonisi neredeyse beyninin içinde ötüyordu…