BU MİRASA SAHİP ÇIKALIM

Ben Amazon efsanesini serüven olarak yazmadım. Amazon efsanesini Terme´nin gelişmesi için Terme´nin, ekonomisine katkı sağlaması için yazdım.
Terme´de, sıkıntı içinde olan toplumun heyecan kazanması için rant getirisi düşüncesiyle yazdım.

Konuyla ilgili bu zamana kadar yazdığım yazılarımda ne sivil toplum kuruluşlarından ne de ilgili bir kurumdan destek göremedim.

Son günlerde, Samsun´daki Amazon heykeliyle ilgili, hâlâ ne amaçla olduğunu bilmediğim bir takım hareketlilik başladı.

?Amazon Köyü ve heykelinin kaldırılması, Terme´ye kurulması, daha uygundur? düşüncesiyle kampanya yürütülüyordu.

Buna sahip çıkılmasının gerektiğini düşünürken, Terme´de kurulan Amazon Termeliler Kültür ve Dayanışma Derneği konuyla ilgili Mustafa Güler´in başkanlığında toplandı. Toplantı sonrası Güler yaptığı basın açıklamasıyla gündeme oturdu.

Bu basın açıklamasının gazetemizden sür manşetten verilmesi, çevreden de destek gördü.

Başkan Mustafa Güler, Terme´nin, bugün milli gelirde payının yurdumuz oranına göre düşük olduğunu ifade ederken Amazon efsanesinin akıllıca kullanılması durumunda Terme için bir fırsat olacağını söyledi. Başkanın bu sözlerine katılmamak imkansız.

Amazon´a sahip çıkmak Termelilerin Amazon olması demek değildir. Amazon bir efsanedir. Bu da ilçemiz için bir fırsattır.?

Güler, açıklamasında önemli bir noktaya da değinmiş.

?Biz Türküz. Halkımızın çoğunluğu müslüman olan bir milletiz. Bizim Amazonlarla hiçbir organik ve sosyolojik bağımız yoktur. Biz sadece Amazonların

Terme topraklarında yaşamış efsanesinden nemalanmak istiyoruz. Bu bizlere bahşedilmiş bir mirastır. Biz hâlâ yanlış kulvarlarda hareket ediyoruz.

Yurdumuzda ve çevremizde bu tür efsanelerden rant sağlayan bir çok tarihi yer var. Onlar bunlar sayesinde gelirlerini her gün kat kat artırıyorlar. Örneğin Sümela Manastırı, Turuva atı. İşte bizim düşüncelerimiz de bu yönde.?

Kimse meydanlara heykel dikiliyor diye yanlış düşünceleri yaymasın gelecek hafta devam yazıma devam edeceğim.

Yarınınız bugünden güzel olsun.