Bugün, 24 Nisan 2024 Çarşamba

Ahmet SEZGİN


BUGÜN KARNE GÜNÜ MÜYDÜ?

BUGÜN KARNE GÜNÜ MÜYDÜ?


23 Ocak 2015 Cuma günü, ilk ve ortaokulların karne günü, liselerin de 15 günlük birinci yarıyıl tatilinin başlangıç günüydü. Ortaöğretim öğrencileri 2 yıldır karne sevinç ve heyecanını yaşayamıyorlar maalesef! Hangimiz, yıllar sonra o karne günlerinde yaşadığımız heyecan ve mutluluğu unuttuk? O heyecanı hala özlemiyor muyuz? O karneleri çoğumuz saklamıyor muyuz?

Bizler, ilk, ortaokul ve lise yıllarımızda karne almadan bir iki hafta önce çok büyük heyecan içinde olurduk. Başta ailemiz olmak üzere bize güvenenleri mahcup etmeyecek, onları gururlandıracak karneyle gitmek isterdik evlerimize. Hele karne gününden bir gece öncesinde heyecandan uyku uyuyamazdık neredeyse. “Acaba karnemizde öğretmenlerimizin vereceği kanaat notlarıyla bir sürpriz yaşayacak mıyız?” diye merak içinde ve büyük umutlarla giderdik okula. Bazen umduğumuzdan daha iyi olurdu karnemiz ve çok sevinirdik. Bazen de hayal kırıklığına uğrar, çok üzülürdük. Bugünkü öğrenciler gibi çok yüksek not almışsak “Ben aldım.” der, düşük not gelmişse karnemize “Hoca verdi.” derdik. Alacağımız `aferin`lerle beraber hediyeleri hayal ederdik. Yıllardır öğretmen olarak güller yetiştirmeye gayret ediyorum, öğrencilerimle o heyecanı yaşıyorum. Ama her karne günü öğrencilik yıllarımın en mutlu ve heyecanlı günleri olan karne günlerini özlüyorum.

Lisedeki öğrenciler, cuma günü yapılan sözde karne törenine bile pek rağbet etmediler. Teşekkür ve takdir alanlar geldi törene sadece. Bugün onlarda bile fazla heyecan, sevinç göremedim. Eee ne de olsa "e-okul"umuz her şeyi önceden bildiriyor öğrenci ve velilere değil mi? E-okul birçok hususta kolaylık sağlıyor ama heyecanımızı yok etti sanırım. Şu karne verilmeye başlansa yine desek muhalif mi, eski kafalı mı yoksa çok duygusal mı oluruz?

Etkileşimli tahta ismiyle "akıllı tahtaları"ımız ve tablet bilgisayarlarımız bile var artık. Öğrencilere verilen tabletlerle onlar oyun oynuyor, sosyal medyaya giriyorlar. Öğretmenlerin çoğu da kendilerine zimmetli tabletleri küçük yaştaki çocuklarına hediye etmiş vaziyette. Okulda cep telefonu kullandırtmamak için türlü türlü önlem alıyoruz ama daha beterini, özür dilerim, daha maharetlisini törenlerle öğrencilere dağıtıyoruz. Öğrenciler bunlarla daha akıllı, daha araştırmacı, daha sorgulayıcı, daha çalışkan ve bilgili mi oldular? Bilgisayar çağında çağ dışı kalıp öğrencilere kitap dağıtacak değiliz ya efendim!

1. dönemde başarılı olan öğrencilerle birlikte velilerini tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Onlar tatili fazlasıyla hak ettiler. Dinlensinler, sosyal faaliyetlere zaman ayırsınlar. Gezsinler, uzun zamandır ihmal ettikleri akrabalarını ziyaret etsinler. Sportif ve kültürel faaliyetlere katılsınlar. Rahatlayıp stres atsınlar. Faydalı, güzel kitaplar, dergiler okusunlar. Sınava girecekler de biraz tekrar yapıp ders çalışsın.

Zayıfı olanlar da tatil yapsınlar elbet. Aileleriyle birlikte muhasebe yapsınlar ama umutlarını da kaybetmesinler. Verilen karne veya notlar aynı zamanda velilerin de karnesi oluyor bir nebze. Onlara baskı yapılmasın asla. Evlatlarımıza sorumluluk kazandırmamız, onların sıkıntılarını anlayıp çözmeye gayret etmemiz gerek. Karne notları, tek başına hayat sınavının notları değildir kesinlikle. Çocuklarımızın ruhi, zihni ve sosyal gelişimlerinin her şeyden önemli olduğunu hiçbir zaman hatırımızdan çıkarmayalım. Onları şarta bağlı olmadan evlatlarımız olduğu için, sevilmeye, değer verilmeye layık oldukları için sevelim.

Bütün öğrencilerimize ve meslektaşlarımıza (ilk ve ortaokulda öğretmenlerin verdiği ağır ödevleri yapmaya çalışan velilere) hayırlı tatiller dilerim. Selam, dua ve muhabbetlerimle...