Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi

Selim EROĞLU


BU VATAN KİMİN?

BU VATAN KİMİN?


 Şiir okumayı severim. İyi şiiri ayak seslerinden tanırım. Güzel şiir yazan şairlere bayılırım. Dostlarım, şiiri güzel okuduğumu söylerler. Böyle olmasına rağmen uzun süredir elime bir şiir kitabı alıp okumamıştım. İçimden bu tatilde baştan sona bir şiir kitabını okumak geldi. Şiir okumakla şiir kitabını okumanın aynı şey olmadığını belirlemek isterim. 
   Bir AVM'de gezerken yolum bir kitapçıya düştü. Her zamanki gibi kitapları inceledim. Rafın birinde ünlü şairimiz Orhan Saik Gökyay'ın “Bu Vatan Kimin?” adlı şiir kitabına rastladım. Şöyle bir inceledikten sonra almaya karar verdim. Kasaya yanaştım, fiyatını sordum, 100  tl dediler. 100 tl'yi verip hemen aldım. 
   Kitap 2018 yılında basılmış. Yeditepe yayınlarından çıkmış. Toplam 133 sayfa. İçinde şairin hayatı boyunca yazdığı şiirler var. Eve gelince bir oturuşta, bir solukta okudum. Okumam bitince sıcağı sıcağına bu yazıyı kaleme aldım.
   Bu Vatan Kimin? şiirini hemen hemen hepimiz biliriz. Bütün okul kitaplarında bu şiire yer verilmiştir. Adeta bu şiir Türk milletinin ortak paydası haline gelmiştir. Kitabın ön yüzünde Türkiye haritası, üzerinde nöbet tutan üç yiğit Mehmetçik ve ellerinde şanlı bayrağımız. Vatan, Bayrak ve Mehmetçik güzel bir görüntü oluşturmuş. Arka fonda karabulutlar hâkim. Arka kapakta ise “Bu Vatan Kimin?” şiirinin tamamı ve şairin imzası var.
   Sahi bu vatan kimin? Bu vatan, senin, benim, bizim, hepimizin... Ecdadımızın, evladımızın, ahfadımızın… Şair, hepimizin bildiği şu mısralarla  şairane cevap veriyor:
   Bu vatan toprağın kara bağrında,
   Sıradağlar gibi duranlarındır
   Bir tarih boyunca onun uğrunda,
Kendini tarihe verenlerindir.
   ……..
   İleri atılıp sellercesine
  Göğsünden vurulup tam ercesine,
  Bir gül bahçesine girercesine,
  Şu kara toprağa girenlerindir.
……….
   Gökyay'a bir yabancının daha sonra da yukarıdaki mısralar hakkında söylediği gibi “Bu şiir, Allah'ın lütfu olmadan yazılamayacaktır”. Türk milleti ve onun kahramanlık sembolü Mehmetçiği karşımıza getiren bu destan; şairin adını ilelebet yaşatacak bir vatan yadigârıdır. 
   Şairin asıl mesleği öğretmenliktir. Öğretmenliğin yanı sıra dil ve edebiyat araştırmaları da yapmıştır. 16 Temmuz 1902'de Kastamonu İnebolu'da doğmuştur. Çeşitli illerde öğretmenlikten sonra 1969 yılında emekli olmuştur. 67 yaşında, yaş haddinden emekli olan şair,  bundan sonra da ölünceye kadar çalışmaya devam etmiştir. 1994 yılında, 92 yaşındayken İstanbul'da vefat etmiştir.
   Hayat hikâyesini okuyunca şairi kendime daha yakın buldum. Çünkü Hacı Babamla aynı tarihte doğmuş. Hemen hemen aynı zamanda vefat etmiş.
   Orhan Şaik Gökyay'ın şiir üslubunda, büyük çoğunluğu hece vezniyle yazılmış olan şiirlerde halk şiirin tarz ve edası açıkça görülür. Daha çok vatan, tabiat, kahramanlık, yalnızlık, anne sevgisi, gurbet gibi temaları işleyen Gökyay, genellikle hamasi bir şair olarak tanınmıştır. Bunu, “Bu Vatan Kimin?” adlı  şiirinin okul kitaplarına girmiş ve yeni yetişen nesiller tarafından çok sevilerek okunmuş olmasına bağlamak yerinde olur.
   Şair, sormuş ve kendince şairane cevaplar vermiş. Şairin cevabı şairane olur. 
   Bu soruyu her vatandaş kendine sormalıdır. Sormakla kalmayıp cevabını da arayıp bulmalıdır. 
   Vatanını en çok seven, işini en iyi  yapandır.