Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Hasan ÖZDEMİR


BU HALLERE NASIL GELDİK


Bu hafta da İlçemizin sorunlarından söz edemeyeceğim. Şantiye alanına dönmüş sokakların geleceğinin parlak olduğunu bildiğim için söz konusu bile yapmıyorum. Aksine teşekkür de ediyorum. İlerisinin daha parlak olacağını görebiliyorum. Ama ben bunlardan daha çok, her gün bu vatan için canlarını feda eden, ocaklarımıza ateş düşüren şehitlerimize seslenmek istiyorum.


Başından beri Suriye´yi destekleyen Esed´in parasını hortumlayan Rusya, sınırlarımızı bilinçli olarak ihlal edip bizi ateşe çekmeye çalıştı.


Angajman kuralları gereği işini gördük. Putin´in fiyakasını bozduk. İtibarını sarstık. Hazmedemedi. Hava Kuvvetleri Komutanlığı personeline yönelik bombalı saldırı düşürülen uçağın hesaplaşması olarak değerlendiriliyor.


Her gün şehitlerimizin acı haberleriyle sarsılıyoruz. Analar ağlamasın dedik ama olmadı işte. Vatan söz konusu olunca analar da ağlayacak, babalar da. Bacılar da ağlayacak, sevgililer de? Nerde hata yaptık, nerede yapmadık ki? Komşudaki ateş bizi de yakar demiştim iki yıl önce, öyle bir yaktı ki, sormayın gitsin. Olan oldu bir kere, sarı öküzü yiyenler diğerlerini de yerim sandılar. Geç de olsa dersimizi aldık. Şeytanla ortaklık edilmeyeceğini gördük. Dostumuzu düşmanımızı daha iyi tanıdık. Ah ne olsaydı da şu çözüm süreci diye bir süreç hiç başlamasaydı. Bu kadar fidanımızın acısını yaşamasaydık keşke. Bu keşke sözcüğünü de aslında hiç sevmem.


Sevgili okurlarım Rusların öteden beri hayalini biliyorduk. Sıcak denizlere elini kolunu sallayarak gidebilmekti hayalleri.


Müttefikimiz ABD´yi de dost biliyorduk. Asıl o şaşırttı bizi. Ne zaman ki dünya beşten büyüktür dedik, ne zaman ki PYD´yi terör örgütü ilan ettik, öyleydi zaten, dostluk mostluk kalmadı ortada. Bir çırpıda siliverdiler. Bununla da kalmayıp bizi komşularımızla düşman ettiler. ?PYD terör örgütü değil? dediler. Doğu ve güney-doğuda ateş yanıyor. Hem sınırlarımızın içinde, hem de dışında kan oluk oluk akıyor. Neden mi? Onlara göre Türkiye artık yaramaz çocuk konumuna geldi. Amerika´nın sözünü dinlemez oldu. Türkiye ?Kendi sınırlarımın etrafını ben belirlerim, evimin önünü ben temizlerim? diyor ABD ?Hayır ben ne dersem o olur? diye dayatıyor. Ve bugünkü tablo ortaya çıkıyor.


Bizim suçumuz yok mu? Var elbet. Peşmerge´lere koridoru biz açmadık mı? Şimdi namluyu bize çevirdiler. Bundan sonra yapacağımız tek şey var. Türkiye tek yumruk olmalı. Tüm siyasi parti genel başkanları, Davutoğlu, Bahçeli, Kılıçdaroğlu ve diğerleri ortak imza koyarak Türkiye´nin birlik ve beraberliğini tüm dünyaya göstermeli. Siyaseti bir tarafa bırakın. Söz konusu olan vatandır. Gün birlik günüdür, kenetlenme günüdür. Türkiye artık sınır kapılarını kapatmalı. Göçmen girişini durdurmalı. Var olan göçmenleri de Avrupa´ya karşı koz olarak kullanmalı. Açın kapıları, istedikleri yere gitsinler.


Nerede BM? Nerede NATO? Nerede müttefiklerimiz. Nerede sahte dostlarımız. Bizim bizden başka dostumuz yoktur. Her gün bizi acılara boğan, yüreklerimizi dağlayan şehitlerimize Allah´tan rahmet diliyorum.