BU MİRASA SAHİP ÇIKALIM-2

Tüm tarihçilerin ortak görüşüne göre Amazonlar bizim bölgemizde yaşamıştır. Tarihçiler bunu kanıtlarla ifade ederken biz bir türlü sahiplenemiyoruz.

Ben bu toplumun mutsuzluğundan bir şey anlayamadım. Gelecek yazımda Terme´nin mutsuzluğunun nedenini yazacağım.

Dünya genelinde güzel sanatlara bile konu olan Amazonların başkentleri Terme olarak biliniyor.

Peki biz bunu neden sahiplene miyoruz?

Anladığım kadarıyla Amazonlar değişik kavimlerden oldukları için kabullenilmiyor.

Çoğu kişi ?Biz Türküz. çoğunluğumuz müslüman. Amazonlarla bizim ne organik ne de sosyolojik yönden bir bağımız var.? diyor.

Ben de diyorum ki; Amazonlar bizim bölgemizde yaşadığına göre bu tarihi mirastan faydalanalım. Hiç olmazsa bölgemizin ekonomik yapısını yükselterek turizm alanında tanıtılmasını sağlayalım. Böylece refah seviyemizi de yükseltmiş oluruz.

Terme, coğrafi konumu açısından değerlendirilmeye değmez mi?

Yurdumuzun çeşitli illerinde uyduruk masal ve hikaye konuları gerçekmiş gibi senaryolarla turizme açılırken, biz neden bundan ülküntü duyuyoruz?

Düşünün bir kere.

Adamlar Noel baba, Bergama sumağı, Sümela Manastırı ve Van gölü Canavarına tarihi miras diyerek bölgelerini nerelere taşıdılar.

Değerli bir dostum sohbette bana dönerek ?Terme´de efsane olarak görülen Amazonlar, bilimsel teknolojinin de gelişmesiyle gelecekte gerçek olduğu gün yüzüne çıkarsa, o zaman bu toplum ne diyecek??diye sordu.

Kendisine cevap vermekte zorlandım. İleride bu toplum ?Biz yanlışlık mı yaptık diyecek.? diye düşünüyorum.

Termeliler olarak Amazon derneğine sahip çıkalım. Onların çalışmalarına destek vererek tarihi mirasımız olan Amazonları hepbirlikte değerlendirelim.

Samsun´da yapılan Amazonlarla ilgili Amazon Köyü ve heykelini Gölyazı´daki gerçek yaşam alanlarına taşıyalım.

Bu da olmazsa buraya mutlaka yeni bir Amazon köyüve heykeli yapılmasını sağlayalım. Bölgeyi ancak bu şekilde turizme açarız. Başka çaremiz yok.

Terme kalkınacaksa turizm ile kalkınacak kim ne derse desin.

Bugününüz yarından güzel olsun.