Yazılı ve görsel basında gün geç-miyor ki kadın cinayetleri olmasın. Sanki birbirlerinden görerek yapıyorlar bunları. Cezalar mı caydırıcı değil, yoksa aşkın gözü gerçekten kör mü anlamış değilim.
Delikanlının biri güzel bir kıza aşık olur, ki normaldir.
Sonra ona evlilik teklifinde bulunur, o da normaldir.
Ancak kadın bu teklifi kabul etmez, o da normaldir.
Ve sonra genç aşık ya benim olacaksın, ya da toprağın diyerek kadını öldürür.
İşte bu normal değil, anormal bir davranıştır, cinayettir bu.
Reddedilmenin çeşitli nedenleri de olabilir.
Genç kızın başka bir sevgilisi de olabilir.
Evlenmeyi de düşünmeyebilir. Seni beğenmeyebilir.
Bu durumda dedim ya acı çekebilirsin.
Kaldı ki dünya sevip de alamayan, kavuşamayan insanlarla dolu.
Sevgin karşılıksız kalabilir.
Ama iki genç evlenecekse karşılıklı bir iradenin oluşması gerekmez mi?
Evet, önceki gün gazetelere düşen acı bir haber ?Evlenme teklifini kabul etmeyen genç sevgilisini öldürdü.? Dün ?Kendisini reddeden arkadaşını vurdu.? Bunun gibi niceleri.
Ne kadar acı değil mi? Bunun adı zalimlik, bunun adı alçaklık değil de nedir?
Bir de bunlara verilen cezalara bakıyoruz, hiç de caydırıcı değil. Neymiş efendim sevdiği için öldürmüş. Onun için de katil indirimden yararlanmış. On sene yatmış çıkmış kodesten.
Hoppala! Yok, olmaz böyle bir inisiyatif.
Bu katile merhamet; ölüye hakaret, yakınlarına küfür demektir.
Olmaz, böyle bir vicdan olmaz, böyle sevgi olmaz. Yazıktır. Analara, gençlere, insanlara yazıktır. Ya benimsin, ya toprağın devri bitti. Gönüle girmezsen, o sevgiden hayır gelmez. Karşılıklı olmalı gençler, yürekler karşılıklı atmalı.
Kalın sağlıcakla.
(Tüm Öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü Kutlu Olsun.)
